DYP Lideri Mehmet Ağar, patlamalardan sonra Başbakan Erdoğan'ın geç açıklama yapmasını eleştirdi.
Abone olDoğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Benim aldığım bilgilerde halk panikte, Ankara'da ihbarlar yüzünden belli okullar, İstanbul'da Borsa kapatılmıştır. Millet ne yapacağını bilememektedir. Bugün beklenen odur ki, hükümet başkanı milleti bekleteceğine olayın hemen akabinde 2-3 saate açıklama yapması lazımdı" dedi. DYP Adana İl Teşkilatı tarafından verilen iftar yemeğine katılmak üzere Kahramanmaraş'tan Adana'ya gelen Mehmet Ağar, bu güzel Ramazan gününde herkesi üzen, yaralayan olayların İstanbul'da vuku bulmasından büyük üzüntü duyduğunu belirtti. Ramazan ayından itibaren bugün 18'incisini tamamladıkları il gezilerinin kalan etabındaki Konya, Mardin ve Diyarbakır bölümünü iptal etmek durumunda kaldıklarını söyleyen Ağar, "Çünkü, Türkiye'nin ve partimizin bize vermiş olduğu mesuliyetler var. Yurdumuzun insanların bizden bekledikleri var. Ben şu saate kadar çeşitli yerlerde basın mensuplarının ısrarlı taleplerine karşı herhangi bir beyanda bulunmayı uygun görmedim. Bekledim ki, hükümet başkanından bir açıklama olması lazım. Benim aldığım bilgilerde halk panikte, Ankara'da ihbarlar yüzünden belli okullar, İstanbul'da Borsa kapatılmıştır. Millet ne yapacağını bilememektedir. Bugün beklenen odur ki, hükümet başkanı milleti bekleteceğine olayın hemen akabinde 2-3 saate açıklama yapması lazımdı" diye konuştu. Türkiye'de terör olaylarının önemini kendisinden daha iyi hiç kimsenin bilemeyeceğini, nereye ne kadar konuşulacağını iyi bildiğini de ifade eden Ağar, şöyle devam etti: "Ama 10 saati aşkın süredir, Türkiye'ye bir mesajın verilememesi fevkalade eksiktir. Fevkalade noksandır. Geçen hafta ilk müessif olay olduğunda KKTC'nin kuruluş yıldönümünde Kıbrıs'taydım. Bu olay sorulduğunda 'Türkiye'ye karşı yapılmış terör eylemi, örgütlü bir eylemdir. Endişe ederim ki, devam edebilir. Çok ciddi tedbirler paketiyle meselenin üzerine gidilmelidir' dedik. Öngörülerimizin doğru çıkması bizleri mutlu etmemiştir. Mazlum insanlar yine gözü dönmüş canilerce katledilmiştir. Dünyada hiçbir meşru mazereti terörü haklı gösteremez. Mazeretin meşruiyeti eylemi haklı gösteremez." İstanbul'da bugün daha şiddetli patlamalar olduğu halde Başbakan'ın derhal milleti teskin edici, sakinleştirici açıklama yapamadığını söyleyen Ağar, şöyle konuştu: "Parti grubunda konuşmak farklı iş, Türk milleti karşısında konuşabilmek farklı iştir. Böyle bir ihtiyacı da Türkiye'nin partisi yapar. Türkiye büyük bir ülkedir. Coğrafi konumu nedeniyle Dünyanın en zor en ağır şartlarının geçiştirileceği tüm geçiş sürecinin yaşandığı bölgenin nirengi noktasındadır. Dünyanın son 20 yılında dış politikanın ne kadar önemli olduğu malumdur. Çevremizdeki çatışmalar ve Kıbrıs anlaşmazlığı ortadadır. Türkiye kilit ülkedir. Türkiye'nin yönetilmesi lafla sözle olacak iş değildir. Türkiye ile ilgili hayalleri, planları, vizyonu olacak insanlar olmalıdır. Türkiye'nin bugünkü meseleler ardından koşan, inisiyatif alamayan, sürekli milli onuru gururu zedelenen olaylar altında kalan bu yönetimle varacağı hiçbir yer yoktur." Ağar, 'ekonomik durumu kötü olanlar bağımsız politika izleyemez, dış politikada elinde kolunda prangalar olurmuş. Ne yapalım böyle olacak' demenin, Türkiye'yi yıllardır aşağılık kompleksine sokan özgüvenini bitiren Türk insanın ileri gitmesini engelleyen Türkiye düşmanı olan bir görüş olduğunu savundu. Ağar, şunları söyledi: "Yalanların arkasına sığınanların böyle büyük yanılgıyı Türk insanına kabul ettiremeyeceklerdir. Türkiye'nin tedbire ihtiyacı varsa tedbir alır, dostluğa ihtiyacı varsa dostluk arar, bütünlüğe ihtiyacı varsa bütünlük sağlar. Bize ihtiyaç varsa her türlü şeyi göğüsleyerek gerekeni yaparız. Ama hükümet hiçbir şey yapmadan hareketsiz duramaz. Türkiye bu işin mücadelesini yapacak bilgi ve tecrübeye sahiptir. Bu tür durumlarda hem psikolojik, hem metotsal mücadelenin nasıl yapılacağı konusunda bilgisi vardır, hafızası kuvvetlidir, arşivi kuvvetlidir. Herşeyden önce bu toprakların en büyük hazinesi olan insan varlığı vardır." Ağar'a yemek sonrası Adana Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Kazım Barışık tarafından üzerinde Atatürk ve kendi fotoğrafı bulunan bir plaket verildi.