AB'nin imza törenine ilginç yorum

SP Genel Başkanvekili Recai Kutan, Başbakan'ın Roma'da imzaladığı AB Anayasası hakkında kimsenin bilgisi bulunmadığını belirterek ilginç bir yorum yaptı.

Saadet Partisi Genel Başkanvekili Recai Kutan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Roma'da imzaladığı Avrupa Anayasası hakkında kimsenin bilgisi bulunmadığını söyledi. Kutan, ''İmza töreninin Papa'nın heykeli önünde yapılmasının ne anlamageldiğini halkımıza bırakıyorum'' dedi. Kutan, Saadet Partisi İl Başkanları ve İl Müfettişleri toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği süreci ve dün Roma'da imzalanan Avrupa Anayasası'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan'ın Roma'da Türkiye adına Avrupa Anayasası'nı imzaladığını ancak Türk halkının bu konuda hiç bilgilendirilmediğini kaydeden Kutan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İmza töreni 1585-1590 yılları arasında Papalık yapan ve en büyükhayali Türkleri dünya üzerinden silmek olan Papa 5. Sixtus heykeli önünde imzalandı. Bir gazeteci yazısında değişik kaynaklardan imzalanan metne ulaşmaya çalıştığını ama başarılı olamadığını anlatarak 'Sayın Başbakan da herhalde imzaladığı metni okuyabilmiş değil' diyor. Elde edebildiği bilgilere göre misyonerlerin faaliyetlerinin serbest olduğunu, pek çok maddede muğlak ifadeler bulunduğunu belirtiyor. İmza töreninin Papa'nın heykeli önünde yapılmasının ne anlama geldiğini halkımıza bırakıyorum. İmzalanan metin konusunda kimsenin bilgisi yok. 3-5 kişilik bir ekip kendi aralarında karar veriyor ve imza atılıyor.'' Recai Kutan, AB Komisyonu İlerleme Raporu'na ilişkin eleştirilerde de bulunarak metinde ''Rencide edici ve aşağılayıcı hükümler bulunduğunu'' savundu. AB'ye uyum çalışmaları sürecinde, Türk milletinin pek çok tutum ve adetlerinde büyük ölçüde değişiklikler olacağının umut edildiğini belirten Kutan, ''Hedef, bizi biz yapan, bizi güçlü ve üstün yapan, milli, manevi ve ahlaki değerlerimizi erozyona uğratmak, 'light İslam', 'ılımlı İslam' talepleriyle İslami Protestanlaştırmaktır. AKP iktidarı da büyük bir gaflet içerisinde, uygulamalarıyla bunlara hizmet etmektedir'' diye konuştu. Kutan, 15 yıl sonra ''AB diye bir kuruluşun ortada kalmayacağını'' savunarak, ''15 yıl sonraki Türkiye de kesinlikle bugünkü Türkiye olmayacaktır. İnancımız odur ki o günkü Türkiye, AB kalsa bile böylesine tehlikeli ve onur kırıcı şartlarla AB'ye girmeyi kabul etmeyecektir'' dedi. Raporda yer alan azınlıklarla ilgili değerlendirmelere de dikkati çeken Kutan, ''Lozan'ı ortadan kaldırıp, Sevr'i hortlatma amacının açıkça görüldüğünü''' ifade etti.