Hürriyet gazetesi yazarı Taha Akyol, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'dün görev süresi sonrası neler yapacağını bugünkü köşesinden yazdı.
Abone olKulislerde adı muhalefetin Cumhurbaşkanı adayları arasında anılan Hürriyet si yazarı Taha Akyol, "Gül ne yapacak?" başlıklı bugünkü yazasında Abdullah Gül'e sahip çıktı.
AK Parti'nin 2012'den bu yana yaptığı düzenlemelerle Abdullah Gül'ü kasıtlı olarak siyaset arenasının dışına itildiğini yazan Taha Akyol, yazısına Gül'ün engellenmesinin "AK Parti'nin radikal siyasete yönelimi" olarak yorumladı.
Abdullah Gül'ün 28 Ağustos'ta görevi devretmesi sonrası ise yapacaklarına ilişkin Taha Akyol şunları yazdı:
"Bundan sonra Gül'ün bundan sonra partinin gidişatına hiçbir müdahalesi olmayacak, İstanbul'da oturup partiyi kanştıran bir görüntüyü "cumhurbaşkanlığı yapmış bir devlet adamında" bulunması gereken olgunluğa yakıştırmıyor."
"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül un siyasete dönmesinin engellenmesi, önemli bir siyasi göstergedir. AK Parti'nin kuruluşundan 2010 yılına kadar devam eden kapsayıcı, ılımlı, reformist ve merkeze yönelik politikalardan daha ideolojik, radikal bir siyasete yönelmenin simgesidir Gül'ün engellenmesi.
İktidar partisinin 2002-2010 arasındaki kapsayıcı ve AB referanslı üslubu ile son yıllardaki sert ve ideolojik üslubunda da bu yönelişi görmek mümkün. Gül ise siyasete girdiği ilk günden beri, çalıştığı her kademede, daima kapsayıcı ve ılımlı bir dilin ve siyasetin temsilcisi olmuştur.
GÜL NASIL ENGELLENDİ?
Aslında Gül'ü engellemek için ilk adım daha Ocak 2012'de atılmıştı:
İktidarın çıkardığı Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nda "eski cumhurbaşkanlarının aday olamayacağı" hükmü konulmuştu! Amaç tabii Demirel veya Sezer'in değil Gül'ün muhtemel adaylığını engellemekti. Bunun için Çankaya'dan sitemli açıklamalar yapılmıştı.
ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL ETTİ
2014'e gelindiğinde beklenen, Gül'ün genel başkan ve ardından başbakan olmasıydı. Kamuoyu araştırmalanna göre, parti tabanı yüzde 80'e yakın bunu istiyordu. Fakat bu defa da parti kongresi 27 Ağustos'a konularak Gül'ün gelmesi engellendi. Bir gün sonra olsa Gül aday olabilirdi! Böylece delegelerin serbest iradeleriyle yeni genel başkanlannı seçme hakkı da engellenmiş oldu.
GÜL'E SAYGISIZLIK
Gül'ün engellenmesinde şahsi faktörlerin rolü var; "lider" dışında Gül gibi güçlü özgül ağırlığa sahip bir şahsiyet istenmemiştir. Partide çeşitli görüşlerin bulunmasını "fitne" sayan bir kitle partisidir söz konusu olan. Bu sertleşme ve radikalleşmenin yarattığı kırıcı davranışlar Gül e yapılan "saygısızlıklar "da da kendini gösterdi. Zaten kalemşorlann gıdası bu sertleşme ve radikalleşme politikalarıdır.
...
Kutuplaşmanın büyük gerginliklere dönüştüğü dönemlerde Gül ılımlı ve birleştirici açıklamalar yaptı. Yargı başkanları, partiler ve birçok kesim iktidara anlatamadıklarını Gül'e anlattılar. Devlet kapısını herkese açık tutması, ülkede önemli bir istikrar işlevi gördü.
GÜL KARIŞMAYACAK!
Bundan sonra Gül'ün bundan sonra partinin gidişatına hiçbir müdahalesi olmayacak, istanbul'da oturup partiyi kanştıran bir görüntüyü "cumhurbaşkanlığı yapmış bir devlet adamında" bulunması gereken olgunluğa yakıştırmıyor. Bu dönemde Gül yine aktif olacak, fakat içeride ve dışanda görüşlerine başvurulan bir devlet adamı vasfıyla.
İktidar partisi ise, Çankaya ve hükümet olarak, Gül gibi itidali temsil eden çok önemli bir /, faktör olmadan, seçtiği yeni yolunda coşkuyla devam edecek. Sayın Erdoğan'ın "kahramanlar" olarak nitelediği "genç, dinamik bir yapıyla geleceğe yürüyecek.".
DAVUTOĞLU GÖNDERMESİ
Akyol yazısının satıraralarında yeni Başbakan Ahmet Davutoğlu hakkında da göndermelerde bulundu.
"Yeni Genel Başkan ve Başbakan Prof. Ahmet Davutoğlu hakkındaki görüşlerimi aynca yazacağım" diyen Akyol, "Yeri geldiğinde yazacağım kaygılarım var, fakat henüz pek başlangıçtayız, inşallah ülke için hayırlı olur diyorum" dedi.