BIST 9.395
DOLAR 34,60
EURO 36,65
ALTIN 2.903,39
HABER /  GÜNCEL

Acun plan yaptı rezil oldu

Acun, dünya kupasında bir maçı Fransa yerine Moda'daki evinden anlatmaya kalkınca olanlar olmuş...

Abone ol

İNTERNETHABER-

Acun Ilıcalı 1996 Avrupa Şampiyonası'nda İngiltere'ye ilk gol atan Türk olarak tarihe geçmek istemiş. Nothingam'da milli takım antremanından önce kaçak girdikleri stadda boş kaleye gol atmak istemiş. Ancak topu dışarı atmış.  Ardından gelen görevliler Acun'u ve golün çekimini anlatan Ercan Taner ve ekibini dışarı atmış.

FRANSA'DAKİ MAÇI MODA'DAN ANLATINCA...

Acun Ilıcalı televizyon yönetimi tarafından Fransa 98 Dünya Kupasını takip etmek üzere Fransa'ya gönderilir. Ancak Acun Ilıcalı turnuvanın sonuna doğru aldığı bir telefon başına büyük bela olur. Arkadaşının yaş günü için mutlaka İstanbul'da olması gereken Acun Ilıcalı soluğu İstanbul'da alırken aynı gece Brezilya çeyrek final vizesini almıştır. Ilıcalı maçın atmosferini Show TV spor bültenine telefonla canlı bağlanarak anlatır. Acun'un Brezilyalı taklidi yapan arkadaşlarının Türkçe tezahüratları yayına yansıyınca olanlar olur!


NTV Spor'da yayınlanan 'Not Defteri' programına konuk olan Acun Ilıcalı, spor muhabirliği yaptığı dönemdeki komik anılarını anlattı. Program da Dilmen de Ilıcalı'dan geri kalmadı. Futbolcu muhabir ilişkisine dair çarpıcı anılar var.

Tam rezillik

"Ben zaten deli muhabirim. Olayı nasıl olsa çözerim rahatlığındayım. Ama nasıl larclık inanılmaz boyutlarda. Hiç unutmuyorum 98 Dünya Kupası'nda maça gidiyorum Marsilya'da Almanya ile Hırvatistan oynayacak. Çok kritik bir maça gidiyorum. Maç akşam saat 21.00'de otobanda gidiyorum.

Bir yandan da İstanbul'da arkadaşımla konuşuyorum. 'Ulan Ortega o gol kaçar mı?' diye bir şey söyledi. Ne Ortegası lan dedim. 'Maç var abi' dedi. Marsilya 200 km yazıyor. Ne maçı bu dedim. 'Oğlum maç öğlen üçte haberin yok mu?' dedi. Maç akşam yedide zannediyorum. Benzinciye gidip benzincide maç seyrediyoruz. Ne o Show TV'yi temsil edeceğiz Dünya Kupası'nda, tam rezillik."

[PAGE]



Acun ilk golü atmak istedi ama

"Show TV'ye temsilen 96 Avrupa Şampiyonası'ndayız bu sefer. O zaman da Milli Takım Nothingam'da oynayacak. Stadda çekim yapalım dedik ama izin vermediler. Ercan'a dedim abi izne mizne gerek yok. Kapı şurda değil mi? Ben koşarak gideyim Espri de şu:  Milli takım daha gelmeden ilk golümüzü atalım City Graund'ta. Daha o zamana kadar golümüz yok.

Ercan abi sen dal 2-3 adım at ondan sonra anonsa başla. Ben de koşa koşa gideyim. Topu dikiyim 'arkadaşımız Ilıcalı atıyor' de. Dedim görevli bana gelene kadar işi bitiriz. Sonra seni atsalar ne olur. Anonsa başladı ve bir depara kalktım. İki görevli iki yerden bana koşuyor. Topu diktim adam 10 adım geride. Ercan anonsa başlamış. Evet milli takımımızın ilk golünü Acun Ilıcalı atıyor. Evet Acun diyor ve kamera döndü boş kale. Adama baktım 5 adım var. Tek şutum var vurdum top dışarda. Büyü mü vardır nedir? Ama kılpayı gitti. Gol atamatık ama beni dışarı attılar."

[PAGE]


Hemen arkasından Rıdvan Dilmen de 3 anısını anlattı:

Wembley'e adım atan ilk Türk

"Bizim Abdülkerim depar attı ya Wembley'de otobüsten iner inmez. Wembley'e ilk adım atan Türk ben olayım diye. Çimleri öptü. Adım attı dedi ki ilk Türk benim diye."

Rıdvan'dan muhabire kıyak

"Ümit Dirim Şansal abiyle çalışıyor. Ben de Fenerbahçe'de kadro dışıyım. Fikirtepe'de antremana her sabah gidiyorum. İdman da sekiz buçukta. Eziyet çekiyoruz. Ümit Dirim'e de Can Tanrıyar 'takip et' demiş.

İdmana geldi bir iki fakat kış günü. 'Ya dedi abi senden bir ricada bulunsam.' Üç tane yağmurluk var üç tane de eşofman var elinde. 'Ya bunları giysen ben bir çeksen 11 gün gelmesem olmaz mı?' dedi. Tamam dedim ben de kıyak yapayım sana dedim. Üç tane değişik kıyafetleri giydim. Ondan sonra hiç gelmedi Rıdvan'dan haberler her hafta veriyordu.

Hastayı 'Rıdvan'ın doktoru' diye fotoğrafını çektiler

Can Tanrıyar o zaman muhabir. Bütün sansasyonel haberleri o yapıyor. O zaman muhabir. Zürih'e gittim dizimden ilk kez ciddi sakatlanmıştım. Profesör Glint 65 yaşlarında bir doktor. Fakat koridordan kimse geçemiyor. Bırakın gazeteciyi kimseye resim vermiyor. Nasıl olsa kimseye vermiyorlar diye orada 70 yaşında beyaz saçlı bir hasta oturuyordu. Buna bir tane doktor önlüğü giydirdi. Onla yan yana getirdi İşte Profesör Glint 'Rıdvan üç ay sonra sahalarda' diye manşet attı."