DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, iktidara, ''ülke yeniden ekonomide ve terörde ağırlaşan sorunların kıskacına giriyor'' uyarısında bulundu.
Abone olAğar, yaptığı yazılı açıklamada, ekonomik sorunların ve terörün, her zaman iki önemli ''buhran'' nedeni olduğunu ifade ederek, bugün Türkiye'de bu iki konuda da ciddi sorunlar bulunduğunu savundu. İktidarın bu sorunları anlamakta bile zorlandığını ileri süren Ağar, şu görüşleri savundu: ''Ekonomideki problemleri dile getirdiğimizde iktidar kulaklarını kapıyor, 'ekonomi iyidir' şeklindeki ezberini tekrar ediyor. Şikayet eden vatandaş azarlanıyor, susturulmak isteniyor. Ama sonuçta bu mızrak, bu çuvala sığmıyor. Bugün Türkiye'de işsizliğin yakıp kavurmadığı bir tek hane yoktur. Nüfusun üçte biri yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Karşımızda, yoksulun sofrasındaki üç zeytine el uzatarak faiz ödemeye kalkan acımasız bir iktidar vardır. Bunların muhafazakarlığı, Müslümanlığı kendilerinedir. İktidar, muhafazakarlık istismarıyla orta sınıfın ve yoksulların oylarını alırken, onları daha fazla vergi ve harçla paryalaştırmaktadır. Tok açın, iş sahibi işsizin halinden anlamaz. Bu iktidar hem toktur, hem de iş sahibidir, o yüzden milletin işsizliğinden, yoksulluğundan anlamazlar.'' Terörün güç geçtikçe saldırılarını artırdığını, Türkiye'nin her yerinin terör tehdidi altında olduğunu ileri süren Ağar, açıklamasındaşunları kaydetti: ''Her gün tren yollarına mayınlar döşeniyor, askerlerimize tuzaklar kuruluyor, sağda solda bombalar patlatılıyor. Bu iktidarın yaptığı yegane iş, terörü seyretmek, mesaj yayınlamaktır. Hiç kimse terör kendi kendine biter gibi sahte bir umuda kapılmasın. Terör, ancak kararlı bir siyasal iradenin mücadelesiyle son bulabilir. Bugün ortada böyle bir siyasal iradenin esamesi bile yok. İktidarı uyarıyorum: Ülke yeniden ekonomide ve terörde ağırlaşan sorunların kıskacına giriyor. İktidar makamı 'bilmiyorum, görmüyorum, duymuyorum'un yeri olamaz. Ayrıca iktidar sözcüleri, 'sorunları çözeceğiz ama bize yaptırmıyorlar' şeklinde konuşarak acizliklerini itiraf ediyorlar. 350'nin üzerinde milletvekiliyle bugün millet iradesinin hakkını veremeyenler, hiçbir zaman iktidar olamazlar. Hem yapamıyorum, hem de iktidar koltuğunda oturmaya devam ediyorum, demenin tek anlamı millete meydan okumaktır. Millete rağmen iktidar koltuğunda oturmak mümkün değildir. Bizim sözümüze kulak tıkayanlara, millet yaşatarak öğretecektir.''