Afyon'da 25 askerin şehit olduğu cephanelik patlaması sonrası, diğer depolar da alarm veriyor
Abone olİNTERNET HABER- Afyon'da, 25 askerin hayatını kaybettiği patlamaya yol açan ihmallerin diğer depolarda da yaşandığı ortaya çıktı.
Afyon’da mühimmat deposu patlamasına yol açan ihmallerin görüntü ve fotoğraf kayıtlarına Radikal gazetesinden İsmail Saymaz ulaştı.
Eldeki kayıtlara ve dava dosyasındaki bilgilere göre, Susurluk’taki beş depodan çıkarılan binlerce tonluk mühimmat Afyon’daki 32 ve 29 numaralı depolara sığdırılmıştı.
DEPOLAR GELİŞİGÜZEL BIRAKILMIŞ
32 numaralı depo, gece yapılan sayım ve tasnif sırasında infilak etmişti. Patlama sonrası 32 numaralı depoya ilişkin hazırlanan 5 Şubat 2013 tarihli idari tahkikat raporunda, patlama nedeni olarak ‘üst komutanlıktan izin alınmadan müşterek depolama yapıldığı, yeni gelen mühimmatın 45 gün içinde muayenesi yapılması ve depolama tekniklerine uygun olarak elden geçirilmesi gerektiği halde bunların yapılmadığı, depoların gelişigüzel bırakıldığı’ belirtiliyor.
Patlama nedenleri arasında ‘kötü istif ve ara ızgarası konulmadan yapılan yüksek bir istifin üzerine yeni mühimmatın konması sırasında acele sandıkların devrilmesi’ ihtimali de gösterilmişti.
PATLAYAN DEPODAKİ DURUM DİĞER DEPOLARDA DA VAR
Patlamadan sonra 29 numaralı depoda da keşif yapıldı. Keşif için içeri girildiğinde, 32’deki patlamaya hangi gerekçeler yol açmışsa bunların 29 numaralı depo için de geçerli olduğu görüldü.
Görüntülere bakıldığında; el bombası sandıklarının tavana ulaşacak şekilde üst üste dizildiği, sandık sütunlarından bazılarının yıkılmak üzere olduğu görülüyor.
TAHTA IZGARA YOK
Talimatnameye göre bazı sandıklar arasında tahta ızgaralar konması gerekirken konmadığı, sandıkların birbirlerine monte edilmediği anlaşılıyor. Ayrıca depo içerisine bir kişinin bile girmekte zorlandığı, deponun arka kesiminin tümüyle karanlık olduğu ve ancak fotoğraf makinesi flaşıyla girilebildiği anlaşılıyor.
YÜZBAŞI'YA İŞLEM YAPILMADI
Avukat Altan Ulutaş, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Komutanı Korgeneral Adem Huduti’nin imzasını taşıyan idari tahkikat raporunda, bu istiflemeden sorumlu tutulup hakkında yasal işlem yapılması istenen, eski Mühimmat Bölük Komutanı Yüzbaşı Murat Aydın ile ilgili hiçbir soruşturma açılmadığını söylüyor. Ulutaş, komutanlıktaki tüm üst rütbelilerin yargılanması gerektiğini savunuyor.
20 BİN EL BOMBASI İNFİLAK ETMİŞTİ
Afyon Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası 4. Mühimmat Bölge Komutanlığı 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı’nda, geçen yıl 5 Eylül’de 32 numaralı cephanelik deposuna mühimmat taşındığı sırada meydana gelen patlamada 25 asker can vermişti.
İddianameye göre, Susurluk’taki birliğin tasfiye edilmesi üzerine beş depodaki mühimmat Afyon’a taşınmış, 32 ve 29 numaralı depolara sığdırılmıştı. Ağustos 2012’de göreve gelen Mühimmat Bölük Komutanı Binbaşı Ali Duran, iki depodaki mühimmatın dört gün içinde sayımı ve tasnifini emredince, 4 Eylül’den itibaren, tamamına yakını üç günlük oryantasyon eğitiminden bile geçmemiş, el bombasıyla temas etmemiş erlere mühimmat taşıttırıldı.
Taşıma işlemi gece yarısına sarktı ve araç farlarıyla aydınlatıldı. Patlamada, 150 bin ton ağırlığa ulaşan yaklaşık 20 bin el bombası infilak etti.
ŞEHİT ERİN NOTU: SEVGİLİM HAKKINI HELAL ET
Afyon’daki patlamadan sonra cesetlerin, mühimmat parçalarının kilometrelerce genişlikteki bir alana dağıldığı görülüyor. Buluntular arasında, hayatını kaybeden erlerden Mehmet Özer Emre’nin günlük şeklindeki not defteri çıktı.
Er Özer patlamadan üç gün önce, 2 Eylül’de, kız arkadaşına hitaben yazdığı yazıda, adeta üç gün sonrasını haber veriyor. Er Özer, yazıda şöyle diyor:
“Sevgili sevgilim, seni çok seviyorum. Eğer burada bana bir şey olursa üzülme demeyeceğim. Üzülürsün biliyorum. Ama eğer öyle bir durumda hayatına lütfen devam et. Benim için devam et... Bu dünyada da öbür öbür dünyada da rabbim seni eşim olarak nasip eylesin. Bana bir şey olursa da bana ait ne istiyorsan söyleyebilirsin. Hakkım sana sonuna kadar helaldir. Sen de hakkını helal et. Böyle bir şeyi yazmak gereksinimi duydum. Yazmam da gerekti. Daha fazla şeyler yazıp da seni fazla üzmek istemiyorum. Kredi kartı borçlarımı ve kredi borcumu aileme söyle, ödesinler. Daha devlete borcum var. Onu da zaten olmazsam alamazlar. Daha kimseye borcum yok. Seni çok seviyorum. Sevgilin, Emre.”