BIST 9.368
DOLAR 34,52
EURO 36,18
ALTIN 2.972,13

ABD'yi bu işe bulaştırmamak gerek!..

Dünya, olayın Türkiye tarafından aydınlatılmasını isterken, Trump, “Türkiye isterse bu meseleyi birlikte çözebiliriz” diyerek meseleye bodoslama daldı. Neden?

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nde kaybolmasından sonra herkes meseleyi bir noktasından yakalayıp yazdı.

Herkes demem lafın gelişi değil, abartı da değil…

Açıp sosyal medyaya bir göz atın lütfen.  Neredeyse ortaokul çağındaki ergenlerin dahi kendinden iri laflarla olayı nasıl çözdüğüne şahit olun!

Hepsi birer Sherlock Holmes adeta…

Şeytanın aklına gelmeyen formüller, Holywood filmlerinde rastlamayacağımız senaryolar ve türlü türlü cinayet anlatımlarıyla meseleyi bir irdelemeleri var ki aklınız şaşar!

Ben ortada bir cinayet olup olmadığına, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülüp öldürülmediğine, öldürüldüyse nasıl öldürüldüğüne, cesedinin nasıl taşındığına falan vakıf değilim.  Bir yerlerimden senaryo uydurmaya da niyetim yok.

Bildiğim şu ki eğer Cemal Kaşıkçı öldürüldüyse, bu gerçek er ya da geç ortaya çıkacak. Çünkü hiçbir cinayet kusursuz değildir. Katil ya da katiller, hiç umursamadıkları bir küçük ayrıntı sonucu yakayı ele verir.

Ben bu konuda olay yeri inceleme ekiplerinin yapacağı çalışmanın netice vereceğine yürekten inanıyorum.

Beni bütün bunların dışında rahatsız eden bazı durumlar var ki ben bu durumlara daha çok odaklanılması gerektiğini düşünüyorum.  

Mesela; ilişkilerimizin bu kadar berbat olduğu Amerika bu işe durup dururken niye bulaştı, bunu çok merak ediyorum.

Sizin de dikkatinizi çekmiştir…

Dünya, olayın Türkiye tarafından aydınlatılmasını isterken, ABD Başkanı Donald Trump, “Türkiye isterse bu meseleyi birlikte çözebiliriz” diyerek meseleye bodoslama daldı.

Bununla da yetinmedi, “Şayet ortada bir cinayet var ise Amerika olarak Suudi Arabistan’a silah satışı dışında ciddi yaptırım uygularız” şeklinde ikinci bir açıklama yaptı. Bu açıklamaların hemen akabinde, Amerikan medyası, “Suudi Arabistan cinayeti kabul edecek” manşetleri atmaya başladı.

Haberin ayrıntıları ise şu ilginç ayrıntılar yer alıyor:

“Suudi Arabistan, Büyükelçiliğe gelen Kaşıkçı’nın sorgulandığını ve sorgu sırasında öldürüldüğünü kabul ederek suçu bazı personelinin üzerine atacak.”

Sizi bilmem ama bu durum bende hiç olmadığı kadar şüphe uyandırıyor!

Daha açık yazmam gerekirse, ben bu fikrin Amerika’dan çıktığını düşünüyorum.  

Daha daha açık yazmam gerekirse, böyle bir yöntem sayesinde, kelimenin tam anlamıyla Türkiye’nin kucağına oturan Suudi Arabistan yönetimini bizim elimizden kurtarıp, yapacakları yeni yaptırım tehditleri ile kendilerine mahkûm hale getirmek istiyorlar diye düşünüyorum.

Trump her mitinginde, “Hey Kral Selman, para gönder. Çünkü seni biz koruyoruz” dediğine göre, yeni bir koruma bahanesi üzerinden istediklerini yaptırmaları daha kolay olacak çünkü…

Amerika’nın Suudi Arabistan’a yaptırım uygulayacağı falan yok. Asıl dertleri, bu meselenin Suudi Arabistan ile Türkiye’yi yakınlaştırma ihtimali…

Kral Selman önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayıp sıcak, hatta sımsıcak mesajlar vermesi sizce en çok kimi rahatsız etmiş olabilir?

Amerika’yı değil mi?

O zaman yapmamız gereken en önemli şey, Amerika’nın bu işten nemalanmasına mâni olmak.

Bu sayede Türkiye ile Suud yönetiminin yakınlaşması sağlanabileceği gibi, Amerika’nın körfez ülkelerinin en güçlüsü olan bu ülke üzerindeki baskısı da bir nebze kırılabilir.