Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması sık sık tartışılır, fakat asla kaldırılmaz. Bakan Şener de "dokunulmazlık kaldırılamaz" diyor. Sebebini ise şöyle açıklıyor...
Abone olDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, ''Türkiye'de bu koşullarda milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılamaz'' dedi. Şener Ak Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından organize edilen Siyaset Okulu'nda katılımcılara siyasi etiğe ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Şener milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin bir soru üzerine dokunulmazlıkların sadece milletvekilleri açısından değil, diğer dokunulmazlıklarla birlikte kaldırılması gerektiğini belirterek, dokunulmazlığın Anayasa'da sadece milletvekillerine verildiğini hatırlattı. Şener ancak şu anda milletvekili dokunulmazlığı dışında dokunulmazlık olan birçok alan bulunduğunu belirterek, ''milletvekiline tazminat davası açabiliyorsunuz. Cumhuriyet Savcısı'na tazminat davası açamıyorsunuz'' diye konuştu. Bir cumhuriyet savcısının havaalanında çantası arandığı için suç duyurusunda bulunduğunu belirten Şener, kendisinin bile havaalanında giderken çantasını güvenlik cihazından geçirdiğini, bunu da yanındakiler de geçirsin diye yaptığını söyledi. Şener, ''mesela yarın mecliste önemli bir oylama olsun. Üç oy bu oylamanın dengesini değiştirecek olsun. Üç milletvekili nezarette olduğunda bu oylama değişebilir. Türkiye'de bu koşullarda milletvekili dokunulmazlığı kaldırılamaz'' diye konuştu. Ekonomiye ilişkin bir soru üzerine Şener, Türk lirasının şu an güvenilir bir para olduğunu, enflasyon olmadan bu paranın aşınmayacağını kaydetti. Şener YTL'nin aşınmayan bir para olarak tedavülde kalacağını da bildirdi. Bürokratik atamalara siyasilerin yakınlarının atanmasına ilişkin bir soru üzerine de Şener, ''eğer bir yere birisi atanacaksa atanan yerin nitelikleri varsa, ataması yapılanan kim olduğu bağlantısını kurmak doğru değil. Ancak bu sürekli oluyorsa, bu da etik değil'' dedi. Cumhurbaşkanı'nın bazı bürokratları asaleten atamadığı hatırlatılarak bu konuda herhangi bir düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine de Şener, atamaların Cumhurbaşkanı'nın takdiri olduğunu belirterek, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, demokrasinin ''zoruna gitse de kabullenebilmek'' olduğunu söyledi. Bununla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmamasının da ayrı bir konu olduğunu kaydeden Şener, modern medeni insanın, duygularını erteleyebilen insan olduğunu söyledi. Yolsuzluklara ilişkin bir soru üzerine Şener, yolsuzlukları ölçmenin zor olduğunu belirterek, "yolsuzlukların hiç olmadığı bir Türkiye'yi arzu ediyorum'' diye konuştu. ''İncirlik üssünde atom bombası var mı?'' şeklindeki bir soru üzerine de Şener, İncirlik üssünün Türk güvenlik birimleri tarafından korunduğunu ve kontrol edildiğini, buranın kullanımının izinlere bağlı olduğunu belirterek, ''atom bombası olacağına ihtimal vermiyorum, bunlar söylentidir'' yanıtını verdi. Şener, değişik konularda getirilmek istenen affın siyasi etiğe uyup uymadığı yönündeki bir soru üzerine de konunun henüz Genel Kurul'da görüşülmediğini belirterek, ''eğer kamuoyunun vicdanına aykırı bir takım insanlara ayrıcalık tanınıyorsa benim siyasetle ilgili söylediklerim teorik olarak kalacaktır'' diye yanıtladı. Şener, 1980-91 arasında hiçbir partiye oy vermediğini de sözlerine ekledi. Siyaset yapan bir kişinin faydalı olabilmesi için sağlam ve özgür bir karaktere sahip olması gerektiğini anlatan Şener, siyaset yapmanın toplumsal sorumluluk almak olduğunu vurguladı. Müslüman olmanın özgür olmak demek olduğuna işaret eden Şener, ''tek bir ilaha inanmak için yüzlerce ilahı reddetmek lazım'' dedi. Siyasi etiğin ikinci temel noktasının da sağlam bir siyasi kurumsal yapı olduğunu belirten Şener, iç bünyesinde sorunlar üreten yapı siyasi parti siyasi bir yapının sağlıklı bir olamayacağını söyledi. Demokratik kültürün özümsenmesi gerektiğini de vurgulayan Şener, aynı siyasi çatı altındakilerin birlikte hareket etmeleri gerektiğini kaydetti. Siyasi partilere toplumsal güvenin önemine dikkat çeken Şener, Türkiye'de geçmişte siyasetin, iktidarın kamu kaynaklarını paylaşma olarak algılandığını hatırlattı. Yolsuzluklarla mücadelenin sadece Başbakan, milletvekilleri, mücadelesi olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Bakan Abdüllatif Şener, yolsuzlukla mücadelenin kurumsal yapının sağlamlığıyla ve kültürüyle de ilgili olduğunu söyledi. Bir partide görev alan herkesin ünvanı ne olursa olsun, jest, mimik, davranış, konuşma biçimlerinin parti içi kültürü oluşturduğunu belirten Şener, bir başbakanın bir karar alırken Hakkari'deki bir çobanın fikrinden bile etkilenebileceğini anlattı. Siyaset yapmaya karar veren bir kişinin iyi bir vatandaş ve iyi bir insan olması gerektiğini belirten ve buna Dallas dizisindeki Ceyar ile Çakırcalı Mehmet Efe'yi örnek olarak gösteren Bakan Şener şöyle devam etti: ''Ceyar iyi bir vatandaş, çünkü herşeyi kanuni boşluklara uydurarak hukuki bir yapı içerisinde işlerini çözüyordu. Efelerin bir kısmı ise yoksulları giydiriyordu, zalimleri cezalandırıyorlardı. İyilikler yapıyorlardı. Ama hukuk dışı davranarak dağa çıkmışlardı. Çakırcalı Mehmet Efe iyi bir insandı fakat hukuğa karşı çıkmıştı. Bunların ikisi de doğru değil. Hem iyi vatandaş, hem iyi insan olmalı'' diye konuştu.