BIST 9.368
DOLAR 34,49
EURO 36,18
ALTIN 2.981,29

Adana'ya gelen Ukraynalı kadın gözyaşları içinde anlattı: Kimi görürlerse vuruyorlar

Adana'ya gelen Ukraynalı kadın gözyaşları içinde anlattı: Kimi görürlerse vuruyorlar

Rusya'nın saldırısının ardından ülkelerini terk etmek zorunda kalan ve zorlu yolculukla Adana'ya gelen Ukraynalı kadın ve çocuklar, yaşadıkları korkuyu gözyaşları içerisinde anlattı.

Adana'ya gelen Ukraynalı kadın gözyaşları içinde anlattı: Kimi görürlerse vuruyorlar

Çocukları 11 yaşındaki Mark ve 10 yaşındaki Daniel'i yanına alarak Kiev'den ayrılan 36 yaşındaki Alona Lunyakina, Moldova, Polonya ve Bulgaristan'dan geçerek Türkiye'ye geldi. Adana-Ukrayna Dostluk Kültür Eğitim ve Dayanışma Derneği yardımıyla kentteki bir ailenin yanına geçici süreyle yerleşen Lunyakina, AA muhabirine yaşadıklarını aktardı.

Adana'ya gelen Ukraynalı kadın gözyaşları içinde anlattı: Kimi görürlerse vuruyorlar

Lonyakina, Rusya'nın saldırılarının başlamasının ardından annesinin sabah erken saatlerde kendisini uyandırdığını ve metroda saklanmasını söylediğini belirtti. Annesinin ülkeyi terk etmek istemediğini aktaran Lunyakina, sadece pasaportlarını ve çocuklarının doğum belgelerini alarak evden ayrıldığını dile getirdi.

Adana'ya gelen Ukraynalı kadın gözyaşları içinde anlattı: Kimi görürlerse vuruyorlar

Yaklaşık 6 saat metroda kaldıklarını anlatan Lunyakina, "Sonra bir arkadaşımla irtibata geçtim. Arkadaşım, 'Bizim bir köyümüz var, oraya gidelim daha güvenli olur.' dedi. Annem gelmek istemedi, ben sadece çocuklarımı aldım ve yola çıktık. 3 gün köyde kaldık. Oraya çok fazla bomba atıldı. Bir akaryakıt istasyonu vardı. Çok fazla roket ve bomba atıldı oraya. Çocuklarımın psikolojisi çok bozuldu." diye konuştu.

Adana'ya gelen Ukraynalı kadın gözyaşları içinde anlattı: Kimi görürlerse vuruyorlar

Bu süreçte ülkede savaşmak için kalan eski eşiyle de sık sık görüştüklerini belirten Lunyakina, şöyle devam etti:

"Köyden ayrılmak için nihayet bir fırsatımız oldu. Bir araba bulduk ve arabayla ilk Moldova'ya gittik, sonra Polonya ve Bulgaristan'a, ardından Türkiye'ye girebildik. Sınırlarda 7 saatten fazla kaldık. Çocuklar çok korkuyorlardı, ağlıyorlardı. Bu stres bile insana yetiyor. Halk arasında insanların kaldığı sığınaklara bomba yerleştirildiği, buraları patlatmak istedikleri söyleniyor. Sınıra gitmeye çok korkuyorduk. Yolda çok fazla sivil öldürüldü."