BIST 9.949
DOLAR 35,24
EURO 36,72
ALTIN 2.980,61
HABER /  GÜNCEL

AB'ye laiklik dersleri

Başbakan, AB anayasasında dini atıfta bulunulmaması ve küçük Avrupa'ya hapsolunmaması çağrısı yaptı.

Abone ol

İtalyan düşünce kuruluşu Ambrosetti'nin tüm dünyadan lider, işadamları ve Nobel ödüllü bilim adamlarını ağırladığı forumu bu yıl AB süreci ile Türkiye'ye odaklanırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da forumun en rağbet gören konuğu oldu. Forumda bir dizi konuşma yapan Erdoğan, 'AB ve Kurumsallaşma' oturumuna, 'AB, Konvansiyon ve kurumlar' başlıklı konuşmasıyla katıldı. Başbakan, Avrupa Konvansiyonu'nun hazırladığı ve dine atıfta bulunmayan AB anayasası taslağına İtalya, İspanya ve Polonya'nın 'Hıristiyan köken' ifadesini koyma girişimlerini, "Belli coğrafyalara ve belli doğmatik düşünce mantığına hapsolmuş medeniyetler sonunda yok olur. Hıristiyan değerlere atıfta bulunulması, birliğin diğer kültürlerle etkileşimini sınırlar ve ortak değerleri paylaşanlar açısından bir ayrımcılık teşkil eder" diye eleştirdi. 'Bizi Avrupalı yapan...' Böyle bir anlayışın Avrupa'yı 'Küçük Avrupa'ya hapsedeceğini söyleyen Erdoğan, "Avrupa'nın eriştiği olgunluk düzeyinde Avrupalılığı belli bir coğrafya, inanç veya geleneğe hapsetmenin mümkün olmadığını düşünmekteyim. Avrupa'nın çokkültürlü ve modern bir toplum yapısını dev bir ulus-devlet anlayışına yeğlemekte olduğunu görüyorum" dedi. Erdoğan, daha sonra, 'Odaktaki Ülke: Türkiye' oturumunda, "Türkiye'yi Avrupalı yapan Avrupa değerlerini, katılımcı demokrasiyi, çoğulculuğu, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, laikliği, düşünce özgürlüğünü benimsemesidir" dedi. Başbakan, Türkiye'nin laik, dışa dönük, girişimci kimliği, nüfusu, büyüklüğü, özel siyasi ve stratejik etkinliğiyle AB'de öncü rol oynayacağını belirtti. Erdoğan, AB'nin sınırlarının Türkiye'yi kapsamadığı savlarına, "Avrupa'nın değişmez sınırları hiç olmamıştır. AB'nin sınırları bugüne dek tanımlanmamıştır. Genişleme coğrafi değil siyasi gerekçelere dayanmıştır. AB müktesebatı çerçevesinde üyelik koşulları Kopenhag Kriterleri'dir" karşılığını verdi. Türkiye nüfusunun 25 yıl sonra 85 milyonda sabitleşerek AB'nin yüzde 10'unu oluşturacağını anlatan Erdoğan, yüzde 8 oranında büyüme hızıyla AB'ye yük getirmek bir yana ekonomik dinamizm yaratacağını söyledi. AB'nin küresel güç olabilmesi için Türkiye'nin getireceği stratejik boyut ve derinliğin önemli olduğunu vurguladı. 'BM kararı rahatlatır' Başbakan, Forum'un ardından düzenlediği basın toplantısında AB'ye "Asıl Türkiye'yi nasıl AB'nin içine alırız diye düşünüp süreci çok daha anlamlı ve farklı kılabilecek bir gayretin içerisine girmek mümkün" diye seslendi. Erdoğan, Arap aleminin Irak'ta Türk askerine muhalefetini değerlendirirken, "Savaş öncesinde sorumluluk almayanların şimdiki yaklaşımlarını çok kolaycı buluyorum. Türkiye savaş öncesinde bedel ödeyerek de olsa belli sorumlukları daha sonra yerine getirdi. Irak için değerlendirmeler sürüyor. Bazı askeri riskler var. BM kararı elimizi kolaylaştırır" dedi. Berlusconi'yle yemek Devlet Bakanı Ali Babacan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, işaramları Sakıp Sabancı, Ferit Şahenk ve Mustafa Koç'un eşlik ettiği Erdoğan, daha sonra Roma'ya geçerek 'dostum' dediği İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'yle onuruna verdiği özel akşam yemeğinde bir araya geldi. Kaynak : Radikal