Açlık grevleri komedisi ve Fazıl Say!...
Açlık grevi 60. günü doldururken, sözde aydınlarımızın rutubet kokan küflü sözlerle meseleye dikkat çekmesi üzerine dayanamamış, "Ölüm orucundaki BDP'lileri destekliyorum" diye yazmıştım.
Açlık grevleri 60. günü doldururken, sözde aydınlarımızın
rutubet kokan küflü sözlerle meseleye dikkat çekmesi üzerine
dayanamamış, diye yazmıştım.
Demiştim size, onların açlık grevine yattığı falan yok diye.
Demiştim, bu eylemde kimse can vermedi, vermeyecek
diye...
Demiştim 60 günlük açlık grevi olmaz, bunlar benden sizden
daha çok yiyor, içiyor diye..
Gördünüz işte, şahitsiniz.
Liderleri Öcalan, "Bozun oruçlarınızı" dedi, onlar
da bozdu. Şemdinli'de 5 mehmetçiğin kanıyla, canıyla açtılar
tutmadıkları orucun iftarını...
Dün BDP'li milletvekillerinin açıklamalarını herkes gibi ben de
izledim. Bir iki öksürerek boğaz temizledikten sonra yine barıştan,
kardeşlikten kısacası bir sürü tırı-vırıdan bahsedip durdular.
Suçlu biz olduk!
'Bu işin rantını yiyenler' dendi bizim için!
Valla biz değil ama bu işten karlı çıkan, rant sağlayan sadece
cezaevi kantinleri oldu. Cezaevlerindeki infaz koruma memurları
anlattı işte.
Kantinlerde bayağı bir "Al parayı, ver çokomeli"
olayı yaşanmış yani. Eti Cin satışlarında da ciddi bir artış
gözlemişler. Hatta Bahçeli'nin deyimiyle
"Piskevit" savaşları yaşamış, birbirlerine
"Benimo diyorsam Benimo" diyerek çıkışmışlar!
Kapı gibi belgeler var ellerinde gardiyanların..
Alışverişe dair fişler, faturalar falan...
Siz hala çıkın "Onlar canlarını ortaya koydu"
deyin durun!
Kaldı ki gerçekten ölüm orucu tutsaydılar bile, acımazdım!
Bana duygusuz mu dersiniz, insani yönü kalmamış mı dersiniz, ırkçı
mı dersiniz, ne derseniz deyin. Sivrisineğin kanadı kadar
önemsemem sözlerinizi.
Çünkü ben ekran önünde hüngürdeşen, ekran kapalı sanıp kıkırdaşıp
fısıldaşan iki yüzlülere acımıyorum.
Çünkü ben, milyonlarca annenin ruhlarını çığlık çığlığa
bırakanlara, yüzbinlerce haneyi feryat evlerine çevirenlere
acımıyorum.
Çünkü ben dağda alınlarından öpülen PKK'lılara da, o PKK'lıların o
kirli alınlarına lanetli buseler konduran yandaşlarına da
acımıyorum!
Gelinlik çağdaki Serap'ı yok yere, cayır cayır yakarak
öldürenlere acımıyorum, acıyanlara da lanetler okuyorum.
Size ne desek boş zaten!
Kurşunlar, bombalar utandı, siz utanmadınız. O kadar sahtekar, o
kadar riyakarsınız ki; gözlerinize baktığımızda kalbinizdeki
pisliği görür olduk!
Barış ve kardeşlik bir ülkeyi infilağın eşiğine getirmekse... Masum
kanı içerek ölüm oruçlarını bozmaksa sizin kardeşliğiniz...
Ben ırkçı ve faşist olmayı bir şeref madalyası olarak boynumda
taşımaktan gurur duyacağım.
Bu aşamadan sonra size söyleyenecek tek söz var.
Kime ne yaşattıysanız, Allah size aynısını
yaşatsın!
FAZIL SAY'IN KONSERİNDE İZDİHAM
OLMUŞ!
Bugün gazeteleri okurken gözüme ilişti. "Japonya'ya
gidiyorum" diyen Fazıl Say Antalya'da sahne almış!
5 şehit verdiğimiz günün akşamında, muhteşem bir konçerto ile
Antalya'yı ayağa kaldırmış!
Yakışır abime. "Bravosimo Fazıl abi" demek geliyor
içimden!
Haberi okudunuz mu bilmiyorum. Aynen şöyle anlatıyor:
"Fazıl Say'ın konserinde izdiham! İnsanlar O'nu dinlemek
için birbirini ezdi. Tam 600 kişi salonu hınca hınç doldurdu.
Salona girişte de başından aşağı güller döktüler!"
Vallahi ne diyeyim!
Yani Madonna ve Jenifer Lopez Fazıl Sayın bu kadar büyük
(!) bir kalabalığı topladığını duysa, kahrından
ölür! Rihanna utancından sahne almaz bir daha...
"Biz niye bu kadar adam toplayamadık" diye intihar edecek
dünya starları olabilir!
Tamı tamına 600 kişi. Ne demek yaaaa!
İşin dalgası bu tabi ki...
Hani Fazıl Say'ı övecek ya gazeteler!
Ikına ıkına bu kadar çıkıyor demek ki..
Milleti saf, salak yerine koymaya çalışmak tam da bu işte!
Halbuki konseri Antalya Belediyesi organize ediyor.
Giriş ücretsiz!
Hani ücretli falan olsa, Fazıl Say'ın, Osman Pamukoğlu'nun miting
rekorunu (!) kırması işten bile olmayacak!
Başından aşağı dökülen o güller de bir başka komedi..
Antalya'da bindirilmiş kıtaların bunu yapması normal. Hele şöyle
bir Karadeniz veya Doğu Güneydoğu tarafına gitsin bakalım Fazıl
Say. Bakalım oradakiler başından aşağı ne dökecek, bi görelim!
O 600 kişiden aldığı güçle bakalım bize hangi yeni hakaretleri
savuracak! İt kopuk takımı olarak, vatan hainleri olarak
hakaretlerini merakla bekliyorum! Mazoşist oldum resmen. Fazıl
abimin hakaretlerini duymayınca krize giriyorum!
BKM mutfaktaki o replikle seslenmek istiyorum kendisine:
Bana kirli konuş Fazıl abi!
Kurban olduğum Allah!
Elin gavuruna Mozart'ı verdin, dinleyicisinin zekasını açtı.
Beethoven'i, Vivaldi'yi verdin, dinleyenler mutlu ve moralli
oldu.
Bunlar bilimsel testlerle kanıtlandı.
Kala kala psikolojimizi bozan bir Fazıl Say mı kaldı bize?
Suçumuz neydi?