DYP lideri Mehmet Ağar, ''İktidara soruyorum; neyi kutluyorsunuz, ortada milletin bilmediği bir zafer mi var?'' dedi. Ağar, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi..
Abone olAğar, iktidarın AB ile görüşmelerin neticesini Ankara'da bir şenlikle kutladığını anımsatarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''toplama kalabalığa'' konuştuğunu savundu. Ağar, Başbakan Erdoğan'ın, ''45 yılda yapılamayanı 2 yıla sığdırdıklarından bahsettiğini, tarih alınmasının zafer olarak nitelendiğini'' belirtti. Ağar, ''İktidara soruyorum; neyi kutluyorsunuz? Ortada milletin bilmediği bir zafer mi var? Hangi hakla kendinizi dev aynasında görüyor, AB projesine emeği geçmiş olan nice insanın 45 yıllık emeğini küçümsüyorsunuz?'' dedi. Müzakere tarihi almak kadar şartların ne olduğunun da önemli olduğunu vurgulayan Ağar, şunları kaydetti: ''Şenliğin nedeni, Güney Kıbrıs Rum kesimini tanıma sözü müdür? Zafer denilen Türkiye'ye ucu açık müzakere tarihi verilmesi midir? İktidar, tarıma, serbest dolaşıma getirilen kalıcı kısıtlamalarla imtiyazlı ortaklığa doğru gidilmesinden mi memnun kalmıştır? İktidarı neşelendiren, Türkiye'ye 'Yunanistan'la, Ermenistan'la sorunlarını çöz' dayatması mıdır? İktidar Ermeni soykırımını tanıma çağrısından dolayı mı coşmuştur? İktidarı sarhoş eden Fransa'nın ardından Avusturya'nın da Türkiye'nin üyeliği için referanduma gideceği beyanı mıdır? Avrupa basını bile 'Türkiye önüne ağır şartlar kondu' derken iktidar sahte zafer alaylarıyla kimseyi kandıramaz.'' Bütün despot ülkelerde iç ve dış sorunların şenliklerle unutturulmaya çalışıldığını söyleyen Ağar, AK Parti iktidarının da aynı yoldan gittiğini öne sürdü. Ağar, şöyle devam etti: ''İktidarı uyarıyoruz: Türkiye'nin bu kadar ağır dayatmalarla karşı karşıya kalmasının en önemli nedeni sizin iki yıldır hiç bir temel problemi çözmemiş olmanızdır. Türkiye'nin gerçeği Kızılay'daki şenlik değil, Musul'da beş güvenlik görevlisinin şehit edilmesidir. Türkiye'yi burnunun dibinde mağdur eden bir iktidardan Brüksel'de zafer kazanmasını kim bekleyebilir? AB üyeliğinin yolu sahte şenliklerden değil, işsizliği, yoksulluğu, yolsuzluğu önleyen, üreten, kalkınan, gelişen büyük ve güçlü Türkiye'den geçer.''