HDP'li milletvekillerinin dün İçişleri Bakanlığı'nda başlattığı açlık grevi sürüyor. Grevdeki HDP'li vekil Osman Baydemir, Cizre'deki yaralılar hastaneye ulaşana kadar grevin devam edeceğini söyledi.
Abone olŞIRNAK'ın Cizre ilçesindeki Bostancı Sokak’ta bulunan bir binanın Bodrum katında mahsur kalan yaralıların hastaneye kaldırılması için HDP’li milletvekillerinin dün İçişleri Bakanlığı binasında başlattığı açlık grevi devam ediyor.
Grevin ikinci gününde yaralıların hastaneye ulaştırılması için ciddi bir mesafe kat ettiklerini söyleyen HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir “Cizre’de binada mahsur kalanlardan 5’i öldürücü yaralardan dolayı değil, hastaneye taşınmadıkları için kan kaybından hayatını kaybetti. Yaralıların hastaneye taşınması ve yeni ölümlerin yaşanmaması için açlık grevine başladık. Buradaki mesele yaşam hakkının korunmasıdır. Yaralılar hastaneye ulaşana dek grevimiz devam edecek” dedi.
Yaralılara Sağlık Bakanlığı personelinin müdahale için dün gittiği ancak ekibe ve beraberindeki güvenlik güçlerine ateş açıldığı yönündeki iddialarla ilgili de Baydemir şöyle konuştu:
“Şu anda 20’ye yakın yaralı o binada bulunuyor. Bu yaralılardan 2’sinin durumu ağır. Orada yaralıların olduğunu İçişleri Bakanlığı da, Valilik de biliyor.”
‘YARALILARIN HASTANEYE ULAŞTIRILMASI İÇİN HATIRI SAYILIR MESAFE KAT ETTİK’
Yaralıların hastaneye ulaştırılması için dünden bu yana girişimlerde bulunduklarını söyleyen Baydemir, açlık greviyle ilgili de şunları söyledi:
“Cizre’de bir binada mahsur kalan yaralıların hastaneye sevk edilmesi ve tedavi edilmesi için dün saat 11’den beri grevdeyiz. Burada tek bir amacımız var; o da yaralıların hastaneye ulaştırılması. Dün geceden beri İçişleri Bakanlığı’yla temaslarımız devam ediyor. Yaralıların hastaneye ulaştırılması için hatırı sayılır bir mesafe kat ettik. Umarım bu durum aşılır. Cizre’de binada bulunan yaralılarla direk bir irtibat kurma şansımız yok. Yaralıların durumuyla ilgili yerel kaynaklardan bilgi alıyoruz. Bizim temel isteğimiz Cizre’de yaralanan insanların hastaneye taşınması ve tedavi edilmesidir. Cizre’deki yaralılar hastaneye nakledilene kadar açlık grevimiz devam edecek.”
‘ATEŞE BENZİN DEĞİL, SU DÖKMEK LAZIM’
Binada mahsur kalan yaralılardan 5’inin kan kaybından dolayı hayatını kaybettiğini belirten Baydemir sözlerine şu şekilde devam etti:
“Cizre’de mahsur kalan insanlar öldürücü bir yarayla hayatını kaybetmediler. Hastaneye taşınmadıkları için 5 kişi kan kaybından hayatını kaybetti. Dolayısıyla yeni ölümlerin yaşanmaması için açlık grevine başladık. Buradaki mesele yaşam hakkının korunmasıdır. Şunu da eklemek istiyorum, bütün bu yaşadıklarımız çatışmaların sonucudur. Asıl olan çatışmaların durdurulmasıdır. Yeni ölümlerin yaşanmaması için bu çatışmaların artık durması lazım. Onun için benim çağrım şudur; kimin elinden geliyorsa bu ateşe su döksün.”
HDP HEYETİ: 1 YARALI DAHA ÖLDÜ
Açlık grevindeki HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ile milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Osman Baydemir, ortak bir yazılı açıklama yaparak, Cizre'deki yaralılardan bir kişinin daha öldüğünü bildirdi.
Açıklamada şöyle denildi:
"Cizre'de bir bodrum katında bulunan yaralı ve cenazelerin alınması için başlatmış olduğumuz açlık grevi ve İçişleri Bakanlığındaki girişimlerimiz devam ediyor. Gerek Bakan, gerekse diğer yetkililer nezdinde yürütmüş olduğumuz çabalar henüz sonuç vermiş değildir. Bugün itibariyle saat 12.11'de yaralılardan bir kişinin daha yaşamını yitirdiğini dair bilgi edindik. Bugün saat 07.00'den 13.30'a kadar en az 10 kez ambulansın yaralıları alması girişimi Bakanlık tarafından verilen tüm taahhüt ve güvencelere rağmen durumda değişiklik yoktur.
'AMBULANSLAR ENGELLENİYOR'
Olay yerine intikal için hareket eden ambulansa ateş açılması dahil, çatışma süsü verilerek her türlü engelleme çıkarılmaya devam etmektedir.
'TALİMATLAR DİNLENMİYOR'
Bu konuda yaralılar ve cenazelerle ilgili kaygılarımızı arttıracak şekilde Cizre'de otonom hareket eden ve hiç bir talimat dinlemeyen bir savaş aygıtının devrede olduğunu gözlemlemiş durumdayız.
Orada bulunan tüm yaralı ve sivillerin yaşamları tehlikededir ve bu durum Hükümet'in sorumluluğundadır. Daha fazla zaman geçirmeksizin ve daha fazla ölüme göz yummaksızın başta Hükümet olmak üzere sorumluluk sahibi herkesi sorumluluğunu yerine getirmeye çağırıyoruz."