TBMM Genel Kurulunda, BDP ve CHP'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi. Sonrasında yapılan konuşmalar ise tansiyonu yükseltti.
Abone olBDP, Adli Tıp Kurumu ile ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin öneriyi Genel Kurul'a getirdi.
Önerinin lehinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, seçimlerin üzerinden 8 ay geçtiğini ama hala araştırma komisyonu kurulmadığını söyledi.
Gazetelerde Adli Tıpta yaşanan skandallarla ilgili haberlerin yer aldığını iddia eden Tanrıkulu, ''En son örneği, Metin Lokumcu'ya ilişkin rapor. Adli Tıp raporunda Metin Lokumcu'nun, akciğer ve kalp yetmezliğinden öldüğü tespiti yapıldığı halde, biber gazından öldüğü anlaşıldı. Biber gazından 10 kişi öldürüldü'' dedi.
ÇAMAŞIRHANE OLDU
Tanrıkulu, Adli Tıp Kurumu'nun, Türkiye'nin kanayan yarası olduğunu ileri sürerek, ''YÖK, Adli Tıp gibi 12 Eylül kurumlarına neden bu kadar sahip çıkıyorsunuz? Adli Tıp Kurumu, iktidarın kirli çamaşırlarını yıkayan bir kurum haline gelmiştir, o yüzden karşı çıkıyorsunuz'' diye konuştu.
AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, önerinin aleyhinde yaptığı konuşmada, Tanrıkulu'nun, ''Adli Tıp Kurumunun, AK Parti'nin kirli çamaşırlarını örtbas ettiğini'' söylediğini anımsatarak, ''Eğer bildiğiniz bir şey varsa söyleyin ama şaibe oluşturmak için söylüyorsanız sizi müfteri ilan ediyorum. AK Parti'nin, hiç bir dönemde kirli çamaşırı olmamıştır, aksine kendisinden önceki kirli çamaşırları ortaya çıkarmıştır'' dedi.
Can, grup önerilerinin Meclisi kilitlemeye yönelik olduğunu, bu yüzden de kabul etmediklerini kaydetti.
TUTUKLU GAZETECİ SAYISI 105
CHP de yerel gazetecilerin sorunlarına ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin önerisini Genel Kurula getirdi.
Önerinin lehinde konuşan CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, halkın oylarıyla milletvekili seçilen gazeteci Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan ile gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Yalçın Küçük, Soner Yalçın'ın halen cezaevinde olduğunu söyleyerek, tutuklu gazeteci sayısının 105'e ulaştığını savundu.
Önerinin lehinde söz alan MHP Kocaeli Lütfü Türkkan, ''Ergenekon diye bir kuyu açıldı ve muhalif olan herkes oraya atıldı'' dedi.
Gazetecileri içeri atmanın yolunun, terör örgütlerine bulaştırmaktan geçtiğini iddia eden Türkkan, ''Terör örgütünden muzdarip bir kişiyim. 30 yıl sonra hesap sormaya çalışıyoruz. Bugün cezaevinde olanlar 30 yıl sonra hesap soramayacak ama ahirette sizi bekliyor olacaklar hesap sormak için'' diye konuştu.
Türkkan, sarı basın kartı herkese dağıtıldığı için artık prestijli olmadığını ve eskiden sarı basın kartına getirilen kolaylıkların da kaldırıldığını ifade ederek, ''Her meslek sahibi bir okuldan mezun oluyor. Berber bile bir eğitimden geçmek zorunda ama Türkiye'de gazetecilik yapmanın hiç bir okulu yok, isteyen herkes gazeteci olabiliyor'' dedi.
Aleyhte konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, Basın İlan Kurumu'nun yerel basına büyük destekler verdiğini belirterek, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın himayesinde yapılan yerel basın toplantılarının önemine işaret etti.
Genel Kurulda, BDP ve CHP'nin grup önerileri kabul edilmedi.