Acılarımın içindeki mizahı yakaladım

Samimi açıklamalarda bulunan Yetenek Sizsiniz Türkiye’nin şampiyonu Atalay Demirci, "Başından benzeri dertler geçen diğer insanlardan en bü...

Samimi açıklamalarda bulunan Yetenek Sizsiniz Türkiye’nin şampiyonu Atalay Demirci, "Başından benzeri dertler geçen diğer insanlardan en büyük farkım da sanırım bu acıların içindeki mizahı yakalayıp kimseyi üzmeden aktarabilmek" dedi.

Editörümüz Hamza İnç, Yetenek Sizsiniz Türkiye’nin şampiyonu Atalay Demirci’ni ile sıcak bir sohbet gerçekleştirdi.
Yetenek Sizsiniz Türkiye’nin şampiyonu Atalay Demirci’nin oyununa konuk olduk ve oyun sonrası keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Uzun yıllardır sahnelerde komedyenlik yapan ancak Yetenek Sizisiniz yarışmasıyla bir hayli popüler olan sıcak, samimi, komedi denince akla gelen birkaç isimden biri olmayı başaran bir isim Atalay Demirci.
‘Kel Alaka’ isimli gösterisiyle Türkiye’yi ve Avrupa’yı dolaşan başarılı komedyen aslında bu günlere kolay gelmemiş. Geçmişinde bir çok sıkıntı yaşayan ancak bunları gülerek ve güldürerek atlatmayı başarmış.

İşte Atalay Demirci’nin hayatından komedi mizacına, şöhretin getirdiklerinden ve geleceğe dönük planlarına kadar bir çok konuda keyifli sohbetimiz.

Geçmişinizi biraz araştırdığımızda zorlu günler geçirdiğinizi görüyoruz. Babanızın maden ocağında hayatını kaybetmesi, yetiştirme yurtlarında büyümeniz ve kansere yakalanmanız. Tüm bunlara rağmen hala gülen, güldüren ve pozitif bir insansınız. Bunu nasıl başardınız?

Geçmişten ders çıkarmayı öğrendim sanırım, ona takılıp kalmayı değil. Geçmişte yaşadıklarım şu an yaptığım işin hamurunu oluşturdu, hatta kulağa enteresan gelse de yaptığım mizahın temeli oldu. Sonuçta insanlara çoğu başımdan geçen hikayeleri anlatıyorum. Başından benzeri dertler geçen diğer insanlardan en büyük farkım da sanırım bu acıların içindeki mizahı yakalayıp kimseyi üzmeden aktarabilmek.

Kansere yakalandığınızdaki psikolojiniz nasıldı ve o sürecin üstesinden nasıl geldiniz? Sizi ayakta tutan neler oldu?

Çok kolay bir süreç değildi takdir edersiniz ki. Uzun bir tedavi süreci geçirdim. Güçlü kalmak oldukça zordu ama hayal kurmak insanı güçlü kılıyor. Mesela ben tedavim bittikten sonra kendi başıma bir toplu taşıma aracına binip evime gideceğim anı düşündüm. O hayalimi gerçekleştirmek için çabaladım ve Allah’ın da izniyle başardım.

İnsan içinde yaşadığı zaman bazı zorlukların ve kolaylıkları tam değerlendiremeyebiliyor. Peki, siz yaşadığınız bu zorlukların sizi geleceğe hazırladığını düşündünüz mü?

O zorluğun içindeyken pek düşünemiyorsunuz çünkü olayın merkezindeyken dışarıdan bakıp muhakeme yapma şansınız olmuyor. Ama zaman ilerledikçe geçmişte yaşadıklarım sayesinde kimi zor durumlarda daha sakin ve güçlü durabildiğimi görebiliyorum.

Bugüne geldiğimizde Atalay Demirci kendisini nasıl tanımlar? Önceki yaşamında bir değişim oldu mu?

