Türkiye, teknoloji transferine yanaşmayan Amerikan şirketlerinin savunma ihalelerine girmesini zorlaştırdı
Abone olTürkiye, teknoloji transferine yanaşmayan Amerikan şirketlerinin savunma ihalelerine girmesini zorlaştırdı Gizli ambargoyu delemeyen ABD, çareyi Bakan Gönüle mektup yazmakta buldu
Türkiye-ABD ilişkileri yeni bir krizin eşiğinde
Türkiye'nin, ulusal savunma sanayini geliştirmek maksadıyla, ABD'li silah firmalarına 'gizli ambargo' uyguladığı iddia ediliyor
Türkiye, yaklaşık 3,5 milyar dolarlık silah projelerine koyduğu şartnameler ile iki yıldır ABD'li firmaların ihalelere girmesini engelliyor
İki yıldır bir sonuç alamayan ABD, son olarak Türkiye Büyükelçisi Ross Wilson aracılığıyla Milli Savunma Bakan Vecdi Gönül'e mektup gönderdi... Bugün'e konuşan ABDli yetkililer, ABD seyahatinden bir gün önce, Wilson'ın iki sayfalık mektubu Gönül'e gönderdiğini doğruladı.
BÜYÜKELÇİ WİLSONDAN MEKTUP
24 Mart tarihli mektubunda Wilson, geçmişte ABD'nin Türkiye'ye yaptığı silah yardımları, dolayısıyla iki ülke arasında uluslararası operasyon ve tatbikatlarda birlikte çalışılabilirliğin çok iyi seyretmesi şeklinde meyvesini veren işbirliğinin, Türkiye'nin yeni uygulamaları ile sonlanması riski taşıdığına dikkat çekerek, çözüm bulunmasını talep ediyor.
Wilson, mektubunda, Türkiye'nin silah tedariki için hazırladığı şartnamelerin, Amerikalı firmaların önünü kesecek kadar zor hükümler taşıdığını iddia ederek, bunun sonucunde iki ülke askeri ve siyasi işbirliğinde ortaya çıkabilecek şu tehlikelere dikkat çekiyor;
1- İki ülke arasında askeri malzemelerin idamesi ve kullanımı konusundaki teknik işbirliği azalacak,
2- Bunun sonucu olarak, Afganistan benzeri işbirliği imkanları zorlaşacak,
3- ABD'deki Türkiye aleyhtarı Ermeni ve Rum lobileri üzerinde Amerikan silah şirketlerinin Ankara lehine lobi faaliyetleri önemli güç kaybedecek,
4- Türkiye'nin silah alımları için açtığı ihalelerde Amerikan firmalarının yer almayışı sonucu Ankara, fiyat kırma ve en iyi sistemin tedarikinde önemli rol oynayan rekabet ortamının önünü keserek, mali açıdan daha yüklü fatura ödeyebilecek.
Türkiye ve ABD'yi, hemen olmasa da bir süre sonra yeni bir krize sürüklemesi olasılığı bulunan silah krizine zemin hazırlayan ilk gelişme 2005 Şubatı'nda oldu.
Türkiye'de silah alımlarının uluslararası rekabet yoluyla alımını gerçekleştiren Savunma Sanayii Müsteşarlığı, o dönem yeni göreve başlayan Müsteşar Murat Bayar ile birlikte, şu ana kadar sözde kalan, ulusal savunma sanayiinin geliştirilmesini uygulama stratejsini başlattı.
Bayar'ın deyimiyle bundan böyle Türkiye, sanayiisine önemli bir katkısı olmayan ortak silah üretimi yerine, ulusal sanayiinin düşük düzeyde kalan teknolojik seviyesini yükseltecek ve ihracat yapabilecek kapasiteye ulaşacak, ortak silah geliştirme projelerine ağırlık verecek. Çünki gelinen noktada Türkiye, bırakın teknoloji üretmeyi ana silah sistemi tedarikinde yüzde 80'ler düzeyinde dışa bağımlı durumdaydı.
