A&G Araştırma Şirketi Başkanı Adil Gür, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dile getirdiği referandum olursa çıkacak sonuca ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Avrupa Birliği’nin bu tavrına ilişkin net bir duruş ortaya koyarak, "Bu millet oradan gelecek vizeymiş, kabulmüş bunların peşinde değil, asıl siz Türkiye'nin peşindesiniz. Siz verdiğiniz sözde durmuyorsunuz, sizin çirkin yüzünüz bu. AB müzakereleri için referanduma gidebiliriz” dedi.
Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da söylediği gibi Türkiye, Avrupa Birliği’ne girme konusunda bir referanduma giderse nasıl bir sonuç ortaya çıkar?
Türk halkı Avrupa Birliği’ne girme konusunda ne düşünüyor?
Son dönemde Avrupa Birliği ile yaşanan süreç ilişkileri zedeledi mi?
Tüm bu soruları A&G Araştırma Şirketi Başkanı Adil Gür, yanıtladı.
Türkiye’de siyasi partilerin politikalarını seçmen davranışları belirlemiyor. Son zamanlarda siyasi partilerin davranışları seçmenlerin tercihlerini belirliyor. Bir siyasi partinin görüşü ve önerisi doğrultusunda o partiye oy vereceğini söyleyen seçmenler hareket ediyor.
“AVRUPA BİRLİĞİ’NE DESTEK DÜŞÜK”
Avrupa Birliği’ne zaman zaman desteğin düştüğü zaman zaman da yüzde 70’lere çıktığı dönemler oldu. Son dönemlerde Avrupa Birliği’ne destek bir hayli düşük. Özellikle vize serbestisiyle ilgili anlaşma, Haziran ayında vizelerin kalkacağıyla ilgili anlaşmanın yapılmasına rağmen AB’den gelen açıklamalar ve AK Parti kanadından yapılan açıklamalar AB’ye girme inancını da düşürdü. Bu da Avrupa Birliği’ne girme konusunda desteğin düşmesine neden oldu.
“HÜKÜMETİN TAVRI REFERANDUM SONUCUNU BELİRLEYECEK”
Bugün referandum yapılsa Türk halkı kendi karar vermek yerine oy vermeyi düşündüğü parti hangi görüşü savunuyorsa o yönde oy kullanacağını düşünüyorum. Bu dönemde de Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hükümet yetkililerinin açıklamaları ve Avrupa Birliği’nin Türkiye hakkında yaptığı olumsuz açıklamaları da göz önüne alırsan AB’ye destek çok düşük seviyede. Bugün bir referandum yapılırsa AK Parti, Avrupa Birliği’ne yönelik ‘girelim’ diye bir kampanya yürütürse kesin olarak referandumdan ‘evet’ kararı çıkar. Aksi şekilde ‘girmeyelim’ diye bir kampanya yürütürse ‘hayır’ kararı çıkar.
“VİZE SERBESTİSİ TAVRI TÜRK HALKININ KIZGINLAŞMASINA NEDEN OLDU”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne bakışını ilk olarak siyasi partilerin tavrı belirlerken ikinci olarak da Avrupa Birliği’nin icraatları belirliyor. Türkiye’de de dönemsel olarak kızgınlıklar oluyor. Bu döneme bakıldığında kızgınlıkların olduğu bir dönem. Türk halkı vize problemi olmadan Avrupa Birliği’ne gidebilmeyi hayal ederken ‘hayır olmayacak’ denmesi bile kızgınlığa sebep oluyor.
“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ‘GİRMEYELİM’ DERSE REFERANDUMDAN DA ‘HAYIR’ ÇIKAR”
Avrupa Birliği’nin özellikle Almanya’nın ve Merkel’in açıklamaları toplumda bir kırgınlığa ve kızgınlığa neden olmuştu. Tam da bu ortamda İngiltere’de AB’ye tamam mı devam mı referandumu yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da gerekirse biz de referandum yaparız dedi. Bugün referandum öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Başbakan Binali Yıldırım, ‘Avrupa Birliği’ne girmek istemiyoruz’ dediği takdirde referandum yapmaya gerek dahi yok. Çünkü o referandumda ‘evet’ çıkma ihtimali bile yok. Hükümet ‘girmeyelim’ dediği takdirde vatandaş da ‘girelim’ demeyecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamaları tam da İngiltere’de referandum yapılırken resmi ağızdan gerekirse referandumla tescillendiririz şeklinde bir mesaj verilmek istenmiş oldu.
“AB’NİN DOSTUMUZ VE MÜTTEFİKİMİZ OLMADIĞI KONUSUNDA YAYGIN BİR KANAAT VAR”
Şuanda yapılacak bir referandumda halk siyasi partilerin etkisinde kalmasa dahi ‘evet’ çıkma ihtimali çok çok düşük. Siyasi partiler tavırlarını belli etmese bile Türk halkının Avrupa Birliği’ne karşı bir kırgınlığı var. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en ağır terörle mücadele operasyonlarını yürütüyor. Terörün arkasında kim var denildiğinde Avrupa Birliği ülkeleri olduğunu düşüncesinde olanların sayısı hiç de azımsanacak kadar az değil. Avrupa Birliği’nin bizim dostumuz ve müttefikimiz olmadığı konusunda ciddi bir kanaat var.