Kamuoyu gündemini uzun süre işgal eden Aczmendilerin büyük çoğunluğunun lise ve üniversite mezunu olduğu, yüzde 26'sının ise devlet dairelerinde çalıştığı ortaya çıktı.
Abone olİlginç kıyafetleriyle dikkat çeken ve liderleri Müslüm Gündüz'ün Fadime Şahin'le girdiği ilişkiyle kamuoyunun gündemini uzun süre meşgul eden Aczmendiler'in büyük kısmının, devlet dairelerinde çalıştığı ortaya çıktı. Milliyet'in haberine göre, Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Bölümü'nden Dr. Muhammet Çakmak'ın yaptığı ankete göre, Aczmendilerin yüzde 26'sı kamu kuruluşlarında çalışıyor. Beş yılı aşkın süredir devam eden akademik çalışma, Gündüz'ün tarikatı kurduğu memleketi Elazığ'da ve yakalanmasından önce başladı. Araştırmayı yürüten Çakmak, Gündüz'le uzun bir görüşme yaparak hayatını dinledi. Gündüz'ün cezaevine girişinden sonra süren araştırma kapsamında, 19 Aczmendi ile anket düzenlendi. Araştırma sonuçlarına göre, Aczmendilik, karizma ağırlıklı dini bir hareket. Yani Aczmendiliğin ortaya çıkışında, hareketi başlatan Gündüz'ün, kişiliği, düşünce dünyası ve geçmiş yaşantılarıyla doğrudan bir ilgi ve anlam bağı var. Tarikata bağlı gençler de, hareketi geride yaşanmış hatalarla dolu bir hayatın izlerini silebileceği manevi bir barınak olarak görüyor. Daha önce de Nurcuydular Ankete katılan üyelerin meslek gruplarına göre dağılımlarında, yüzde 47 oranıyla "serbest meslek" diyenler ilk sırada. Bunu, yüzde 26 oranıyla kamu kuruluşunda çalışanlar izliyor. Özellikle kamu kuruluşlarında çalışan üyeler, Aczmendi mensubu olmadan önce, ağırlıklı olarak Risale-i Nur talebesi olan ya da herhangi bir dini cemaate mensup olup da ayrılan kişilerden oluşuyor. Esnaf olan Aczmendiler de, mahalle aralarında ve daha çok bakkal, tüpgaz bayii, tamircilik ve pazarcılık gibi iş kollarında çalışıyor. Aczmendi mensuplarının eğitim durumları da şöyle: İlkokul ve ortaokulu yüzde 11, lise yüzde 47, üniversite yüzde 31. Aczmendiler arasında imam hatip lisesi ya da ilahiyat fakültesi mezunu üye de bulunmuyor. 'İkinci Menemen olayı' Gündüz, araştırmacıya anlattığı yaşam öyküsünde, üçüncü sınıfta 15 gün için namazı bıraktığı bir gece, korkutan bir sesle uyandırıldığı ve "namazı terk etme" denildiğini aktarıyor. Kastamonu'da 1961'den sonra yoğun bir şekilde Risale-i Nur okuyan Gündüz'ün hayatındaki çarpıcı bir anektod da, 1962'de çocuklara verilen cinsel eğitimi arkadaşlarıyla sabote etmesi. Safranbolu'da ilkokul çağındaki çocuklara cinsel eğitim toplantısı düzenleneceğini öğrenen Gündüz, arkadaşlarıyla bereber bir otobüsle Safranbolu'ya gidip toplantıda karmaşa çıkarıyor. Bu olay o dönem bir gazeteye "İkinci Menemen Hadisesi" olarak yansıyor. Çobanlık yaptığı çocukluk yıllarında gece dağlarda zifiri karanlıktan çok korktuğunu anlatan Gündüz, bu görüntülerin bilinçaltında korku ve sert bir mizaj etkisi yarattığını söylüyor. Aczmendiliği neden seçiyorlar? Üyelerin gruba katılma biçimlerine göre dağılımında, ağırlıklı olan seçeneğin "içsel bir yönelişle aramak" olduğu görülüyor. Üyelerden bazıları tanıdık aracılığıyla katıldığını söylerken, bazıları da tarikata katılış nedenini şu cümlelerle aktarıyor: "Allah için muhabbet prensibine yöneldiğim için", "Aczmendileri kendime yakın hissettiğim için", "Allah'a kul Peygamber'e ümmet olmak için", "İslam'a yapılan zulümlere tepki olarak", "Aczmendilik Kuran'a, sünnete ve fıkha uygun olduğu için", "İslam'ın muzafferiyeti için."