Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'den Savcı Fatmagül Yörük'e alkış

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İstanbul'da elindeki bıçakla bir kadını tehdit eden zanlıyla ilgili verilen tutuklama kararıyla ilgili açıklama geldi. Gül, Savcı Fatmagül Yörük'e ve mahkeme heyetine teşekkür etti.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İstanbul'da Kadıköy-Tavşantepe metrosunda Senanur Damgacı'yı elindeki bıçakla tehdit eden saldırgan Emrah Yılmaz hakkında verilen tutuklama kararını değerlendirdi.

Twitter'dan Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde Emrah Yılmaz hakkında verilen kararın değerli ve anlamlı bir yaklaşım olduğunu söyleyen Gül, "Şiddete karşı duruşuyla, kararıyla ve gerekçesiyle yüreklere su serpen, vicdanlara tercüman olan yargı mensuplarını tebrik ediyorum." ifadesini kullandı.

Ne oldu?

Sosyal medyada paylaşılan videoda Emrah Yılmaz, metroda genç bir kadını tehdit etmiş ve küfürler yağdırmıştı. Yılmaz, görüntülerin yayınlanmasından kısa bir süre sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından düzenlenen operasyonla yakalanmış ardından da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.

Savcı Yörük'ün gerekçesi alkış topladı

İddianamede saldırının sadece Senanur Damgacı'ya değil tüm kadınlara yönelik olduğunu belirten Savcı Fatmagül Yörük, saldırganın neden tutuklanması gerektiğini şöyle bildirdi: 

“Kent yaşamında insanların topluca bir arada bulundukları etkinlik alanları, rekreasyon alanları, toplu taşıma araçları ve durakları ile buna benzer yerlerin kişilerin can, mal ve cinsel güvenlikleri açısından daha emin mahaller olduğu kabul edilir. Bu yerleşik sosyal kabul ileberaber, şüphelinin eyleminin yalnızca tartıştığı müştekilere yönelik değil, o anda trende ve platformda bulunan yolcuların, hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır. Sokaklar, metrolar korku dolu değil, güven dolu olmalıdır. Şiddet ise önce dilde başlar, sonrasında eyleme döner, olayda en çok dikkat çeken şeylerden biri de şüphelinin küfürleridir. Küfür, şiddettir. Şiddeti yasaları uygulayarak engelleyebiliriz; kadınların yaşam hakkına sahip çıkmak ve kız çocuklarına güvenli bir gelecek bırakmak tüm toplumun asli görevidir. Bireylerin toplum yaşamının akışına duydukları güvenin örselenmesi ceza, adalet sistemi ve sosyal açıdan onarılması güç zararlara yol açacaktır."