Antalya’nın Manavgat ilçesinde durakta bekleyen Şule Seçil Tengir ile iş arkadaşı Hürrem Babaoğlan’ı pompalı tüfekle öldüren şahsın yargılan...
Abone olAntalya’nın Manavgat ilçesinde durakta bekleyen Şule Seçil Tengir ile iş arkadaşı Hürrem Babaoğlan’ı pompalı tüfekle öldüren şahsın yargılanmasına başlandı. Ölen kadının babası, sanığın anlamsız cevapları üzerine tepki gösterdi.
Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya sanık M.P., tanıklar ve müştekilerin yakınları katıldı. Duruşmada Aile Ve Sosyal Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinden bir avukat da yer aldı. Duruşmada mahkeme başkanının kimlik bilgilerinin sorduğu zanlı M.P. verdiği anlamsız cevaplar ve yaptığı davranışlar dikkat çekti. Şule Seçil Tengir’in (37) ölmediğini söyleyen sanık M.P, mahkeme başkanının sorduğu bir soruya, “Şule benim sevgilimdi. Ölmedi. Ben onunla her akşam telefonla konuşuyorum” dedi.
Nerede olduğunu ve buraya neden getirilmediğini bilmeyen sanık M.P, “Doktorlar hastanede benim organlarımı çaldı. Ben kimseyi öldürmedim” dedi. Mahkeme Başkanı’nın maktuller Şule Seçil Tengir ve Hürrem Babaoğlan’la (33) ilgili sorularına sırasıyla cevap veren sanığın, hakime ‘Başkanım’ diye hitap etmesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Sen geldikten sonra kimse başkan ifadesini kullanmadı. Ama sen şimdi kullandın. Mahkeme Başkanının kim olduğunu biliyorsun” dedi.
Sanık M.P, Mahkeme Başkanı’nın ‘Evli misin?’ şeklinde sorduğu bir soruya, “Bilmiyorum. Arada bir kadın geliyor. Benim karım olduğunu söylüyor” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, ‘Kaç çocuğun var’ deyince M.P., “9 çocuğum var. Şule’den” diye cevap verdi. Sanık M.P. olayda hayatını kaybeden Hürrem Babaoğlan’ı tanımadığını söyledi.
Duruşmaya müşteki olarak katılan müşteki Şule Seçil Tengir’in babası Ömer Tengir, zanlıyı hiçbir şekilde tanımadığını ifade ederek, “Kızımla sanık arasında herhangi bir ilişki olduğuna inanmıyorum. O eşiyle anlaşmalı bir şekilde boşanmıştı. Yeniden evleneceklerdi. Ben tarla satarak, kızıma ev aldım, araba aldım. Sanık burada deli numarası yaparak kurtulacağını sanıyor şikayetçiyim ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
Diğer müşteki yakınları da verdikleri ifadelerde, sanığın Şule Seçil Tengir’i daha önce tehdit ettiğini, darp ettiğini hatta çalıştığı oteli bastıklarını söylediler.
Duruşmada tanıklık yapan Gülsimal Polat ise, maktul Şule Seçil Tengir’in eşini kendi elinden almaya çalıştığını iddia ederek; sanık tarafından daha önceden hazırlanan ve kendisinin bulduğu CD’de bazı görüntüler olduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı tanığa “Siz bu CD’yi izlediniz mi” diye sordu. Tanık CD’yi kendisinin izlemediğini ancak eşini hastanedeyken kendisine bu CD’nin lazım olduğunda polise vermesi gerektiğini söylediğini aktardı. CD’yi mahkeme heyetine sunan tanık Gülsimal Polat eşini en son geçtiğimiz Perşembe günü cezaevinde ziyaret ettiğini dile getirdi.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Ersen Teke de olayda öldürülen Hürrem Babaoğlu’nun nişanlısı olduğunu belirterek, sanığın bir süre önce nişanlısını da telefonla tehdit ettiğini söyledi. Ersen Teke, sanığın olaydan birkaç gün önce nişanlısının ve Seçil Şule Tengir’in çalıştığı otele geldiğini ve otelin muhasebe müdürünü de tehdit ettiğini dile getirdi.
Duruşmada müşteki avukatı Leyla Ilgın, sanığın kasten, tasarlayarak ve canavarca hislerle adam öldürmekten en üst sınırdan dolayı cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı Nurettin Bulut ise müvekkilinin cezai ehliyetinin olup olmadığı tespit edilmesini, tanık Gülsimal Polat tarafından verilen CD’nin incelenmesini, sanığın cezaevinde olduğu için mağdur olduğunu bundan dolayı tahliye edilmesini veya adli kontrolle serbest bırakılmasını istedi.
Duruşma savcısı da mütalaasında sanığın akli melekelerinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için resmi sağlık kurumuna sevkini, tanık Gülsimal Polat tarafından mahkemeye sunulan CD üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını ve sanığın üzerine atılı suçun nevi ve delil durumuna sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararda, sanık MP’nin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevkedilerek akıl hastası olup olmadığını tespit edilmesi, eğer akıl hastası ise hangi tarihten itibaren başladığı konusunda rapor aldırılmasına, tanık Gülsimal Polat tarafından verilen CD’nin orijinal olup olmadığının ve hangi tarihte doldurulduğunun tespiti için Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderilmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 16 Temmuz’a ertelendi.
(İHA)