NATO Afganistan'da çıkmaz bir sokağa girdi.. Eski Kanada Genelkurmay Başkanı General Rick Hillier'dan ağır eleştiriler.
Abone olEski Kanada Genelkurmay Başkanı General Rick Hillier, "Afganistan batağı NATO'nun çürüyen ceset olduğunu gözler önüne serdi" diyerek NATO'ya ağır eleştiri yöneltti.
Afganistan'daki NATO kuvvetlerine (ISAF) 2004 yılının Şubat-Ağustos ayları arasında komutanlık eden General Hillier, otobiyografisinde, Afganistan konusuna değinirken, "NATO'nun gerçek anlamıyla taktik hazırlamadan Afganistan savaşına daldığını" yazdı.
Kanadalı General, "Afganistan NATO ittifakının çürüme halindeki ceset olduğunu gösterdi. Çok büyük değişiklikler yapılmazsa İttifak yok oluşa sürüklenir" görüşünü dile getirdi.
Geçen sene emekliye ayrılan Hillier, kitabında şunları kaydetti:
"Afganistan'da ISAF'ın başına geçtiğimde, Brüksel'deki NATO generalleri Afganistan'da ne yapacaklarını bile bilmiyordu. Strateji ve fikirleri yoktu. Siyasi yönetim de yoktu, yeterince asker de...
Durum tam bir felaketti. NATO, sanki kendisine duyulan güveni berhava etmek ve bütün üye ülkelerdeki halk desteğini kaybetmek için yola koyulmuştu."
General Hillier, henüz yayınlanmayan "A Soldier First: Bullets, Bureacrats and Politics of War" adlı otobiyografide, "aradan yıllar geçmesine rağmen durumun değişmediğini" ve "NATO'nun Afganistan'da yaptığı şey hakkında fikir sahibi bile olmadığını" ifade ediyor.
Kanadalı General, ISAF bünyesindeki Avrupalıların Kanada askerine karşı olduğunu da yazdığı kitabında, "Bizi aralarına almak istemediler. İttifak içinde istemiyorlardı bizi. Bize burun kıvıranların başında İngilizler geliyordu" görüşüne yer verdi.
General Hillier, 500 sayfalık kitabında, bazı NATO ülkelerini de Afganistan'da birliklerini muharebeye hazırlamak yerine "kendilerine küçük kaleler kurmaya çalışmak" ile suçladı.
Hillier, Irak savaşının da Amerikalıların "dikkatini dağıttığını" ve "büyük oranda yenilgiye uğratılan Taliban'ı cesaretlendirip canlandırdığını" yazdı: "Taliban Irak'taki isyancıların başardığını görünce, Batılı kuvvetlere acı çektirebileceğinin, hatta muharebe şevklerini kırabileceğinin farkına vardı."