BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,38
ALTIN 2.930,45
HABER /  GÜNCEL

Ağar hükümete esti gürledi

İstanbul'da esnaf ziyaretlerine ağırlık veren DYP Lideri Mehmet Ağar, hükümete esti gürledi! Ağar, hükümetin 'Kerkük ve Musul misyonunun kaybolduğunu ileri sürdü.

Abone ol

Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Hükümet göreve gelmeden önce, Türkiye'nin bir Kerkük, Musul, Ortadoğu misyonu vardı. Bu misyonun kaybına sebep verdiler" dedi. DYP Genel Başkanı Ağar, Rami Toptancılar Sitesi'ni ziyaret ederek, hükümetin ekonomi uygulamalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Rami Kuru Gıda Sitesi'nde bir süre gezen Ağar, esnafın sıkıntılarını dinledi. Ziyareti sırasında bir konuşma yapan Mehmet Ağar, hükümeti eleştirerek, "Bir de 'ülkede kriz yok' diyorlar. 2005 yılında protestolu senet sayısı, binlerce on binlerce dükkan kapattı. Bunların hepsi yüreğe inen yaradır. Allah kimsenin işini, gücünü bozmasın. Bir dükkanın kapısına kilit vurmak ne demek? Bir vücutta nasıl omurga ve bel kemiği olmazsa insan vücudu görevini ifa edemezse, bir toplum içinde de esnaf dediğimiz helal kazancın peşinde koşan, geleneğe göreneğe bağlı, oturduğu her mahallede, çalıştığı her alanda, toplumsal bir dengenin huzurun ve dayanışmanın sembolü olmuş kesimin önemi büyüktür. Esnaf kesimi sağlıklı ve huzurlu değilse, o toplumun geleceğinden kaygı duyması lazım. Başımız dara düştüğünde gideceğimiz yer mahallenin bakkalıdır. Esnaflar böyle bir dengenin sahibi olan insanlardır" dedi. Hükümetlerin dikkat etmesi gereken temel konular olduğuna dikkat çeken Ağar, "Şüphesiz en önemlisi, toplumda var olan esnafın düzen içinde nereye oturtulacağı. Esnafın karşısındaki problemlerin en önemlisi, tüm dünyada var olan gros marketlerdir. Bu bir hayalet gibi insanların karşısına çıkıyor. İkincisi yabancı sermayenin dağılımı, gelişimi. O da insanların karşısına problem olarak çıkıyor. Daralan, kullanılamayan piyasalar yüzünden, kullanılmayan krediler de esnaf karşısında bir sorundur. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, esnafı dar çerçeve içinde sınırlama mikanı yoktur. Hükümet diyor ki, 'hipermarketler, grosmarketler şehir dışına çıkarılacak'. Herkes bunu beklerken, hükümetin başkanı ve bakanları ellerinde makas ha babam gros market açmaya gidiyorlar. Allah'tan korkun, millete karşı ödemiş olduğunuz bir mükellefiyet, vermiş olduğunuz sözler var. Bunu gerçekleştirmek yerine, sabah akşam renkli, balonlu, bol şarkılı türkülü marketler açmaktan da geri durmuyorsunuz" diye konuştu. Ağar, sözlerine şöyle devam etti: "Baktığınız vakit, yabancı sermaye masalları anlatılıyor. Ancak hiçbir ilerleme kaydedilmiyor. İşsizlik azalacağına günbegün artıyor. Bir yandan da onların girdiği alanlarda helal rızık peşinde koşan insanlar, alanlardan dışarı çıkartılıyor. Kimsenin sizden bir kredi istediği yok. Kimsenin dönmeyen kredilerle işi de yok. Buradaki insanlar sözünün eri, aldığı bütün kredileri kuruşuna kadar geri ödüyor. Ama bugünün şartlarında, acımasız rekabet koşullarında karşı karşıya kalıyorlar. Serbest piyasa ekonomisi diyorsanız, adaletli rekabet koşullarını var etmek, hükümetin temel görevleridir. Helal para kazanan, alın terinin peşinde koşan insanların her noktada yanındayız. Bu insanların her meselelerinde arkalarında olmak bizim için bir görevdir. Bu ülkenin masal dinleyecek hali kalmamıştır." Türkiye'deki sistemde sadece borsadan faiz üçgenine, ekonominin nimetlerinden istifade eden bir azınlığın dışına çıkılması gerektiğinin altını çizen Ağar, "Bunun dışına çıkılmasının yolu üretimdir, yatırımdır. Yatırımın ortaya çıkaracağı istihdamdır. Ülkenin önü ancak böyle açılacak. Bunun