BIST 9.627
DOLAR 35,22
EURO 36,70
ALTIN 2.955,66
HABER /  SAĞLIK

Acı biber sevenler yaşadı! Ölüm riski...

Acı biber tüketmenin ömrü uzattığı bir kez daha belirlendi.

Abone ol

ABD'deki Vermont Üniversitesi Larner Tıp Fakültesi araştırmacıları, 2015 yılında kalp, kanser ve solunum yolu hastalıklarına bağlı ölüm riskinin düzenli acı kırmızı biber tüketenlerde diğerlerine nazaran yüzde 14 daha az olduğuna dair çalışmanın bulgularını destekler nitelikte yeni bir çalışma yürüttü.

Sonuçları "PLOS ONE" dergisinde yayımlanan çalışma, acı kırmızı biber tüketmenin, özellikle kalp rahatsızlığına ve felce bağlı ölüm riskini yüzde 13 oranında azalttığını ortaya koydu. 

Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırma Anketi'ni veri tabanını kullanarak 16 bin kişinin son 23 yıllık anket sonuçlarını analiz eden araştırmacılar, katılımcıları acı biber tüketimlerine göre sınıfladı. 

Araştırmayı yöneten Prof. Dr. Benjamin Littenberg ve ekibi, düzenli olarak acı biber tüketenlerde ölüm riskinin, tüketmeyenlere oranla yüzde 13 daha az olduğunu buldu. 

Araştırmacılar, acı biber tüketenlerin çoğunlukla erkeklerden, gençlerden, beyaz ırktan, Meksika kökenli Amerikalılardan, evlilerden oluştuğunu belirledi. Acı biber sevenler, aynı zamanda sevmeyenlere oranla daha fazla alkol ve sigara kullanıyor, daha fazla protein ve sebze tüketiyor ve gelir düzeyleri daha düşük. 

Daha önce yapılan çalışmalar, bibere acılığını veren kapsaisin maddesinin, obeziteyi engelleyen ve sağlıklı kan akışını sağlayan hücresel ve moleküler mekanizmaları harekete geçirdiğini, aynı zamanda bağırsak florasını değiştirip bağışıklık sistemini dolaylı olarak etkileyen antimikrobiyal özelliklere sahip olduğunu ortaya çıkarmıştı. 

Littenberg ve ekibi, kapsaisin maddesinin bu özelliklerinin ölüm riskini azaltmada da önemli bir rol oynadığına işaret etti.  

2015'te yapılan çalışmada Çinli, İngiliz ve Amerikalı araştırmacılar, 500 bin Çinlinin yeme alışkanlıklarını 7 yıl boyunca izlemiş ve düzenli olarak baharat ve acı biber tüketen kişilerdeki ölüm oranlarının diğerlerine göre yüzde 14 daha az olduğunu kaydetmişti.