BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Adaletin bu mu Türkiye!

Kamu vicdanı verilen kararlar nedeniyle sızlıyor. Halkın güveni düşüyor. İşte adaletimizdeki manzara;

Abone ol

Son yıllarda ülke gündemine damgasını vuran önemli davalar ve sonuçları tartışılıyor. Kamu vicdanı bazen verilen cezalarla tatmin olmazken, kimi zaman da ''zaman aşımı'' ile ortadan kalkan davalar tepki ile karşılanıyor. Hukuk sisteminin yavaş işlemesinden şikayetçi olan hukukçular ise yargıya olan güvenin sarsılmasından endişe ediyor.

İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, vatandaşın adalet duygusunun çok ciddi biçimde rencide edildiği görüşünde. Erdemir, ''Yargılamalar
uzun sürüyor, verilen cezalar vatandaşın vicdanını rahatlatmıyor'' dedi. 
Baro başkanına göre sorun hakim ve savcılardan değil, siyasetcilerden kaynaklanıyor: 

''Almanya'dan, Amerika'dan ceza kanunlarını alıp paçal bir sistem oluşturdular. Noksanlıklar fark edilince de değişiklikler gündeme geliyor. Yargıçlar, savcılar da bu durumdan rahatsız. Ceza politikası olan çağdaş bir ceza kanunu yapılması gerekiyor.''
İşte diğer hukukçu görüşleri;

''ESASLI REFORM GEREKLİ''

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Polat Soyer:  ''Kamuoyu vicdanının verilen cezalarla rahatlayıp rahatlamadığını ancak ciddi bir araştırma sonunda öğrenebiliriz. Bunu ölçecek bir alet yok. Vicdan meselesi çok kritik konudur" dedi.

VİCDANI RAHATLATACAK KARAR
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Disiplin Kurulu Üyesi ve eski Manisa Baro
Başkanı Hüseyin Erkenci : ''Türk Ceza Kanunu, eskiden tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamalara basit bir trafik kazası gözüyle bakıp bu yönde ceza veriyordu. Yeni ceza kanununda bu cezalar daha da ağırlaştırıldı. Fakat uygulanış süreci gecikince vicdanlar rahatsız oluyor. Yargının seri, bir o kadar istikrarlı çalışması gerekir."

ZAMAN AŞIMI SORUNU

Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu: ''Adalete güven zaten az. Bu işleyişle gittikçe daha da azalıyor. Yargıya güven olmayınca da hukuk devletinden uzaklaşılıyor ve herkes kendi hakkını başka türlü arama yoluna başvuruyor. Çetelerin belli ölçüde toplumsal meşruluk kazanmasının
nedeni de budur'' dedi.

''HAKİMLERE ÇOK FAZLA YETKİ TANINMASI''

Ağrı Baro Başkanı Timur Demir de, ülkede ''hakim hukuku''nun egemen
olduğunu, hakimlere çok fazla yetki tanınmasının dava sonucunu olumsuz
etkilediğini savunarak, ''Birçok davada tahliye ya da tutukluluk kararı
verilirken net gerekçe belirtilmiyor. Mahkemenin takdiri denilerek kararlar
verilebiliyor. Bu da kamu vicdanını büyük ölçüde rahatsız edebiliyor'' diye
konuştu.

TÜRKİYE SUÇLU CENNETİ OLDU

Erzurum Baro Başkanı Naci Turan:  ''Amerika ve İngiltere'nin ceza kanunlarını, bizim kanunlarımızla mukayese ettiğimizde arada uçurum ortaya çıkıyor. Bu ülkelerde adam öldürenin salıverilmesinin imkanı yoktur. Böyle bir suçu işleyen ceza evinde ölecektir. Türkiye'de ise çok farklıdır. Ceza infaz hukuku sanıklar lehine işliyor. Adam öldürene en hafif cezayı vermek için çaba harcıyoruz. İnsanlar, 'adam öldürür 1-2 senede çıkarım düşüncesiyle' hareket ediyor. Bu nedenle ülkemiz suçlular cenneti haline gelmiştir'' dedi.

OTURDUKLARI YERDEN KANUN

Kars Baro Başkanı Cevdet Ucungan: ''Türkiye gerçeğini bilmeyen bazı profesörler, oturdukları yerden kanun hazırlıyor. İstanbul'da hazırlanan kanun, Anadolu'nun diğer yerleriyle örtüşmüyor. Ayrıca yeni ceza kanunları Avrupa'nın dayatmasıyla oluşturuldu."

Erzincan Baro Başkanı Hamit Sekman: "''Günümüzde de 301'inci madde başta olmak üzere birçok maddesi de tartışılıyor. Tartışmalar da yasanın ve cezaların yeterli olmadığını göstermektedir. Yeni yasa Türkiye'nin yararı düşünülmeden sadece Avrupa Birliği için çıkarılmıştır. Sorunların giderilmesi için en kısa sürede yeni bir çalışma yapılmalıdır. Türkiye gerçeklerine uygun yeni bir kanun çıkarılmalıdır.'' //