Ankara'dan Serkan Demirtaş, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türkiye ziyaretinde Ankara'nın verdiği mesajları analiz etti.
Abone olTürkiye, ABD ile son bir haftada gerçekleşen üç en üst düzey görüşmede Irak-Şam İslam Devleti'ne (IŞID) karşı başlatılacak olan uluslararası mücadeleye vereceği katkının sınırlarını net olarak çizdi ve bu aşırılık yanlısı cihadçılara karşı "savaş ilan etmeyeceğini" bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile yapılan temaslarda, Ankara'nın bu kararının "terörle mücadele kararlılığında bir azalma" olarak görülmemesi istendi ve askeri operasyon haricinde vereceği katkı ayrıntılı olarak görüşüldü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Barack Obama ile geçen hafta NATO'da yaptığı görüşmenin ardından aynı hafta içinde hem Savunma Bakanı Chuck Hagel hem de Dışişleri Bakanı Kerry Ankara'ya geldi.
ABD Türkiye'nin öncü rol oynamayacağını gördü
Bu temaslar sonrasında ABD, artık Türkiye'nin "öncü rol" oynamayacağını görürken, insani yardımlar ve yabancı savaşçılar konusunda mevcut işbirliğini derinleştirme yolunu tercih etti.
Kerry'nin ziyareti ABD liderliğinde Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri, Irak, Lübnan, Mısır, Ürdün ve Türkiye dışişleri bakanlarının Cidde'de yaptıkları IŞID konulu zirvenin hemen ardına raslaması açısından da önemli oldu.
Obama'nın Washington'un anti-IŞID stratejisini açıklamasının ardından gerçekleşen bu toplantı sonunda yayınlanan ortak açıklama ise çok ses getirdi. Özellikle de Türkiye'nin imzalamaması nedeniyle.
Bu açıklamanın neden imzalanmadığını Türk yetkililer şu sözlerle açıklıyorlar: "Bu metin bir tür IŞID'a savaş ilanı. İmzalayan tüm ülkeleri, IŞID'a karşı askeri bir operasyona katılma zorunluluğuyla karşı karşıya bırakıyor.
Halbuki biz başta ABD olmak üzere tüm ilgili taraflara, askeri bir operasyona katılmayacağımızı, 49 vatandaşımızı riske etmeyeceğimizi açıkladık."
Ortak bildirinin, Türk yetkililerin dikkat çektiği bölümünde şu ifadelere yer veriliyor:
"Katılımcı ülkeler, IŞID'a karşı kapsamlı mücadelede kendilerine düşen payı yerine getirme konusunda anlaşmışlardır. Bunlar arasında; komşu ülkeler üzerinden yabancı savaşçıların geçişinin durdurulması; IŞID ve diğer saldırgan aşırılık yanlıların finansmanının engellenmesi; onların nefret dolu ideolojilerini reddetme; suçu cezasız bırakmama ve suç işleyenleri adalete teslim etme; insani yardım çabalarına destek verme; IŞID vahşetine maruz kalan toplulukların rehabilitasyonu ve yeniden yapılanmasına yardım etme; e uğrayan; IŞID tehdidiyle yüzyüze olan ülkelere destek verme ve uygun görüldüğü şekilde IŞID'a karşı koordine edilecek askeri operasyonlara farklı şekillerde katılma."
Bu metnin özellikle son bölümünün askeri bir operasyona katılma taahhüdü olarak değerlendirileceği kaydediliyor.
Terörle mücadeleye devam
Bu gelişmenin ardından Ankara'ya gelen Kerry, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile biraraya geldi.
Ankara'ya gelmeden önce yaptığı açıklamada "Türkiye'nin kaygılarını anlıyoruz" mesajını veren Kerry, buna karşın, Türkiye'nin koalisyona destek vereceğini kaydetti. Kerry'nin Çavuşoğlu ile kısa bir açıklama yapmasına karşın basın toplantısı düzenlememesi dikkat çekti.
Ankara'daki temasları sırasında, Türkiye'nin koalisyona katılım şekli ve gelişmelerle ilgili genel değerlendirmeleri konusunda Kerry'e verilen mesajlardan bazıları şunlar:
Terörle mücadele devam: Türkiye'nin IŞID'e karşı askeri operasyona katılmaması, bu örgütü terör örgütü olarak görmediği ve terörle mücadele etme azminde bir azalma olduğu olarak görülmemeli.
Türkiye ve ABD, IŞİD dahil tüm örgütlerine karşı işbirliğine devam edecekler.
İstihbarat işbirliği: Temaslarda, iki ülke arasında son dönemde yoğunlaşan istihbarat işbirliğini derinleştirilerek devam edilmesi de ele alındı. İki ülke hem istihbarat paylaşımı yapacaklar hem de sınır güvenliğinin sağlanması konusunda işbirliği yapacaklar.
Üslerin kullanımı müzakere edilecek
Lojistik destek: Irak ve Suriye ile sınırı olan Türkiye, koalisyon ülkelerinin gereksinim duyduğu ve öldürücü nitelikte olmayan (non-lethal) lojistiğin askeri üsleri ve tesisleri üzerinden taşınması konusunda kolaylık gösterecek.
Bu üslerin kullanımı konusunda Türkiye ile başta ABD ve diğer kullanıcı ülkeler belli ilke ve kurallar üzerinde müzakere edecekler.
İnsani yardımlar: Hem Suriye hem de Irak'ta devam eden istikrarsızlığın yarattığı insani trajediyi en yakından gören ülkelerin başında gelen Türkiye, sorunun büyümesine karşın insani yardımlarını sürdüreceğini, uluslararası yardımların da gerekli kesimlere ulaşmasında elinden gelen katkıyı sunacağını ABD'ye iletti. Kerry de ABD'nin insani trajediden etkilenen ülkelere dönük yardımlarının artacağı mesajını verdi.
Siyasi destek: Hem Irak'ta yeni bir hükümetin kurulması hem de Suriye'de üç senedir devam istikrarsızlığın sona ermesi için devam edeb süreçlere Türkiye siyasi desteğini vermeye devam edecek.
Asıl sorun Suriye'de: Kerry ve diğer ABD'li yetkililerle yapılan temaslar sırasında, IŞID'in Suriye lider Beşir Esad'ın kendi yönetimini güvence altına almak üzere oluşturulup büyütülen bir oluşum olduğunu belirten Türk yetkililer, uygulanacak stratejinin mutlaka Esad sorununu da temelden çözecek bir çerçevede ele alınması gerektiğini kaydettiler.
Ayrıca, izlenecek yöntemin Esad'ın elini güçlendirmemesi gerektiği de iletildi.