BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Adil Gür'den 'referandum' anketi

Araştırmacı Adil Gür, anayasa ile ilgili referandum sonucunu değerlendirdi. Gür'e göre, referandum çekişmeli olacak...

Abone ol

1995'ten bu yana tüm seçim sonuçlarını 0 hata ile bilen kamuoyu araştırmacısı Adil Gür, anayasa değişikliklerinin gündeme geldiği günden bu yana seçmenlere 'referandumdaki tavrının ne olacağını' 4 kez sordu.

2 araştırmada az farkla 'hayır', diğer 2'sinde ise az farkla 'evet' çıktı. Gür, 'Bu verilerden hareketle bugün şunu söyleyebilirim; oldukça zorlu bir referandum süreci olacak, yani az farkla evet veya hayır çıkabilir' diyor.

Türkiye'nin önde gelen güvenilir kamuoyu araştırmacılarından Adil Gür'e 12 Eylül'de yapılacak anayasa paketiyle ilgili 12 Eylül'de yapılacak referandum sonucu soruldu.

Hem iktidar hem de muhalefet açısından çok zorlu bir süreç yaşanacağını belirten Adil Gür'e göre, referanduma kadar geçecek süreçte iktidar ve muhalefet partilerinin tavrı ve çalışmaları referandumun sonucunu belirleyecek. Yani, evet veya hayır'cılardan hangisi neden böyle düşündüklerini halka ne kadar iyi anlatabilirse, bir adım öne geçecek. 

- Anayasa Mahkemesi 111 milletvekilinin iptal ve yürürlüğü durdurma başvurusunu, 2 maddede kısmi iptal dışında reddetti ve referandumun önünü açtı. Sizce bundan sonra ne olur, referandumda nasıl bir sonuç çıkar?

İşleyen takvime göre 12 Eylül Pazar günü referandum var. Anayasa değişikliklerinin gündeme geldiği günden bu yana yaptığımız araştırmalarda, seçmenlere 'referandumdaki tavrının ne olacağını' tam 4 kez sorduk.

2 araştırmada az farkla 'hayır', diğer 2 araştırmada ise az farkla 'evet' çıktı. Oldukça zorlu bir referandum süreci olacak, açıkçası 1987'deki rahmetli Özal'ın siyasi yasakların kalkıp kalkmaması yönündeki referandumu gibi bir sonuç bekliyorum. Yani az farkla 'evet' veya 'hayır' çıkabilir.

Referanduma kadar geçecek süreçte iktidar ve muhalefet partilerinin tavrı ve çalışmaları referandumun sonucunu belirleyecek, diye tahmin ediyorum. Yani, evet veya hayır'cılardan hangisi neden böyle düşündüklerini halka çok iyi anlatabilirse bir adım öne geçeceklerdir.

PARTİ TAVRI ÇOK ÖNEMLİ

- İktidar, anayasa değişikliklerinin daha fazla özgürlük ve demokrasi getirdiğini söylüyor. Seçmen nasıl olur da, kendisine daha fazla özgürlük getirecek bir değişikliğe 'hayır' der anlatır mısınız?

Yapılacak referandumda tüm seçmenlerin anasayasa değişikliklerinin içeriğine bakarak mı karar vereceğini sanıyorsunuz, açıkçası ben sanmıyorum. Seçmenin belki % 20-25'i bu tip konulara kafa yoran, tartışan, gazete okuyan, haber programlarını izleyen, özetle anayasa değişiklikleri konusunda bilinçli seçmen. Bu seçmenler, değişikliklerin neler getirdiğine, içeriğine bakacak, ona göre oyunun rengini belirleyecektir. Bunun dışındaki seçmenlerin büyük çoğunluğu ise, her ne kadar araştırmalarda 'ben değişikliklerin içeriğine bakarım' dese de, oy vereceği partinin referandumdaki tavrı yönünde hareket edecektir.
 
SEÇMEN DAVRANIŞLARI

- Anayasa Mahkemesi, iktidarın ve birtakım hukukçuların yorumlarına göre millet iradesinin üzerine çıktı, yani şekil yönünden incelemesi gerekirken esasa girdi ve karar verdi. AK Parti bunu kullanarak bir erken seçim kararı alır mı, alırsa bu karar seçmende bir mağduriyet algısı yaratır AK Parti'ye oy kazandırır mı?

Anayasa Mahkemesi'nin kararı siyasi miydi, yoksa hukuki miydi, bunu tartışmak biz araştırmacıların işi değil, bunu anayasa hukukçuları tartışacaktır. Seçmen tercihleri bakımından siyasi sonuçları ne olur, ben bunu söyleyebilirim. Neye göre söyleyebilirim, Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 kararında seçmen davranışları nasıl değiştiyse, şimdi de öyle değişecektir.

OY ORANLARINI GÖSTERİR Mİ?

-12 Eylül 2010'da tarihinde yapılacak referandumun sonucu, daha sonra yapılacak Milletvekili genel seçimlerinde iktidar ve muhalefetin alacağı oy oranını gösterir mi ?

Kesinlikle göstermez çünkü, başta da söylediğim gibi referandumda oy vereceği partinin tavrından farklı hareket edecek seçmenler olacaktır. Referandumlarda seçmenler farklı reflekslerle hareket eder, geçmişte bunun örnekleri çoktur. Örneğin 1982 Anayasası'na % 90'ın üzerinde 'evet' oyu çıkarken, 1 yıl sonra yapılan milletvekili genel seçimlerinde anayasayı yaptıranların işaret ettiği parti MDP % 23,3 oy alabilmiştir.

