Adalet Komisyonu'nda neler yaşandı?
İnternet haber sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınmasıyla ilgili yasa tasarısı 29 Nisan salı günü Adalet Komisyonu'nda görüşüldü.
İnternet haber sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınmasıyla ilgili yasa tasarısı 29 Nisan salı günü Adalet Komisyonu'nda görüşüldü.
Tasarının görüşülmesine başlanmadan önce Başbakan Yardımcısı Arınç bir konuşma yaptı. Türkiye Halkla İlişkiler Derneği, Radyo Televizyon Yayıncıları Federasyonu, Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği, Gazeteciler Cemiyeti ve Tüm İnternet Medyası Derneği tarafından bildirilen görüşler değerlendirilerek, uzun bir çalışma süreci sonunda bu kanun tasarısının hazırlandığını belirten Arınç, tasarıyla internet haber sitelerinin 5187 sayılı Basın Kanunu kapsamına girmelerinin önünün açıldığını ifade etti.
Daha sonra komisyon Başkanı Ahmet İyimaya söz alarak kanunun detaylarını anlattı ve komisyon üyelerini dinledi.
Konuşan komisyon üyeleri, komisyonun alt komisyona havale edilmesi gerektiğini belirtti. Konuşma sırası gelen CHP Mersin milletvekili Ali Rıza Öztürk'ün konuşması bitince oylama yapan Ahmet İyimaya, katılımcılara teşekkür ederek tasarının görüşülmesini alt komisyona havale etti.
Sektör temsilcilerinin o ana kadar konuşmamış ve sıkıntılarını anlatma fırsatı bulamamıştı. Toplantının sona erdiğini sanan birçok basın mensubu ve katılımcı komisyon salonundan çıktılar. Herkes gerçekten de komisyonun dağıldığını düşünüyordu, komisyonda konuşma fırsatı bulamayan Hadi Özışık, Ali Rıza Öztürk'ün yanına giderek, Öztürk'ün altını çizdiği bilgilerin yanlış olduğunu kendisine söylemek istedi ve Öztürk'ün "sizden mi öğreneceğim" tepkisiyle karşılaştı.
Komisyonun dağılmaması, sektör temsilcilerinin de dinlenmesi gerektiğini söyleyen CHP Uşak milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'ın önerisini dikkate alan Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya sektör temsilcilerine de söz verdi.
Konuşma sırası kendisine gelen Hadi Özışık, Ali Rıza Bey'in tepkisini komisyonda dile getirince Öztürk, Özışık için "haddini bilmeyen bir şekilde gelmiş bana sizdeki bilgiler yanlış diyor, önce haddini bilecek" diye bağırdı. Özışık, Öztürk'e "Biz bu sıkıntıları yaşıyoruz, bunu size izah etmek istedim" dediyse de Öztürk hala "sizden mi öğreneceğim" diyordu.
BİZDEN Mİ ÖĞRENECEKSİNİZ?
Evet Ali Rıza Bey! Üzgünüm ama bizden öğreneceksiniz! Birincisi, internet medyası dediğinizde bütün parmakların işaret edeceği birkaç isimden biri Hadi Özışık. Sektörün yaşadığı sıkıntıyı en iyi bilenlerden biri o. Hadi Bey'in söylediklerine katılmak zorunda değilsiniz elbette ama bu tasarı için onu dinlemek zorundasınız.
Ayrıca, tekrar ediyorum, skıntılarımızı bizden öğreneceksiniz!
Siz, benim meclise nasıl girdiğimi biliyor musunuz? Meclise gazeteci olarak değil ziyaretçi olarak giriyorum! Ziyaretçi olarak girdiğinizde grup toplantılarında bile güvenliğin bize nasıl davrandığını size anlatayım mı? Ama doğru ya, benim çektiğim sıkıntıları benden öğrenecek değilsiniz!
Sizin görüşlerinize saygı duymadığımı söylemiyorum ama bu sektörün bilenini dinlemek zorundasınız! Geciktirdiğiniz her gün bizim yapacağımız işlere, yapacağımız haberlere nasıl ket vuruyor bilemezsiniz!
Tasarının görüşülmesi, eksiklerin giderilmesi, hataların düzeltilmesini elbette hepimiz istiyoruz, ama lütfen bizi dinleyin Ali Rıza Bey! Bizden de öğrenecek bir şeyleriniz olabilir!
PEKİ SONRA NE OLDU?
Hadi Bey sektörün sıkıntılarını dile getirdikten sonra komisyon toplantısı sona erdi. Tam her şey bitti derken, Öztürk'ün Özışık'ın yanına gitmesiyle olay yeniden başladı. Öztürk hala "haddini bileceksin" diyordu!
Sahi nedir had?
Bir milletvekilinin söylediklerinin yanlış olduğunu söylemek haddini bilmemek mi demekti! Evet aynen de öyleydi! Sıkıntının göbeğinden gelen isim bu sıkıntının ne olduğunu nereden bilecekti!
Tatrışma alevlendi, Bülent Arınç daha salondan çıkmadan bağrışmalar başladı, Hadi Bey'in "tamam kardeşim, konuşmak, tartışmak istemiyorum" dediğini duydum ama Öztürk hala "konuşmak" istiyordu!
Hadi Bey, kendisini yüksek sesle azarlayan Öztürk'e "Sizin gibiler yüzünden CHP bu halde" deyince film koptu! Hadi Bey'in ne yalakalığı kaldı, ne "gazeteci müsvettesi" olduğu...
Meclisten kovuldu, "döverim" diye tehdit edildi...
Evet! Malesef böyle, eğer bir siyasinin görüşlerine karşı çıkıyorsanız kesinlikle "karşı" taraftansınız... Başka şansınız yok! "Sen en iyisisin" duyma megalaomanlığının dibine vurmuş siyasiler için malesef bu hep böyle!
ÜZGÜNÜM ALİ RIZA BEY SİZ EN İYİSİ DEĞİLSİNİZ!
Ali Rıza Bey, bence siyaset yapan kişinin lügatinden silmesi gereken soru cümlesi "senden mi öğreneceğim?"...
Evet, hepimizden bir şeyler öğreneceksiniz sevgili siyasi...
Hepimizden!