haricindeki gidiş, gidiş değildir. İnsanlarımızın alan dışı bırakıldığı bir yapılanmanın, bir karşılığı olacağını düşünmek mümkün değildir. Bu yönüyle Türkiye, yeniden orta sınıfın güçlendirileceği, orta sınıfın bugünkü gibi yoksulluk sınırlarından tekrar üst sınırlara çekilecek maliye politikalarına, yatırım politikalarına, vergi politikalarına ihtiyacı vardır" ifadelerini kullandı. Ağar, dernek binasındaki esnafa yönelik konuşmasının ardından, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, Irak seçimlerine yönelik soruları üzerine Ağar, "Seçimlerin sonuçlarını görelim. Irak'ın siyasi bütünlüğünün sağlanması yönündeki temenniler hala devam ediyor. Mevcut anayasada, bu çerçeve üzerinde, bu bütünlüğün devamı yönünde gayret sarf edilerek hazırlandı. Asıl olan bu gelişmenin ne ölçüde kalıcı olacağının görülmesidir. Türkiye'de bu çerçevede etkin olabilmesi, inisiyatif sahibi olabilmesi gerekli bir döneme girdi. Irak krizinin başlamasıyla beraber, hükümetin bu konuda inisiyatif sahibi olmasının gerektiğini ortaya koymuştuk. Türkiye'nin stratejik önemi, bu bölgede olacak tüm oluşumların Türkiye'ye rağmen kalıcı olabilmesi mümkün değildir. Türkiye, Türkiye gibi yönetildiği vakit, mesele Türkiye ile yaraşabilir biçimde yönetilmesidir. Ve buna uygun politikaların üretilip geliştirilmesi lazım" yanıtını verdi. Türkiye'nin Irak meselesine bakışını muhafaza eden bir devlet olmadığını öne süren Ağar, "Hükümet göreve gelmeden önce, Türkiye'nin bir Kerkük, Musul, Ortadoğu misyonu vardı. Bu misyonun kaybına sebep verdiler. Türkiye bir terör örgütüyle yaptığı mücadeleyi, kimsenin insafı içinde yapmadı. Mesele bu hükümete gelene kadar böyle gitti. Türkiye, kendi meselesini kendi çözecek güce sahiptir. Benim iktidarımda Türkiye'nin dağlarında da dışarıdaki dağlarda da kimse olmayacak. Herkes şehirde olacak, düzde olacak. Türkiye tüm bunları kendi gücüyle aşar. Türkiye bunu yapacak güce sahip olan bir ülkedir. Hükümette olmayan irade, millette vardır. Teröristleri dağdan indirmenin yolları ve metotları var. Kimse dağa çıkmak istemeyecek. Türkiye demokratik bir ülke, gelişen bir ülke olacak. Kalkınan bir ülke olacak. Terör sadece kendi dar kalıpları içinde, marjinallik sınırları içinde hapis olacak" dedi. Basın mensuplarının imam hatip lisesi mezunlarının üniversiteye girilmeyen kredilerle işi de yok. Buradaki insanlar sözünün eri, aldş yolunun açılmasını sağlayan yasayla ilgili sorularına Ağar, "Millet mağdur. Hakların, hukukun tanınması konusunda bir takım talepleri olmuştur. Hükümet bu meseleleri çözeceğim diye, seçimden beri ortada gezmektedir. Şimdi bu meselelerin takipçisi olanların, bu konuda ne düşündükleri önemlidir. Görünen odur ki, hükümetin politikası pantolon olmadı ceket verelim yönündedir" şeklinde yanıt verdi. Başbakan Erdoğan'ın kendisine yönelik eleştirilerde bulunması konusuna da değinen Ağar, "Başbakanı, ülkeyi gezerken, çarşıyı, pazarı gezerken gören var mı? Esnafa bakkala, manava gittiğini gören var mı? Onun yaptığı şovdur. Ben geçen görüşmelerde söyledim. 'Siz bu halde giderseniz, halkın karşısına çıkamazsınız' dedim. Girip giremeyeceklerini sandık geldiğinde beraber göreceğiz. Köylerde kasabalarda bir takım insanlarla kavga edip onları mahkemeye verdiler. Kendini eleştiren vatandaşla mahkemelik olan milletvekilleri var. Biz sokağa çıkarız, vatandaş bizi de eleştirir. Demokraside bunlara hoşgörüyle bakacaksın. Milletin elbette eleştiri hakkı olacaktır. Vatandaştan korkuyorsan neden siyaset yapıyorsun?" diye konuştu. DYP Genel Başkanı Ağar, açıklamalarının ardından, Rami Kuru Gıda Sitesi esnaflarını gezdi. Esnafla selamlaşıp sohbet eden Ağar, kendisine ikram edilen kuruyemişleri yedi.