Ağacın su faturası olur mu?
Memleket havası almaya gittim... Biraz kafa dinlemeye... Vallahi ne
yalan söyleyeyim dinledim de... Çünkü Anadolu'da siyaset denen
illet yok... O olmayınca da suni bir dert yok... Onların derdi
yaşama dair... Ne kafadaki örtüde, ne Köşk'teki yeni düzende
gözleri... Önlerine konan faturalarla mücadeleleri.
Ben görmeyeli bizim oralarda düzen bir hayli değişmiş.
Artık evlere her ağaç için su faturası gelir
olmuş...
Yok daha neler demeyin!
Vallahi gerçek... Ben de çok şaşırdım...
Anlatayım...
Devlet Su İşleri sağolsun bizim memlekete
(Sivas-Akıncılar ilçesi) bir baraj yaptı. Bu sayede yarısı kıraç
olan arazi de sulanmaya başlandı. Ürün çoğaldı, bereket
arttı...
Araziyi sulamak parayla, elbette bedava olacak
değildi. Kimsenin de öyle bir isteği yok zaten. Ama bir
uygulama var ki isyan ettiriyor herkesi.
Bizim oralarda her tarlanın etrafına söğüt ya da kavak
ağaçları dikilir. Hem gölge olsun hem yeşillik yapsın hem
de arazinin sınırlarını belli etsin diye...
DSİ, arazisindeki ürününü sulayan çiftçiden bir de
bu ağaçlar için ekstra para istiyor. Neymiş
efendim ağaç yetiştiriyorlarmış, tarla sulanırken ağaçlar
da su çekiyormuş.
Sözünü ettiğim bağ, bahçe değil. Yanlış
anlamayın. Onların faturasına kimsenin itirazı yok. Bu
dediklerim ekim yapılan tarlaların sınırlarına dikilen
ürünsüz ağaçlar için...
Kimse derdini anlatamıyor. Bu ağaçlar kar getirmez, gölgesi
dışında faydası yoktur diye. DSİ onları çiftçinin
sulamadan elde ettiği kar hanesine yazıyor. Ağaç başına
da su faturası düzenleniyor.
Çiftçi ne yapsın! Gücü olan "ya sabır" deyip o parayı ödüyor.
Olmayan ise eline baltayı alıp, birer ikişer ağaçları
kesiyor. Su ile yeşile bürünen o ova şimdi yavaş
yavaş ağaçtan arındırılıyor. Gördükçe insanın
yüreği ağlıyor.
Bizim eve de gelmiş o faturalardan bir tane. Bu fatura daha garip.
Ekip biçmediğimiz bir tarlamız vardı. Onun etrafı ağaçlarla
çevrili. Yan tarafından DSİ'nin kanalı geçiyor. İşte fatura onun
için. Bizim yüzsüz ağaçlar, o kanaldan çaktırmadan su
içiyorlarmış.
Güler misin kızar mısın!
Yurdumdan garip bir manzara işte...
Söğüt ağacının bile su faturası var.
Allah Ankara'dakilere biraz insaf versin. Ne diyeyim...