DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ''ulusa sesleniş'' programının iktidarın kendisine yaptığı bir propaganda olduğunu'' savundu.
Abone olDYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, televizyon kanallarından yayınlanan ''ulusa sesleniş'' programının ''halkın gerçekliğine dokunmayan, iktidarın kendisine yaptığı bir propaganda olduğunu'' savundu. Ağar, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın programda, ''öncekilerin kötülüğü, kendilerinin iyiliği üzerine bildik üslupta konuşma yaptığını'' ileri sürdü. Bir iktidarın başarısının seçim meydanlarındaki vaatleri ile icraatlarının karşılaştırılmasından çıkacağını anlatan Ağar, şunları kaydetti: ''Oturdukları iktidar koltuğunda yarattıkları büyük umutların altında kalan, tüm sözlerini tekzip eden, ulusun karşısına bile çıkmaya yüzü olmayan bu iktidarın son teselli sığınağı demagoji olmuştur. Ekonomide övündükleri tablo, millet adına yokluk, mahrumiyet, işsizlik ve tüm dengelerin alt üst olduğu bir tablodur.'' -''BÜYÜME SAHTE''- Bu iktidar döneminde ülkenin borçlarının yüzde 50'den fazla arttığını savunan Ağar, kriz zamanında bile yüzde 6.5 olan işsizlik oranının da resmi rakamlarla yüzde 11.5'a yükseldiğini ifade etti. Ağar, yüzde 9.9 olarak ifade edilen büyümenin ''sıcak paranın yarattığı sahte bir büyüme olduğunu'' ileri sürerek şöyle devam etti: ''Böyle bir büyüme iddiasına rağmen, işsizliğin bırakın azalmayı dramatik artışını, hangi mucizevi ekonomi aklıyla açıklayacaklardır? 50 milyar doları bulan sıcak paranın döviz üzerindeki baskısını ve doların kriz döneminin yarı fiyatına düşmüş olmasını göz ardı ederek milli gelirimizin arttığı ifadesi ucuz bir propagandadır. Her gün yaptığı zamlarla yetmiş milyonu bir avuç faizci adına çalışan kölelere dönüştüren, haftada bir milyar dolar kaynağı bu kesimlere aktaran iktidar, 'ülke iyidir' sözünü hangi yüzle kime söylemektedir? AB ile ilişkilerdeki beceriksizlikleri, dayatmalara boyun eğişi 'müzakere sürecinin zorlukları' diyerek millete kabul ettirmeye çalışmak, kirli bir politikadan başka ne olabilir ki? Bu iktidarın beceriksizliğini, iş bilmezliğini, ülke geleceğini karartan icraatlarını lafla ortadan kaldırmak mümkün değildir.'' Ağar, bir iktidarın gerçek durumla ülkeye ilişkin anlatımının bu ölçüde farklılaşmasının, onun artık yolun sonuna geldiğini gösterdiğini ifade etti. ''Bu iktidarın işinin bittiğini'' öne süren Ağar, ''Millet, kendi hesabıyla iktidar hesapları arasındaki derin farkı seçim sandığında bu iktidara ödettirecektir'' görüşünü savundu.