Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınıyla ülke genelinde yoğun mücadele verilirken, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, donanımı, mimarisi ve sağlık ekibiyle sağlık sistemindeki yükün büyük bölümünü kaldırıyor.
Abone olTürkiye'nin, korona virüs ile etkin mücadelesi kararlılıkla devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın koordinasyonunda sürdürülen mücadele kapsamında, birçok sağlık tesisinin de kısa süre içerisinde hizmete alınması planlanıyor.
1 bloğunu tamamen korona virüs hastalarına ayırmış durumda
2017 yılında hasta kabulüne başlayan 1550 yataklı Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’de virüsle mücadele de kentte ön planda yer alıyor.
Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihinden bu yana bütün hazırlıklarını hızlıca tamamlayarak Covid hastalarını kabul eden Adana Şehir Hastanesinde 7 blok bulunuyor ve 1 bloğunu tamamen korona virüs hastalarına ayırmış durumda. Diğer 6 blokta rutin sağlık hizmetleri sürerken korona virüs hastalarına ayrılan bloka giriş ve çıkışlar özel elektronik kart ile yapılıyor. Böylelikle de virüse yakalanmış hastaların kimseye teması olmadan tedavisine başlanıyor.
Ayrıca hastanede ildeki ikinci Covid-19 laboratuvarı da hizmet veriyor. Görevli doktorlar laboratuvarda 7 gün 24 saat test yapıyor. İHA ekibinin izinle girdiği Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi pandemi yoğun bakım servisindeyse hemşire ve doktorlar özel kıyafetleriyle hastalarla yakından ilgileniyor. Ayrıca serviste yatan korona virüs hastalarının da negatif basınçlı odalarda tedavisine devam ediliyor.
"Hastane mimarisi avantaj sağladı"
Başhekim Doç. Dr. Koray Daş, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, önlemleri çok hızlı ve erken aldıklarını belirterek, “Hastanemiz 7 blok toplamda. Bloklar şeklinde olması da bize burada avantaj sağladı. 1 bloğumuzu hızlı bir şekilde diğer hastalarımızdan uzakta korona virüs hastalarına ayırdık. Bloğumuzun giriş ve çıkışlarını kontrollü hale getirdik. Enfeksiyon önlemlerimizi çok daha rahat aldık. Hastanemizin laboratuvar ve görüntüleme kapasitesi açısından da bunlara uygun olması sonucu o bloğu bu açıdan da ayırmış olduk. Daha güvenli alanlar oluşturduk. Mimari bize avantaj sağladı” diye konuştu.
Hastaların bütün tedavisi tek yerde
Tüm bölümlerin hastanede olmasının da avantaj sağladığını kaydeden Daş, “Sağlık personeli niteliklerinin de yeterli olması bakımından bu hastaların başka hastanelere gitmesine gerek kalmıyor. En küçük bir ihtiyaç için bile bir hastaneden başka hastaneye taşınması risk. Hastalara bütün tedavilerin aynı hastanede verilebilmesi de başarıya ulaşmak için önemliydi. Bunu da rahat bir şekilde sağlayabildik” ifadelerini kullandı.
"Bir blok pandemi bölümüne ayrıldı"
270 yoğun bakım yatağı olduğunu ancak hastanenin mimari yapısı ve teknolojik donanım avantajlarından dolayı tüm servislerin yoğun bakıma çevrilebileceğini belirten Koray Daş, şunları kaydetti:
“Bu alt yapımız hazır durumda. Çok küçük ekipman takviyeleriyle kısa sürede yoğun bakıma çevirebiliyorsunuz. Biz de hatta bu avantajı kullandık. Hemen 40 yataklı yeni yoğun bakım açtık. 40 daha açabilirdik ama gerekmedi şu anda. Allah korusun ülkemizde salgının kontrolden çıkması ve yeni felaketlerle karşılaşılması durumunda yoğun bakım gereksinimin böyle hızlıca çözüme kavuşması biz hekimlerin elini çok rahatlatıyor. Biz burada çok stres yaşamadık açıkçası. Şu an bir blok pandemi bölümüne ayrılmış durumda. Eğer vakalar yükselirse diğer bloğu da hemen pandemi bölümüne ayırabiliriz. Biz blok blok gidebiliriz. Klasik bir hastanede ancak katları ayırabilirsiniz ama burada blokları ayırarak tam kontrollü ayrı bir hastane gibi kullanabiliyoruz.”
Covid-19 tanı laboratuvarının da kurulmasının büyük katkı sağladığını belirten Doç. Dr. Koray Daş, "Şimdi hızlı bir şekilde testleri yapıyoruz. Hasta yönetimi kolaylaşıyor. Aynı zamanda çevreden gelen tetkiklerin bazılarının yükünü Halk Sağlığı Laboratuvarının üzerinden alarak bu anlamda da gerekli desteği vermiş oluyoruz" dedi.