Danıştay saldırısı ile Susurluk çetesi arasında bağlantı var mı? Bu soru Ağar'a soruldu.
Abone olDYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye'de demokrasi dışı her türlü davranışa karşı olduklarını söyledi.
Ağar, parti genel merkezinde İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Walter Gyger'i kabul etti. Görüşmede genel siyaset, Türkiye'nin AB üyeliği ve sözde Ermeni soykırımı konularının ele alındığını anlatan Ağar, Gyger'i AB ile ilgili yapacakları etkinliklere davet ettiklerini bildirdi.
Büyükelçi Walter Gyger ise bir süredir Türkiye'deki siyasi partilerle görüşmeler yaptığını belirterek, bu görüşmelerde özellikle sözde Ermeni soykırımı hakkındaki görüşlerini anlattığını söyledi. Çoğu kez basın tarafından konu hakkında yanlış bilgiler verildiğini ifade eden Gyger, ''İsviçre parlamentosunda iki oda vardır. Biri Ermeni soykırımını kabul etmiştir diğeri de ret etmiştir. Bundan dolayı parlamentoda Ermeni soykırımını tanımak gibi bir karar çıkmamıştır. İsviçre hükümetinin görüşü Türk hükümetinin görüşüyle aynıdır. Bu konunun tarihçiler tarafından araştırılması gerekiyor'' dedi.
Gyger, bir gazetecinin, İsviçre'de Müslümanlara yönelik önyargı bulunup bulunmadığını sorması üzerine, ''İsviçre'de bu tarz bir ön yargı olduğunu düşünmediğini, kendisinin de Türk asıllı eşi ile 40 yıldır çok büyük bir uyum içerisinde yaşadığını'' söyledi.
SUSURLUK BENZETMESİ
Büyükelçinin partiden ayrılmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ağar, ''Bugünkü gazetelerde Muzaffer Tekin'in Susurluk ile bağlantısı olduğu şeklinde haberler yer aldı bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna ''Beni ilgilendiren bir tarafı olduğunu zannetmiyorum'' yanıtını verdi.
Ağar, şöyle konuştu:
''Türkiye'de demokrasi dışı her türlü davranışa karşıyız. Türkiye'nin temel işi; güçlü demokrasi içerisinde yola devam etmesidir. Bu konuda henüz resmi bir açıklama olmadı. Resmi rakamların bir an önce açıklama yapıp konuyla ilgili detayları kamuoyu ile paylaşmaları lazım. DYP ve Mehmet Ağar, göreve başladığından bu yana hem demokrasi yanında olmuştur. Demokrasi dışında her türlü davranışın karşısındadır. Rejime ve demokrasiye karşı her türlü hareketin birinci derece karşında olmaya devam edeceğiz.''
Ağar, cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidar ve muhalefetin ortak biri isim üzerinde anlaşıp anlaşamayacağının sorulması üzerine, demokrasinin temelinde uzlaşma yattığını vurgulayarak, ''Ancak Türkiye uzunca bir süredir hem iktidarın hem de muhalefetin gerginlik yaratmasına şahit oluyor. Toplumun değerleri üzerinden gerginlik yaratarak siyasi prim topladıklarını zannetmektedirler. Bunun bir doğru tarafı yoktur, fevkalade yanlıştır'' dedi.
Mehmet Ağar, ''Genelkurmay Başkanı Özkök'ün açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi:
''Bizim ve parlamentonun muhatabı hükümettir. Hükümetin söyledikleri üzerinde biz yorum yaparız. Hükümet dışındaki kurumların konuşmalarından ya da konuşmamalarından sorumlu olan da yine hükümettir. Türkiye'nin demokrasi dışında bir çaresi yoktur, demokrasinin kendi kuralları işleyecektir. Demokrasi dışı herhangi bir müdahalenin söz konusu olmasını milletin kabulü mümkün değildir. Milletimiz her konuyu sağduyulu bir şekilde takip edecektir. Millet rejimin, demokrasinin ve değerlerinin sahibidir.
Türkiye, kamplara bölerek zıtlaşmalara bölerek idare edilemez. Bunun üzerinden hiç kimse siyaset ve prim yapamaz. Millet ne şekilde demokratik tepki göstereceğini de bilmektedir.''
