Yargılandığı bir davada, Yargının bozma kararına görüş bildirmek için adliyeye geldi.
Abone ol''Adnan Hoca'' olarak tanınan Adnan Oktar, 17 sanıkla birlikte yargılandığı dava kapsamında Yargıtayın bozma kararına karşı görüşünü bildirmek için İstanbul Adliyesine geldi. Oktar, zamanın yetersizliği yüzünden işlemlerini yaptıramadı.
Sultanahmet'teki adliye binasına gelerek, davanın görüldüğü İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğüne çıkan Oktar, burada kısa bir süre kaldıktan sonra adliyeden ayrıldı.
Dava kapsamında Yargıtayın verdiği bozma kararına ilişkin görüşünü ifade etmek için adliyeye gelen, ancak zamanın yetersizliği yüzünden işlemlerini yaptıramayan Oktar, çıkışta gazetecilerin soruları üzerine, ''Şu an herhalde vakit yokmuş. O zaman biz de mecburen evimize gidiyoruz. Ama öyle zorla getirme diye bir konu yok. Bak görüyorsunuz, ben kendi isteğimle geliyorum. Türkiye hür bir memleket'' diye konuştu.
Oktar, ifade vermeye gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine de ''Hayır, zaten benim lehimde bir karar var. Yargıtay bir karar almış, mahkeme soruyor, 'buna ne diyorsun' diye. Ben de buna 'evet' diyeceğim. Sanki bir olay varmış gibi gösteriyorlar. Çok ayıp bir şey bu. Yani böyle kaçak bir tavır varmış gibi. Yok öyle bir şey'' dedi.
''Hakkınızda böyle bir tavır mı var?'' sorusuna da Oktar, ''Basında var ya o tip şeyler. Çok gereksiz. İşte 'zorla getirilecek' filan. Verilen imaj anormal. Böyle bir imaja gerek yok'' karşılığını verdi.
Oktar, bir gazetecinin, ''Medya sizi görmeye pek alışkın değil, bundan sonra gelip hakkınızı kendiniz mi arayacaksınız?'' sorusunu da şöyle yanıtladı:
''Bu tip şeyleri abartmak yanlış. Bu ayıptır. Kardeşiz biz, bütün Türkiye olarak. Sağcının solcuya, solcunun sağcıya bu tip tavrı olmasın. Türkiye'de barış ortamı, sevgi ortamı olsun, bu nefret ortadan kalksın. Solcular da eziliyor, sağcılar da rahatsız oluyor. Sağcılar solculara, solcular sağcılara anlayışlı olursa konu hallolur. Yoksa bu ıstırap devam eder. Tek yanlı demokrasi olamaz.''
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda, 24 Ekim 2005 tarihinde Adnan Oktar ile 34 sanık hakkındaki davanın, zaman aşımı dolduğundan düşmesine karar verilmişti.
Kararı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 17 Mayıs 2007'de Adnan Oktar ile 17 sanık hakkındaki yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Yüksek mahkeme, bozma kararında, ''sanıkların eylemlerinin, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununda baskı, cebir ve şiddet kullanarak çıkar amaçlı örgüt kurma ve yönetme suçunu düzenleyen 1. maddesi kapsamına girdiğinin sabit olduğuna'' yer vermişti.
Kararda, bu suç yönünden aralarında Oktar'ın da bulunduğu 18 sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolmadığına işaret edilmişti.
Bu kararın ardından yeniden yapılan yargılamada İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili ağır ceza mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğuna hükmetmişti. Uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi ise İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğunu ifade ederek, dosyayı iade etmişti.
Yeniden görülmeye başlanan davanın son duruşmasında mahkeme heyeti, Adnan Oktar ile diğer 7 sanık hakkında zorla getirme müzekkeresi çıkarılmasına hükmetmişti.