Benzin istasyonunda kafasına tek kurşun sıkılarak öldürülen Evren Açıkgöz'ün babası, katili tiraj ve izlenme uğruna kahraman yapan gazetecileri protesto etti.
Abone olBenzin istasyonunda bir şehir eşkiyası ve arkadaşları tarafından kafasına tek kurşun sıkılarak öldürülen Evren Açıkgöz'ün babası, katili tiraj ve izlenme uğruna kahraman yapan gazeteciler bulunduğunu belirterek protestoda bulundu. Olay yaşandıktan sonra kimi basın kuruluşlarında şehir eşkiyası için "delikanlı", kendisine yardım edenler için ise "kafadar arkadaşları" gibi ifadeler kullanılmış, kendisiyle röportajlar yapılmıştı. BASINA PROTESTO MEKTUBU İşyerindeki bir kızın kaçırılması sırasında öldürülen Evren Açıkgöz'ün babası, basın kuruluşlarına gönderdiği açıklamada, "Mustafa Baran isimli cani, kolayca edinebildiği bi silahla biricik oğlumuzu, kendi işyerine gelerek kafasın asıktığı tek kurşun ile hunharca katletmiştir. Basında yer alan haberlerde üzüldüğünü söyleyen katil, adalete teslim olmak yerine bir hafta boyunca sevgilisiyle saklanmış, senaryolar üretmiş, gazetecilerle görüşmüş, röpürtajlar yapmış, kanlı bir cinayeti aşk hikayesine çevirmeye çalışmış, can güvenliğine sahip olmadığını dahi ileri sürebilmiştir" dedi. Bir gazetecinin de katilin bu amacına alet olduğunu, salt haber atlatma hırsı, rating ve tiraj artırma kaygısıyla adaletin gerçekleştiğini engellediğini belirten Açıkgöz şunları söyledi: "Kamuoyuna soruyorum; kendisini savunma şansı bulunmayan biricik yavrumuzu kafasına sıktığı tek kurşunla öldüren bu çocuk arkasına saklandığı 'aşk masalı' ile vicdanını rahatlatabilecek midir? Evet sevgi bir erdemdir ama bu sevgi için hiç tanımadığnız bir şahsı öldürmeniz affedilebilir mi?" Bu hunharca saldırı neticesinde yaşamını yitiren oğlunun katili şehir eşkiyasının bulunması sırasında yanlarında olan ve destek veren basın mensuplarına oğlu, kendisi ve ailesi adına teşekkür eden Mehmet Açıkgöz, şöyle devam etti: "Bununla birlikte kendisi de bir baba olan gazeteci arkadaşımızın bizim acımızı paylaşmak yerine cani katili kollarcasına hareket etmesini üzüntüyle karşıladığımı bildiririm. Bilmelidir ki bu acı olayda yüreği yanan ve bir daha evladının o güzel yüzünü göremeyecek, kokusunu duyamayacak olan gerçek mağdurlar biziz." Acılı baba Mehmet Açıkgöz, mektubuna oğlunun kaybı karşısında duyduklarını da eklerken şöyle dedi: "Bundan 25 sene önce ailece dünyaya gelişine sevindiğimizi biricik yavrumuz Evren Açıkgöz'üç silahlı bir saldırı neticesinde kaybetmiş bulunuyoruz. Hayatı boyunca bana, annesine ve ailesine saygılı davranışı, çevresindeki kötü olaylara kayıtsız kalmayışı ile övündüğümüz yavrumuza bugün kızıyoruz. Keşke hayatında bir kez o gün ailenin sana öğrettiği şeyleri yapmasaydın ve olanlara kayıtsız kalabilseydin. Bugün senin acınla içimiz yanıyor. Seni o kadar çok özlüyoruz, o kadar çok özlüyorum ki... Her gün çalıştığın iş yerinden beni arayıp halimi sormanı, bana sağlığıma dikkat etmem konusunda öğütler vermeni, bana kızmanı özlüyorum. Bana baba demeni özlüyorum. Bazen sesini son bir kez duymayı diliyorum. Evin kapısından heyecanla girmeni ve bizlere şakalar yapmanı özlüyorum. Seni seviyorum oğlum. Yaşarken bunu defalarca yüzüne haykıramadığım için kendime kızıyorum."