Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Ancak onları sakın görev yaptıkları okullarda aramayın! Bugün resmi tatil olduğu için bir çoğu işporta pazarında çalışıyor.
Abone olBugün öğretmenler günü. Yine demeçler veriliyor, süslü püslü vaatlerle öğretmenlerin gönlü alınıyor. Ama yarın hepsi unutulacak. Eğitim ordumuz, açlığı yenmek için yine ek işe koşacak Mahmutpaşa'da, soğuk ve yağmurlu bir günde işporta tezgahında kazak ve pantolun satarken rastladım Yaşar Berberoğlu'na. "Öğretmenim, aldığım maaşla geçinemiyorum. Mecburen bu işi yapıyorum. Başka çarem de yok" diye yakındı. Açlık sınırının 454 milyon lira olduğu Türkiye'de, 18 yıllık öğretmen Yaşar Berberoğlu, 700 milyon lira maaş alıyor. Üstelik bununla kira veriyor, evin mutfak ve zorunlu giderlerinin yanısıra, biri üniversitede iki çocuk okutuyor. Yaşadığı bu çıkmaz, Yaşar öğretmene Mahmutpaşa'da tezgah açtırıyor. Berberoğlu, okuldan sonra soluğu tezgahının başında alıyor. "Kazancım fena değil. Maaşımın yarısına yakın para kazanabiliyorum. Ancak, haftasonu pek sorun olmuyor ama hafta içi belediye zabıtalarıyla sürekli didişip duruyoruz. Biz kaçıyoruz, onlar kovalıyor" diyerek yaptığı ek işin sorunlarını da anlattı bir çırpıda. YÜZDE 70'İ EK İŞ YAPIYOR "Bakkalın, manavın, kasabın, ev sahibinin karşısında boynumuz bükük" dedi Fatih Riyaziyeci Salih Zeki İlköğretim Okulu öğretmeni Yaşar Berberoğlu; "Alım gücümüz zayıf olunca, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorluk çekiyoruz. Yeni başlayan bir öğretmene 540 milyon, birinci derecenin dördüncü kademesindekine ise en fazla 676 milyon 500 bin lira maaş ödeniyor. Yaşar öğretmenin anlattıkları, sayıları 678 bini geçen eğitim ordusunun perişanlığını ortaya koydu. "Açlık sınırına yakın bir ücretle geçinemeyen öğretmenlerin yüzde 70'i, ikinci bir iş yapmak zorunda. Kimi okullarda kurs veriyor, dershanelerde öğretmenlik yapıyor. Ama çoğumuz şoförlük, pazarlamacılık, simitçilik, işportacılık yapıyor" diye ekledi. Yaşar öğretmen. Utanıyor musun?" diye sordum; "Yok... hayır asla utanmıyorum" dedi ve devam etti, "Neden utanayım ki... Hırsızlık yapmıyorum, çalıp çırpmıyorum. Üçkağıtçılık, dolandırıcılık yapmıyorum. Ama bu durum, ben ve benim gibi çalışmak zorunda olan öğretmenlerin toplumsal statüsüne, saygınlığına çok büyük zarar veriyor." KİTAP ALAMIYORUM "Kitap okuyor musun?" diye soruyorum. Cevabını beklemeden de, "Kendini geliştirme imkânına sahip misin?" diye ikinci soruyu yöneltiyorum. "Kitap okumuyorum" diyor Yaşar öğretmen: "Kitap o kadar pahalılaştı ki, al da oku okuyabilirsen. endimi yenilemek, geliştirmek de mümkün olmuyor. Geçim derdine düşen biri, kitabı mitabı düşünür mü sanıyorsun?" diyor. Eğitim-Sen'in yaptığı bir araştırma, Yaşar öğretmeni doğruluyor. Araştırmaya göre, öğretmenlerin yüzde 62'si kitap okumuyor. Yüzde 89'u düzenli, yüzde 8'i ise hiç gazete okumuyor. Yüzde 18'i sinema, tiyatro ve konser gibi etkinliklere katılmıyor. BİR İŞE YARAMIYOR İşportada tezgahında ve derste fotoğrafları çekilirken, acı yüklü bir ifadeyle bakıyor objektife. Dalıp gidiyor. Kimbilir ne düşünüyor, neyin hesabını kitabını yapıyor. Yaşar öğretmenle vedalaşırken, öğretmenini yoksulluk ve daha da kötüsü açlık sınırının altında bir maaşla, geleceğini teslim eden bir ülkenin gazetecisi olarak, "Affet beni öğretmenim" desem, "Bak, senin sorunlarını, dertlerini hep yazıp çiziyoruz ama görüyorsun bir işe yaramıyor" diye durumu açıklasam, "Elimden başka bir şey gelmediğini" söylesem...Öğretmenin yıllık geliri TÜRKİYE 4.608 dolar Kore 39.921 dolar Japonya 41.225 dolar İsviçre 60.514 dolar İspanya 34.547 dolar Yeni Zelenda 32.260 dolar Danimarka'da 40.934 dolar Şili 15.915 dolar Türkiye'de bir öğretmen saatte sadece 5.3 milyon TL, AB ülkelerinde ise bir öğretmenin saat ücreti 24.5 TL'ye denk geliyor. Bir öğretmen Taylan'da yılda milli gelirin 8 katı, Filipinler'de 8 katı, Endonezya'da 7.6 katı, Güney Kore'de 4.2 katı, Şili'de 3.7 katı, Lübnan'da 2.9 katı, Yeni Zelanda'da 2.6 katı, İspanya'da 2.3 katı maaş alırken, Türkiye'de ise sadece 1.8 katı maaş alıyor. KAYNAK: D.B.TERCÜMAN