Afrin'de Türk pilot imkânsızı başardı!

Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin'de teröristlerin yer altındaki mühimmat deposunu vurmayı hedefleyen Türk pilot, savaş uçağıyla yere 20 metre yaklaşarak hedefi tam 12'den vurdu.

Afrin'de yürütülen Zeytin Dalı harekatında Türk pilot dünya savaş tarihine geçecek bir risk alarak inanılmazı başardı. PYD'li teröristlerin bir tüneldeki inine bomba bırakmak isteyen pilot, yere 20 metre mesafeye kadar alçalarak tüneldeki hedefi vurdu.

Afrin'deki teröristler bir dağın altını silah ve mühimmat deposu haline getirmişti. Pilot, Afrin'deki teröristler tarafından, içi silah deposu haline getirilen bir dağı vurma görevini aldı. Ancak depo dağın altındaki bir tünelde bulunduğu için yukarıdan bırakılacak bir bomba işe yaramayacaktı. Pilot bu noktada inanılmaz bir risk almayı tercih etti. Aklındaki manevrayı gerçekleştirebilmek için öngörülen süresi de hayli kısıtlıydı.

30 saniye içinde karar vermesi gerekiyordu. Ve pilot harekete geçti. Pilot, silah deposunun ağzına lazerle işaret koydu. Ateşlemeyi yatay olarak yapması gerekiyordu. Deponun ağzını tam olarak görebilmek için hızla alçaldı. Öyle ki, istediği mesafeye geldiğinde yerden sadece 20 metre yüksekteydi. Bu büyük riske rağmen her şey yolunda gitti. Yatay olarak ateşlenen füze tam isabetle hedefi vurdu. Öyle ki, tepenin arkasına açılan diğer girişten de dumanlar yükseldi.

"30 SANİYESİ VARDI"

Eski bir savaş pilotu olan Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın pilotun inanılmaz manevrasını şöyle yorumladı: "Pilot bu hedefi görüyor. Belli bir mesafeden hedef tespiti yapmış. Ona göre dalış açısını planlamış. En büyük riski göze alarak tüm hedefleri vurabileceğini göstermiş. Buradaki yaklaşması, açısı pilotun inisiyatifine kalmıştır. Çünkü pilot demek, karar verebilen, inisiyatif sahibi, riski göze alabilen insan demektir. Kahramandır. Herkesin yapabileceği bir meslek değildir. Tehdit süresi 30 saniyenin altında. 30 saniye içinde karar vermesi gerekiyordu. Bir de füzenin blast etkisi var. Zamanında kaçırmayı yapamazsa, kendi füzemizle kendimizi vururduk"