BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Adnan Hoca adliyede

Kamuoyunda ''Adnan Hoca'' olarak tanınan Adnan Oktar, adliyede dilekçe verdi.

Abone ol

Kamuoyunda ''Adnan Hoca'' olarak tanınan Adnan Oktar, 17 sanık ile yargılandığı davada verilen kararın Yargıtayca bozulmasının ardından yeniden yapılan yargılama kapsamında mahkemeye, ''yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması'' ve ''eski kararda direnilmesi'' talebini içeren iki ayrı dilekçe verdi.
    
Sultanahmet'teki İstanbul Adalet Sarayına avukatlarıyla gelen Oktar, yargılamanın yapıldığı İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine iki ayrı dilekçe verdi.
    
Oktar, dilekçelerden birinde, ''yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını'' isteyip, yasağın yasal şartlarının bulunmadığını savunarak, şu ifadelere yer verdi:
    
''Mahkemenizin yasak kararı müdahil vekilinin 19 Haziran 2007 tarihli talebine dayanmaktadır. Müdahil vekili, benim ceza almaktan çekinerek yurt dışına kaçacağım duyumunu aldığını öne sürmüştür. Hemen belirteyim, böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Ben ülkemi asla terk etmem. Suikast, komplo, saldırı, işkence gibi şeylerden de çekinmem.''
    
Adnan Oktar, mahkemeye sunduğu diğer dilekçede de mahkemenin, Yargıtayın bozma kararından önce verdiği hükümde direnmesini, aksi halde hakkında beraat kararı vermesini istedi.
    
KARAR
     
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Ekim 2005'te Adnan Oktar ile 34 sanık hakkındaki davanın, zaman aşımı dolduğundan düşmesine karar vermişti.
    
Kararı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 17 Mayıs 2007'de Adnan Oktar ile 17 sanık hakkındaki yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
    
Yüksek mahkeme, bozma kararında, ''bu kişilerin grup olarak bir araya geldiklerini, basın yayın kuruluşları üzerinde nüfuz elde etmek, kendilerine ve başkalarına haksız çıkar sağlamak, destekledikleri kişi ve siyasi partilerin seçimlerde oy elde etmesi için zor ve tehdit uygulamak suretiyle yıldırma, korkutma ve sindirme gücü kullanarak suç işlemek amacıyla örgüt kurduğunu'' belirtmişti.
    
Kararda, sanıkların eylemlerinin, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nda baskı, cebir ve şiddet kullanarak ''çıkar amaçlı örgüt kurmak ve yönetmek'' suçunu düzenleyen 1. madde kapsamına girdiğinin sabit olduğuna yer verilmişti.
    
Yüksek mahkeme, bu suç yönünden aralarında Oktar'ın da bulunduğu 18 sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolmadığına işaret etmişti.
    
Yeniden yapılan yargılamada İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili ağır ceza mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğuna karar vermişti.
    
Uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi ise davaya bakmakla İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek, dosyayı iade etmişti.