Bayar'ın hükümetin desteğiyle uygulamaya koyduğu bu strateji çerçevesinde, neredeyse 6 yıldır ABD'nin Bell firması ile müzekere edilen saldırı helikopteri dahil üç büyük proje, 14 Mayıs 2004 yılında iptal edildi.
SSM, yaklaşık 2,5 milyar doları bulması beklenen saldırı helikopterinin, ulusal sanayiini güçlendirecek koşulları da içeren yeni ihale şartnamesini Şubat 2005 yılında yayımladı. Ancak şartnamede yer alan ve projeyle ilgilenen firmaların hükümetlerinin, en baştan teknoloji transferinde engel çıkartmayacakları yolunda taahhütte bulunmasını öngören kimi maddeleri, NATO standartlarına uymadığı ve karşılanması çok zor olduğu gerekçesiyle, hem Avrupalı hem de Amerikan firmalarınca tepkiyle karşılandı.
BOEING VE BELL FİRMALARI ÇEKİLDİ
Şartname hükümleri, ABD açısından ise karşılanması hemen hemen imkansızdı. Çünkü, ABD hükümeti, firmalarının ancak anlaşmayı imzalamalarının ardından o da Kongre onayı sonrası teknoloji transferi için onay veriyor. Tepki çeken bir diğer şartname hükmü de, ihaleyi kazanacak yabancı firmanın, Türk savunma sanayii firmalarının üreteceği alt sistemlerin idamesinden ve ömür boyu garantsinden sorumlu tutulması ki bu hükmün yabancı firmanın iflasına yol açabileceği belirtiliyor.
SSM'nin şartnamede istenilen değişiklikleri yapmaması üzerine ABD'nin Boeing ve Bell firmaları, saldırı helikopteri ihalesinden çekildiklerini geçen yıl açıkladılar.
Partiler halinde 91 adet saldırı helikopteri alımı ihalesinde, şu anda Rusya KA 52 (Erdogan), Alman- Fransız konsorsiyumu Eurocopter Tiger, İtalya'nın Agusta firması A 129 Mangusta ve Güney Afrika'nın Denel firması da Rooivalk uçakları ile yarışıyorlar.
HER ŞEY CEVABIMIZA BAĞLI
Amerikan firmaları iki dev projede yer alacak mı?
SSM, saldırı helikopterinin ardından, geçen yıl 750 milyon dolar tutması beklenen 52 adet genel maksat helikopteri ile 300 milyon dolar olarak tahmin edilen 36 adet Temel Eğitim Uçağı alımı için iki ayrı ihale daha açıldı.
Türkiye'ye daha önce 90 kadar Black Hawk genel maksat helikopteri satan Amerikan Sikorsky, genel maksat helikopteri, Amerikan Raytheon da temel eğitim uçağı alınması projesinde ihale şartnamesini aldılar.
Ancak şartname içeriği aynen saldırı helikopteri şartnamesi gibi Washington açısından yerine getirelemeyecek koşullar içeriyordu.
Amerikan firmaları ve Amerikan yönetiminin, gerek SSM gerekse askerler nezdinde, bu projelerin şartname hükümlerinin değiştirilmesi yolundaki çabaları sonuç vermedi. Amerikan firmaları, şimdi, Bakan Gönül'ün ABD Büyükelçisi Ross Wilson'ın mektubuna vereceği yanıta göre her iki büyük projeden çekilip çekilmemeye karar verecekler.
ABD'li yetkililer Bugün'e yaptıkları değerlendirmede, iki ülke silah krizinin hemen kapıda olmadığını belirtmekle beraber, "Amerikan firmalarının Türk silah pazarından dışlanma" şeklinde gördükleri gelişmeler karşısında, iki ülke ilişkilerinin böylelikle daha da erozyona uğrayacağını dile getiriyorlar.
Lale SARIİBRAHİMOĞLU /BUGÜN