1987'de rahmetli Özal'ın 'hayır' oyu istediği referandumda % 49,5 'hayır' oyu çıkarken yapılan milletvekili genel seçimlerinde ANAP'a % 36,3 oranında oy çıkmıştır. Yine son dönemde 2007 milletvekili genel seçimlerinde AK Parti'nin aldığı oy oranı ve referandum sonucu ortada. Dolayısıyla görülüyor ki, seçmen, referandum ile milletvekili genel seçimlerinde aynı reflekslerle hareket etmiyor. Bu nedenle 12 Eylül'de çıkacak sonucu seçim sonuçlarıyla karşılaştırmak doğru değildir. Kuvvetle muhtemeldir ki, referandumda AK Parti'nin 29 Mart genel seçimlerinde il genel meclisinde aldığı oyun üzerinde bir 'evet' oyu çıkacaktır. Bu nedenle 'evet'lerin tamamını AK Parti'ye veya 'hayır'ları muhalefete mal etmek ve geçmiş veya gelecek seçim sonuçlarıyla karşılaştırmak, doğru bir analiz olmayacaktır.

AYM'ye bağlı seçim kararı yanlış olur

Özetle; mağduriyet algısıyla veya Anayasa Mahkemesi kararına seçmen tepkisi nedeniyle AK Parti'nin alacağı bir seçim kararı bana göre doğru olmayacaktır. Ha şu söylenebilir, AK Parti seçimin şartlarını, 1 yıl sonrasına göre bugün kendisi için daha avantajlı görebilir ve seçime gidebilir.  Sonuçta erken seçim kararını alabilecek tek yetkili mercii TBMM, dolayısıyla orada büyük çoğunluğu olan AK Parti grubudur. Bu seçimde AK Parti'ye seçim kazandıracak ana konu AYM kararı değil 2007'de olduğu gibi ekonomi - işsizlik - sağlık, eğitim, terör vs. gibi Türkiye'nin temel meseleleridir. 'Bunlarda şu an başarılıyım, seçime gidersem kazanırım' diyorsa sorun yok, ama beklentiyi AYM kararına bağlarsa bana göre yanlış yapmış olacaktır.

ERKEN SEÇİMİN ÜÇ ÖNEMLİ SAKINCASI VAR... AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...

[PAGE]



Seçimi çok kısa vadede yapmanın bugün için bana göre
3 önemli sakıncası vardır;

1 CHP'de bir genel başkan değişikliği yaşandı, kamuoyunda Kılıçdaroğlu ve değişim rüzgarı eski hızla esmese de, hala devam ediyor.

2 Hemen yanıbaşımızda Yunanistan ve bazı Avrupa ülkelerinde çok ciddi bir ekonomik kriz var bunun bize yansımaları mutlaka olacaktır, her ne kadar şu kadar büyüdük dense de, bu büyüme henüz vatandaşa yansımadı ve kısa vadede de yansıması beklenmemeli.

3 PKK terörü son zamanlarda iyice arttı ve can almaya devam ediyor. Bu çekinceler nedeniyle şu ortamda erken seçime gitmenin iktidar bakımından fayda getirmeyeceği kanaatindeyim.

Elbette ki bu, elimdeki araştırmalar ışığında benim görüşüm, aksini düşünenler - söyleyenler olabilir, geçen yıl bu dönemlerde herkes 'AK Parti Kürt açılımını başlattı %60 oy alacak' derken yine Akşam gazetesinin bu sayfalarında bu işin o kadar basit  olmadığını, oy getirmeyeceğini, aksine kaybettirebileceğini  söylemiştim,işte gelinen durum ortada....

'HAYIR'CI AKP'LİLER 'EVET'Çİ CHP'LİLER

Referandumda, hayır diyecek AK Parti seçmeni de, evet diyecek CHP seçmeni de mutlaka olacaktır. O nedenle bugünden 'evet' diyen partilerin oy toplamı şu kadar, 'hayır'cılar şu kadar yaklaşımı yanlıştır. Referandum ayında, Eylül 2010'daki Türkiye'nin ruh hali sonucu belirlemede çok önemli. Burada iktidara çok iş düşüyor, bu referandum iktidar için bir güven oylamasına mı dönüşecek,  yoksa iktidar izleyebileceği politikalarla buna fırsat tanımayacak mı, işte referandumun kaderini belirleyecek diğer önemli hadise de bu...

BU RÜZGAR SEÇİM KAZANDIRMAZ

Buradan yola çıkarak şu yorumu yapabiliriz, bugünkü kısmi iptal kararı seçmen tercihlerini çok etkilemez ve AK Parti'ye sadece bu nedenle seçim kazandıracak bir rüzgar sağlamaz. Bu hafta sonu bir araştırma yaparsanız AK Parti oylarını AYM kararı nedeniyle yükselmiş bulursunuz ama bunun etkisi birkaç hafta devam eder sonra seçmen günlük sorunlarına bakarak karar verir.

MAĞDURİYET SEÇİM KAZANDIRIR MI?

AK Parti, 2007'de önüne gelen araştırma raporları doğrultusunda seçimde %41-42 oy alacağını tahmin ediyordu. Seçimlerde %46,6'yı görünce, bu mağduriyet bize umduğumuzdan çok daha fazla oy getirdi diye düşündü. Halbuki Ocak - Mart 2007 döneminde de AK Partinin oyları %43-44'ler mertebesindeydi. (Akşam)