'İktidar bizim, biz de iktidarın suç ortağıyız" diyen Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, 'mücahitlikten müteahhitliğe, muvahhitlikten münafıklığa, Kemalizm karşıtlığından Yeşil Kemaliste, başörtü mücadelecisinden dünyadan kam almaya evrildik" eleştirisi yaptı.
Abone olAkit yazarı Abdurrahman Dilipak'tan yine olay olacak bir yazı geldi. Yapılan yanlışlar nedeniyle iktidarı suçlayabileceğini ancak tek suçlunun iktidar olmadığını belirten Dilipak, "İktidar bizim, bir de iktidarın suçlarının ortağıyız" dedi. "Mücahidlikten müteahhitliğe savrulanlarımız da oldu" diyen Dilipak, "Başörtüsü forumunda istişare kurulu üyeliği yapan birileri bugün çok farklı vadilerde kâm alıyor dünyadan", "Laiklik ve Kemalizm eleştirisinde önde koşanlardan bazıları bir baktık ki Yeşil Kemalist olmuşlar" ifadelerini kullandı. İşte Dilipak'ın yazısından çarpıcı satır başları:
İKTİDAR BİZİM, SUÇ ORTAĞIYIZ... Evet, iktidarı suçlayabiliriz, ama itiraf edelim ki, tek suçlu iktidar değil. İktidar bizim, bir de iktidarın suçlarının ortağıyız. (...) Tamam, iktidar görevini yapmadı, bürokrasi de. Peki, “Cemaat” dediğimiz yapılar görevini yaptı mı? Üniversiteler, basın görevini yaptı mı? İşadamlarımız görevini yaptı mı? STK dediğimiz, oda, vakıf, dernek, sendikalarımız görevlerini yaptılar mı? Herkes iktidarı kullanmaya çalıştı, iktidar da herkesi.
VATANDAŞ KENDİ ÇIKARINA BAKIYOR... Çok egosantrik oldu. Herkes “kendine bağlanmamızı, itaat etmemizi” istiyor. Tarikatı de öyle, siyaseti de. Vatandaş da kendi çıkarına bakıyor. Adeta, kimse doğru-dürüst birini istemiyor. Kim onun işini görürse, o ondan yana. Onun işi görülsün de gerisi ne olursa olsun. Yiyecekse yesin, ama kendi işini yapsın."
MUVAHHİTLİKTEN MÜNAFIKLIĞA SAVRULDUK... Mücahidlikten müteahhitliğe savrulanlarımız da oldu, muvahhidlikten münafıklığa savrulanlarımız da. Kimi zenginken cömertti, fakirleşince sapıttı, kimi fakirken daha cömertti, zenginleşince savruldu. Başörtüsü forumunda istişare kurulu üyeliği yapan birileri bugün çok farklı vadilerde kâm alıyor dünyadan.
KEMALİZM ELEŞTİRİSİ YAPANLAR YEŞİL KEMALİST OLMUŞ... Laiklik ve Kemalizm eleştirisinde önde koşanlardan bazıları bir baktık ki Yeşil Kemalist olmuşlar, liberalleştikten sonra Ilımlı İslamcılık’tan Sekülarizm’e evrilmişler. Dinleri vicdan sorunu olmuş. Kimi Deist takılıyor, kimi Agnostikolmuş. Kimi “tarihselci” olmuş, kimi nev’i şahsına bir ulusalcı!
BAŞÖRTÜ EYLEMİNDE ÖNDE OLANLARIN KIZLARI... Bakıyorum da, başörtüsü eylemlerinde en önde koşan bazı anne-babaların kızları bugün başka vadilere savrulmuşlar. Buraya nasıl geldik bunun muhasebesini yapmamız gerek.
YEŞİL KEMALİST, YEŞİL KAPİTALİST, YEŞİL ÇAĞDAŞ, YEŞİL ULUSALCI... “Asri”lik moda şimdi. “Kifayetsiz muhterisler”in “Muhafazakâr asri”liği başımızın belası. Yeşilin her tonu var atık. “Yeşil Kemalist”ler, “Yeşil Kapitalist”e, “Yeşil Çağdaş”tan, “Yeşil ulusalcı”lığa kadar! Tekin Erer diye biri, 1970’lerin başında biz “Ne sağdayız, ne solda, Hak yoldayız Hak yolda” diye slogan atınca bize “Yeşil Komünist“ diye saldırmıştı. Dünden bugüne biz de evrildik (gerçekte bir tereddiye uğradık) ve artık “Yeşil Kapitalist” olduk herhalde!