Geçmişten bugüne bende değişen fazla bir şey yok. Ben yarışma öncesi de ülkeyi karış karış dolaşıp hikayelerimi anlatmıştım. Şimdi de aynısını yapıyorum. Belki tek farkım turneler için biraz daha fazla uçak kullanıyor olmam.

Yetenek Sizsiniz Türkiye’den önce yine sahnelerdeydiniz. Ama yarışma ile Türkiye’nin yakından tanıdığı bir isim haline geldiniz. Sizin yarışmaya katılmanızın sebebi neydi? Öncesinde ve sonrasında neler yaşadınız?

Yaptığım işe güveniyordum ama tanıtım konusunda eksiklerim vardı. Yarışmaya kazanamasam da iyi bir tanıtım olur düşüncesiyle katıldım. Sonrası da malumunuz. Fazlaca tanındım sanıyorum.

Yarışmada çok zorlu rakipleriniz vardı. Bunların başında Baha geliyor. Baha hakkında neler söylemek istersiniz ve yarışmayı kazanacağınızı düşünüyor muydunuz?

Benim de çocuklarım var ve çocuklarla başetmenin ne kadar zor olduğunu bilirim. Şaka bir yana Bana dünya tatlısı bir çocuk. Kendisiyle rekabet duygusu üzerinden bir ilişki kurmam zaten mümkün değil. Kardeşimle beraber sahneye çıkmıştım ben final günü ve o gün ikimiz birden kazandık bence. Kendi grubunu kurduğu zaman imzalı albümünü almak için ilk bekleyenlerden biri olacağım. Onu çok seviyorum.

Acun Ilıcalı sizin için ne anlam ifade ediyor?

Acun Bey tabii ki benim hayatımda çok önemli bir yere sahip. Hikayelerimi daha çok insana, en kısa ve keskin yoldan anlatmama sebep oldu. 1999 yılından beri bu meslekte attığım adımları koşuya çeviren kişi olduğu için kendisine teşekkür ediyorum bir kez daha.

Türkiye’de komedyen deyince akla gelen sayılı isim var. Sizde son zamanlarda bu liste içinde yer alıyorsunuz. Sizin komedi ve mizah yorumunuzda argoya kaçmadan, belden aşağı söylemlerde bulunmadan güldürüyorsunuz. Böyle şov yapma kararını ne zaman aldınız, mizah ve komedi yorumunuz nedir?

Bu bir karar meselesi değil. Mizacım ve ahlak yapım başka türlü bir anlatım yapmamı olanaksız kılıyor zaten. En başında dediğim gibi. Anlattığım hikayeler benden olunca, anlatım şekli de benden ayrı olmuyor doğal olarak.

Sizin için bir avantaj mı? Dezavantaj mı?

Bunu bu şekilde düşünmeye hiç gerek duymadım açıkçası. Bu tarafı beni ilgilendirmiyor.

Hem çok iyi bir komedyensiniz hem de oldukça duygusal şiirler yazıyor ve okuyorsunuz. Güldürmek ve ağlatmak! Bu ikisini başarmak zor olmuyor mu?

İkisinin birbiriyle kardeş olduğunu düşünüyorum. Bir bebek doğduğunda ağlar ama onu gören ailesi gülerek birbirine sarılıp tebrik eder. Hayat bu gülme ve ağlamaların bir toplamı. Hayata dair bir iş yaptığım için de bunları birbirinden ayırmıyorum. Zor da gelmiyor bana.

Son olarak turnelerinizin yoğun olarak devam ettiğinizi biliyoruz. ’Kel Alaka’nın bundan sonraki turne programı hakkında sevenlerinize bilgi verir misiniz?

Sezon sonuna geldik. Yaz sezonunda bir kaç açık hava etkinliği üzerinde çalışıyoruz. Bunun yanında yine yaz döneminde bir sinema filminde başrol oynayacağım. Onun çalışmaları devam ediyor. Yeni sezonda da yeni sürprizlerle yine sevenlerimin karşısında olmak istiyorum.
(İHA)