Adalet Bakanlığı müfettişleri, mahkemelerde yaptıkları teftişler sırasında davaların gecikmesine ve zamanaşımına uğramasına yol açan ilginç tespitlerde bulundular...
Abone olAdalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, ortaya çıkan hatalı işlemleri diğer yargı birimlerinin de yapmaması için başsavcılıkları ve mahkemeleri uyarıyor. Bakanlığın internet sitesinde maddeler halinde sıralanan tavsiye listesinde zamanaşımı sürelerinde hata yapılmaması, davaları uzatacak tutumlardan kaçınılması, bilirkişi seçiminde dikkatli davranılması gibi uyarılar yer alıyor. Denetimler sırasında, aynı bina içindeki bir mahkemenin diğer bir mahkemeden dava dosyasının getirtilmesi için 1 yıla varan süreler verilerek duruşmaların ertelendiği tespit ediliyor. Teftiş Kurulu Başkanlığı, bu şekilde davaların uzayacağına dikkat çekerek gerektiğinde istenilen dosyanın mübaşir tarafından getirtilmesi gerektiğine işaret ediyor. Davalarda, hakimlerin duruşmalara hazırlıklı çıkarak yargılamanın bir an önce sonuçlandırılmasına katkı sağlamaları için, "dosyaların incelemeye alındığı" gerekçesiyle duruşmaları uzun süre ertelememeleri isteniyor. Yine mahkemelerde bazı dosyaların gerekçeli kararlarının öngörülen süre içinde yapılmadığını gören müfettişler, bunun ceza davalarında 3 gün, hukuk davalarında ise en geç 15 gün içinde yazılarak dosyaya konulması gerektiğine dikkat çekiyor. Mahkemelerde bazı evrakların geç işleme konulmasıyla ilgili olarak da mahkemeye intikal eden iddianame, dilekçe ve talimatların hakim havalesini takiben gecikmeksizin işleme konulması konusunda uyarı yapılıyor. Bazı davalarda ise karar tarihinden itibaren 6 aydan 1 yıla varan süreler geçmesine karşın, hükümlerin kesinleştirilmesi için gerekli işlemlerin yapılmadığı vurgulanarak adaletin tecellisinin gecikmesine sebep olan benzeri tutum ve davranışlardan kaçınılması isteniyor. Denetlemeler sırasında yazıişleri müdürü, başkatip gibi mahkeme görevlilerinin bilirkişi tayin edilmesi, bilirkişi tayin edilemeyecek konularda mütalaa alınması gibi uygulamalarla ilgili hukuka aykırı işlemler de ortaya çıkarılmış. Bir mahkemenin zimmet suçundan yapılmakta olan yargılama sırasında, dosyaya ibraz edilen belgeler ve tanık beyanları nazara alınarak suç ve niteliğinin belirlenmesi maksadıyla bilirkişilerden rapor aldığı müfettişler tarafından tespit edilmiş. Teftiş Kurulu Başkanlığı, özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişilerin rey ve mütalâasına başvurulmasını, hâkimlerin mesleğin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan suçlarda kendi takdirlerini kullanmaları gerektiğinin altını çizdi. Bu olayda bilirkişiye başvurulamayacağı vurgulandı. Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın dikkat çektiği hatalı işlemlerden bazıları şunlar: Aynı bina içindeki diğer bir mahkemeden dosyanın celbi için bir yıla varan sürelerle yapılan ertelemelerin davayı uzatacağı düşünülerek, dosya mübaşir tarafından getirtilmelidir. Ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı, bu itibarla açılan davanın mirasçıların davaya dahili suretiyle görülemeyeceği anımsanmalıdır. Bazı dosyalarda; dava zamanaşımının tespitinde yanılgıya düşülebildiği anlaşılmıştır. Zamanaşımıyla ilgili hükümlerin tatbikinde daha duyarlı davranılarak, benzeri yanlışlıklara yol açılmamalıdır. Bazı dosyaların karar verilmek ya da incelenmek üzere, sık sık tetkike alındığı gözlenmiştir. Duruşmalara hazırlıklı çıkılması ve davaların sürüncemede kalmasına neden olunmaması gerekir. Bazı mahkemelerde gerekçeli kararların Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda öngörülen sürede yazılmadığı belirlenmiştir. CMUK maddesi dikkate alınmalıdır. Tutuklusu olan dosyalarda, duruşmalara otuz günden fazla ara verilemeyeceği dikkate alınmalıdır.