Teröristlerin BOTAŞ hattına yaptığı saldırıda ölen iki işçinin ailesi terör örgütüne öfke kustu.
Abone olŞırnak'ın İdil İlçesi yakınlarında BOTAŞ boru hattında PKK'lı teröristlerin düzenlediği bombalı saldırısında yoldan geçerken otomobiller alev alıp yaşamlarını kaybeden asansör ve jenaratör tamircileri 30 yaşındaki Tacettin Demir ile 20 yaşındaki İslam Aslan, gözyaşları arasında toprağa verildi.
PKK'lı teröristlerin saldırısında ölen 19 yaşındaki işçi İslam Aslan'ın cenazesi Mardin Devlet Hastanesi'nden alınarak, Diyarbakır' a getirilip, Yeniköy Mezarlığı'nda tören düzenlendi. Biri kız, üç kardeş olan Aslan için burada düzenlenen törene, ailesi, yakınları ve arkadaşları katıldı. Oğlunun tabutunu gören anne Kıymet Arslan baygınlık geçirirken, eşi Metin Arslan karısını teselli etmeye çalıştı.
İKİ ELİM YAKALARINDA OLACAK
Kürtçe ağıtlar ve gözyaşları arasında toprağa verilen İslam Aslan'ın babası Metin Arslan, oğlunun ölümüne neden olanlara ateş püskürdü. Oto tamircisi olan baba Metin Arslan, "Kim olursa olsun, her iki elim öbür dünyada yakalarında olacak. Artık dursun, yeter. Benim oğlumun hiçbir ilgisi yoktu. Normal bir vatandaştı, kendi işini yapmaya giderken dönüşte öldü. Bu ülkede bu bölgede yaşamayalım mı? Kaçalım mı, göç mü edelim? Başka bir ülkeye ilticamı edelim?" dedi.
BAKIN BAŞIMA NE GELDİ
Daha söylenecek çok şeyin olduğunu belirten baba Arslan, "Daha 19 yaşındaydı. Benim ne hayallerim vardı. Ben çocuğumu topluma yararlı bir birey olarak yetiştirmeyi düşünürken, bakın şimdi ne haldeyim. Akıl vicdan işimidir bu. Adamlar birbirine efendi, bey diye hitap ederler, öbür taraftan gencecik çocuklarımız ölüyor her iki taraftanda. Yazık günah değil mi."
Saldırıda hayatını kaybeden evli ve 1 çocuk babası Tacettin Demir, Mardin'in merkeze bağlı Çiftlik Köyü'nde gözyaşları ve ağıtlar arasında toprağa verildi. Kurulan çadırda taziyeleri kabul eden eden Demir'in babası 65 yaşındaki Mehmet Demir, büyük üzüntü yaşarken, "Oğlumu yıllarca bir kör kurşuna kurban olsun diye mi yetiştirdim. İsteğim o ki bu son olsun. Artık başka kimsenin yüreği, evi, ciğeri yanmasın. Bu ateş sönsün artık. Her iki taraf da bu ateşi söndürsün artık, nasıl söndürüyorlarsa söndürsünler. Buna bir çözüm bulsunlar artık. Ramazan'da ocağımıza ateş düşürdüler, lütfen başka evlere ateş düşmesin" dedi.
TÜRKÇE VE KÜRTÇE AĞITLAR
Eşinin ölüm haberini aldıktan sonra sık sık bayılarak kendisinden geçen 25 yaşındaki Özlem Demir, gözyaşları arasında hem Kürtçe hem Türkçe ağıtlar yaktı. Teröristlere lanet okuyan Demir, "Kalbiniz rahat olsun. Eşimi öldürerek elinize ne geçti? Kardeş kardeşi vuruyor bu zamanda. O mayını oraya koydunuz da ne geçti elinize? Beni eşimden ettiniz. Bir yetim bıraktınız boynumda. O yetimin hakkını helal etmiyorum kim bunları yaptıysa. Küçücük yaşta onu başımda bıraktınız. Mayın koydunuz, mayın döşediniz. Bu milletin hepsinin başına bela oldunuz. Başlarına bu felaketi koydunuz da elinize ne geçti? Daha 2,5 yılımız bitmemişti, daha bir birimize doymamıştık, bıraksaydınız aradan 5 yıl geçseydi. 18 ay askerlik yaptı da başına gelmedi. Böyle ekmek parası peşinde koşarken mi başına gelecekti bu felaket. O da Kürt'tü. Ama o hem Türk hem de Kürt'tü. Boşuna vurdunuz onu. Kardeş kardeşi vuruyorsunuz. Neyin peşindesiniz" dedi.
Annesi Hadra Demir de oğlunun fotoğrafına sarılarak Kürtçe yaktığı ağıtlarla herkesin yüreğini dağladı. Yetim kalan 1,5 yaşındaki torunu Büşra'ya da sarılarak ağlayan Demir, "Ciğerimi yakanları Rabbime havale ediyorum. Onların da ciğerleri yanar inşallah" şeklinde tepki gösterdi.
Bu arada Demir'in ailesi gerek cenazeye, gerekse de taziyeye hiçbir yetkilinin katılmamasına sitemde bulundu.