Adalet Bakanı Sadullah Ergin, katıldığı canlı yayında İmralı'ya gidecek ikinci heyete ne zaman karar verileceğini açıkladı
Abone olAdalet Bakanı Sadullah Ergin, Kanal 24’te katıldığı canlı yayında İmralı süreciyle ilgili soruları yanıtladı. Adalet Bakanı Ergin, Öcalan’la görüşecek BDP heyeti için “Önümüzdeki hafta bu konuda bazı gelişmeler olacak. Kim gitsin, şu mu gitsin, bu mu gitsin teferruattır” dedi
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, dün Kanal 24’te İmralı süreciyle ilgili soruları şöyle yanıtladı:
ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA ÇÖZÜLECEK
Önümüzdeki hafta bu konularda bir miktar gelişme olabileceğini düşünüyorum. Bir kere bu süreç başladığından bu yana Türkiye’de toplumun sürece bakış açısını gerçekten gıpta ile izliyorum. Geniş bir sağduyu hakim topluma ve insanlar Türkiye’nin orta vadede, gelecekte önünü açacak, temel sorun alanlarına yeterince zaman ve imkan aktarabileceğimiz bir zemin ortaya çıkacak, bu problemin çözülmesi halinde.
BUNLAR TEFERRUAT
Bu süreç başladığından şu ana gelişmeleri olumlu değerlendiriyorum. Bu süreci “adaya kim gitsin, şu mu gitsin, bu mu gitsin” gibi son derece teferruat sayılabilecek bir noktada kesintiye uğratmak... Meselelerin büyüklüğü karşısında, ortaya çıkacak sonucun azameti karşısında bu ülkenin menfaaatlerinin büyüklüğü karşısında bana göre teferruattır. Bazen usul esasın önüne geçer, oraya parantez açıyorum ama inanınız şu meselede eğer biz bu problemi, Türkiye’de terör sorununu, kimisinin Kürt sorunu, kimisinin Güneydoğu sorunu dediği ve hepimizin her gün hissettiğimiz bu sıkıntıyı aşacak bir zemin oluşturabiliyorsak, ortaya çıkacak sonucun büyüklüğü karşısında, güzelliği karşısında bu mesele terferruat kalıyor. Onun için birazcık bireyler burada kendisini aşmalı.
PSİKOLOJİK BARİYER
Bu sadece BDP tarafına telkinim değil, hepimiz bulunduğumuz noktada, büyük büyük engelleri aşarak geldiğimiz noktada, küçük bariyerlere, psikolojik bariyerlere takılmamamız gerekiyor. O psikolojik bariyerleri aştığımız anda bu problemin çözülmemesi için ben bir neden görmüyorum. Sürecin sonuç odaklı taşınması lazım.
ÖCALAN HALA OLUMLU MU?
Ergin “Süreç hızlanır mı?” sorusu üzerine “Niye olmasın diyeyim... Takvimlendirme yerine, olabilecek en kısa süre içerisinde bu sonuçlara ulaşmak için gayret ortaya koymak gerektiğini düşünüyorum. Taraflarda bu iradenin olduğunu da görüyorum” dedi. Adalet Bakanı “Öcalan hala olumlu çizgide mi?” sorusunu ise şöyle cevapladı: “Netice itibariyle bir süreç varsa, bir çalışma varsa, bir sonuç elde etmek için bu süreç devam ediyor. Zaten o irade olmasa, bu çalışmanın bir anlamı yok, bu geliş gidişlerin bir anlamı olmaz. Elbette hedeflenen bir sonuç var, ulaşılmak istenen bir nokta var.”
BİZDEN SONRA BU SIKINTILAR YAŞANMASIN
Şunu görüyorum vatandaş, toplum algısı yalnız STK’ların, siyaset kurumunun, siyaset yapıcıların daha önünde gidiyor. Siyaset kurumuna baktığınız zaman bir hareketi hazırlarken, bir adım atacakken, toplumu ölçümeye çalışıyor. Ama bu hadisede toplum siyaset üreten organların önünde hareket ediyor. Türkiye’de çocuklarımızın geleceğini inşa edeceğimiz konularda çok geniş bir sağduyu hakim, bu sevindirici. Anlık bizleri memnun edecek ya da bir takım duyguları tatmin edecek çıkışlar, fevri davranışlar, tribünlerin hoşuna gidecek sloganlar, toplum bunları istemiyor. Bunlara iltifat da etmiyor. Toplum orta ve uzun vadede bu ülkenin, milletin geleceğini çok daha iyi noktalara getirecek adımları istiyor. Bizden önce yaşanmış olan sıkıntıların, bizden sonra devam etmemesini istiyor.
DENENMEYEN ADIM KALMADI
Bu ülkede cumhuriyet kurulduktan sürece bakın, 1925’ten bu yana bu meseleye ilişkin tespitler, görüşler, kamuoyuyla paylaşılmış paylaşılmamış bir çok raporlar sözkonusu. Geçmişten bu yana yaklaşık 90 yıllık bir sürece baktığınızda öngürülmüş tedbirler, uygulamaya konulmuş tedbirler, hepsini yanyana koyun. Atılmamış, denenmemiş adım kalmamış.
90 YILDIR AYNI SONUÇ
Bu atılan adımlar bizi nereye getirdi? Bunlara bakarak, bunlardan bir çıkarım yapmazsak bunların sonuçlarından istifade ederek bir takım yenilikçi tarzları, üslubu ortaya koyamazsak, Türkiye bundan sonra daha iyiye gitmez. Devlet aklı, 90 yıl uğraşıp bu noktaya gelen bir sorunda, 90 yıldır denediği ve doğru noktalara taşımadığı bir sorunu, aynı yöntemlerle bir 90 yıl daha taşıma yönünde adım atmaz.