BIST 10.075
DOLAR 35,37
EURO 36,49
ALTIN 3.000,80

Açıkla İsmail Bey, yoksa ben açıklayacağım!

CHP İstanbul Belediye Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun diliyle konuşacağım bugün...
"Açıkla" diyeceğim!
O açıklamazsa ben açıklayacağım!
Kemal Bey, belgelerle konuşuyor ya hep...
Benim de elimde Danıştay Birinci Daire'nin verdiği 2008/639 sayılı kararı var... Hakkında soruşturma izni istenen kişi Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal... 
Şikayetçi olan Cemal Temelli adlı bir şahıs. Danıştay'ın verdiği kararda, soruşturulması istenen tam 21 eylem var. 
Suçlamalar çok ciddi.
Danıştay'ın kararında da belirtildiği gibi şikayet konusu eylemler somut. Öyle eften püften suçlamalar değil!  Ünal'la ilgili iddiaların hepsi ciddi ve hepsi belgelere dayanıyor.
Hal böyle olunca; Danıştay İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma açılmasına izin vermesini istiyor.
Başkan Yılmaz Çimen'in imzasını taşıyan bu karar İçişleri Bakanlığı'na elbette ulaştırılıyor. Soruşturma izni veriliyor verilmesine ama, sadece üç maddeye.. Şimdi buradan İsmail Ünal'a, Kemal Kılıçdaroğlu'nun diliyle sesleniyorum:
-Açıkla başkan! Sen açıklamazssan ben açıklayacağım...
Yarın akşama kadar vaktin var!

Evet Baykal istifa
Akşam yazarı Atılgan Bayar
, CHP liderine haklı bir çağrı yaptı:
-İstifa et!
Şöyle devam ediyor Bayar:
"(...) Derdin, kişisel siyasi ikbalin değil de CHP'nin ikbaliyse..
O vakit, bu yerel seçimlerden önce istifayı çakacaksın!
'Bu seçime partim benim Genel Başkanlığım ile girecek. Ama seçimden hemen sonra Genel Başkanlıktan çekilmek için gerekli çalışmaları başlatacağım' diyeceksin. (...) Gör bak o zaman ne oluyor!
Gör bak, çarşı pazar nasıl karışıyor! Gör bak, senin Genel Başkanlık'tan çekilme ve CHP'nin Genel Başkanlığı'na yeni bir kanın gelme ihtimali bile daha bu yerel seçimlerde CHP'nin oyuna nasıl tavan yaptırıyor..."
Haklı söze ne denir; bu yazının altına ben de imzamı atarım! Ama unutulmamalıdır ki, karşımızda koltuğa yapışık bir kişi var!

Erdal Şafak'ın çorapları
Merkez Bankası Başkanı
'nın çorapları bu arkadaşları kesmemiş olmalı ki, Erdal Şafak'ın çorabına taktılar...
Bu arkadaşlar, sırça köşkte yaşayan, röportaj yaparken viskisini yudumlayan, ayak ayak üstüne atarak, ayakkabısının markasını gösteren bir genel yayın yönetmeni hayal ediyor galiba!
Tamam da arkadaşlar Erdal Şafak gazetecilikten gelme. Onun para kazanma gibi bir derdi var. İşsiz kalırsa aç kalır, açıkta kalır Erdal Şafak; anne servetiyle gününü gün etmiyor! 
Çorapları onun yaşam tarzı!
Sizin gönlünüz hoş olsun diye, yaşam biçimini mi değiştirsin Erdal Şafak?
Hadin oradan...

Haberturk gazetesi
Fatih Altaylı'nın yönetimindeki Haberturk
gazetesi yayına girdi. Hayırlı olsun. Değişik bir gazete... Zeynel Abidin Erdem'in de ifade ettiği gibi okuyanın elini kirletmiyor!
Ancak...
Altaylı ve ekibinin çok iyi bilmesi gereken bir şey var. Teknoloji çağında yaşıyoruz. Yarının haberlerini herkes ama herkes bugünden okuyor veya izliyor. Yarın olduğunda insanlar, farklı bir şey görmek istiyor!
Tamam, Haberturk'un görseli farklı ama içeriği diğer gazetelerden farklı değil. Hatta daha da kötü. Niye? Yazarı yok çünkü! Uzun süre bu gazeteye emek veren herkes, Haberturk'un tutmasını istiyorsa, tez elden yazar takviyesi yapmalı!
Bir şey daha var; Haberturk yazarlarının hiç biri, 'da yer almıyor. Fatih Altaylı ise şimdi yazısının dibine "gazeteye gidin" notu iliştiriyor. Yapma Fatih! Bu bir kere yurt dışında yaşayan okurlara haksızlık. İkincisi İnternet'e ihanet! Bırakın halk tercihini ya İnternet'ten ya da gazeteden yana koysun! Tabii ki son karar sizin! Ama unutmayın ki, Ufuk Güldemir'in miras bıraktığı Haberturk.com sizin velinimetinizdir.
Velinimetinize ihanet etmeyin bence!

Seçim sloganları
Başbakan
22 miting yaptı galiba. Baykal yeni yeni düştü yollara. Bahçeli, Mersin'de siftah yaptı...
Sokaklara asılan pankartlara çok dikkatlice bakın. Bir tek AK Parti'nin seçim sloganı belli. Bütün AK Parti belediye başran adayları o aynı sloganı kullanıyor:
-Sen Türkiye'sin Türkiye, büyük düşün...
Ya da:
-İşimiz hizmet, gücümüz millet...
Peki, muhalefetin bir tek sloganı aklınızda kalıyor mu?
Ya da kalıyor mu?

Güneşi göreceğiz!
Mahsun Kırmızıgül
, ta 1991'de yemin etmişti:
-Bu işi başaracağım.
Meydan gazetesinde gelip bizimle vakit geçirirdi. Destek isterdi. Ve günün birinde büyük başarıların altına imza atacağını söylüyordu.
Sesi malum... Ya yönetmenliği? Senaryo yazarlığı peki? "Beyaz Melek"le patladı, şimdi de "Güneşi Gördüm" demeye hazırlanıyor 12 Mart'ta. O günü sabırsızlıkla bekleyeceğim. Ben de Mahsun gibi "Güneşi gördüm" diyeceğim çünkü!