Ambalajsız satılan kuru çayın haksız rekabete ve trilyonlarca lira vergi kaybına neden olduğu bildirildi.
Abone olAyrıca, ambalajsız satılan çayların hijyenik olmadığı için insan sağlığı açısından da büyük tehlike arz ettiği belirtiliyor. Türk Gıda Kodeksi Yönetmenliği ve Çay Tebliği’ne göre, kuru çayın kesinlikle ambalajlanarak hava ile teması kesildikten sonra satışa sunulması gerekiyor. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur), yasak olmasına rağmen bazı özel sektör firmalarının ülkeye dışarıdan giren standart dışı kalitesiz yabancı menşeli çayların açıkta, çuval ve kotroplak sandıklar içerisinde satıldığı tespitinde bulunurken, denetimlerin artırılarak bu haksız rekabete son verilmesini istiyor. Çaykur, ilk zamanlar büyük kentlerde açıkta satılan yabancı menşeli çayların son zamanlarda bütün il, ilçe ve bucaklarda, hatta semt pazarlarına kadar girdiği ve satışların giderek arttığı tehlikesine dikkat çekiyor. Ambalajsız çay satışlarındaki artışı denetimsizliğe bağlayan uzmanlar, hijyenik olmayan bu çayların insan sağlığı açısından zararlı hale gelebileceklerine dikkat çekiyor. 560 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname, gıdaların üretim, ithalat ve ihracat aşamasındaki kontrollerde Tarım Bakanlığı’nı yetkili kılarken, satış aşamasındaki kontrollerde ise Sağlık Bakanlığı’nı yetkili kılıyor. Türkiye’de 2002 yılında tüketilen toplam 176 bin ton çayın, 28 bin tonunu yabancı menşeli çaylar oluşturuyor. Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevzi Keleş, açıkta ambalajsız satılan çayların sağlık açısından sakınca doğurduğu gibi ekonomik kayba da neden olduğunu söyledi. Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enver Töre ise hijyenik olmayan ve kodekse aykırı satışa sunulan çayların denetimlerle engellenmesi gerektiğini ifade etti. Gıdaların üretimi, tüketimi ve denetlenmesine dair kanun hükmünde kararname, Türk Gıda Kodeksi ve Çay Tebliği’ne göre kuru çayın belirlenen standartlarda ambalajlanarak satışa sunulması gerekiyor. Tarım Bakanlığı’ndan bir yetkili, gıda maddeleri ile ilgili üretim aşamasındaki kontrol ve izinlerin Tarım Bakanlığı’na ait olmasına karşın satış aşamasındaki kontrollerin Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmesinin karmaşıklığa neden olduğunu söyledi. Aynı yetkili, açıkta ve ambalajsız standart dışı çay satışlarının engellenebilmesi için öncelikle denetimlerin artılması gereği üzerinde durdu. Konuyla ilgili görüşlerini almak istediğimiz Sağlık Bakanlığı yetkililerine ise ulaşılamadı. Denetimler yetersiz Çaykur’a göre, açıkta satılan çaylar haksız rekabete neden olurken, insan sağlığı açısından da ciddi tehlike arz ediyor. Kuru çay için yüzde 5-6 civarı rutubet oranı normal kabul edilirken, açıkta satılan çaylar hava ile temas ettiğinden çaydaki rutubet oranı artıyor. Bu oran yüzde 10’ları geçmeye başlayınca da küflenme oluşuyor. Küflenme ise Alfatoksin denen maddenin oluşmasına, bir diğer ifade ile kanserojen tehlikeye neden oluyor. Çaykur’a göre katkı maddeli çaylar için durum daha tehlikeli. Katkılı çayların hava ile etkileşimi daha hızlı gerçekleşiyor ve açıkta satılan çayların hava ile teması ve küflenme ihtimali yüzde 90. Yapılması gereken ise, çayın Türk Gıda Kodeksi ve Çay Tebliği’nde belirtilen şartlarda üretimi ile ambalajlanarak satışa sunulması. Bunun için de öncelikle denetimlerin artırılması gerekiyor. Çaykur, halen üretilen kuru çayı önce pamuklu çuvala, pamuklu çuvalın hava ile temasını önlemek için de naylon torbalara yerleştiriyor. Daha sonra, ambalajlanarak satışa sunuluyor.