BIST 9.368
DOLAR 34,51
EURO 36,18
ALTIN 2.963,48
HABER /  GÜNCEL

Abdullah Öcalan Nurcu olacaktı

Abdullah Öcalan, dindar, mütevazi bir hayattan marksist ve onbinlerce insanın kanına giren bir kişiliğe nasıl büründü?

Abone ol

"Eğer o gün onu, Nurcuların davetine çağırsaydım, Nurcular onu bir daha kimseye kaptırmazlardı."

Bu sözler Öcalan ile Tapu Kadastro Meslek Lisesi’nde beraber okuyan Yakup İnce'ye ait. Öcalan, neredeye nereye dedirten, bir yönden tam tersi yöne savrulan hayatlar için en çarpıcı örneklerden birisi. 5 vakit namaz kılan Öcalan, şimdi sempatizanları tarafından "yarı tanrı" görülüyor. Sorgulanan ve masaya yatırılan Öcalan'ın hayatı bugün Hürriyet'in manşetine taşındı.

Arınç bunu niçin yapıyor?

Milliyetçi kesimleri kızdıracak beyanatlar veren Arınç'ın amacı ne? "Niçin?" sorusuna cevabı Radikal Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, köşesinde veriyor:

"Çok basit: Ülkenin doğusu ile batısı arasında yaşanan derin kopuşu gördüğü için…

Birbirimizi anlamadan bu sorunların üstesinden gelemeyeceğimizi bildiği için… Bu yüzden aynı sohbette ezber bozan çok daha çarpıcı bir başka örnek veriyor.

Resmen Abdullah Öcalan ile de empati kurmamızı istiyor.

Özellikle de ‘dindar/muhafazakâr’ kitleye mesaj veriyor."

Yazının tamamı için

Bu derin ayrışmayı gündeme getiren de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç oldu.

ARINÇ'IN BAHSETTİĞİ ÜÇ ARKADAŞTAN İKİSİ KONUŞTU

Bir televizyon programında konuşan Bülent Arınç'ın "Size üç arkadaştan bahsedeyim. Birisinin adı Durmuş, birisinin adı Yakup, birisinin adı da Abdullah" şeklindeki sözleri dikkat çekiciydi.

BERABER NAMAZ KILAR ORUÇ TUTARLARDI

Arınç'ın Öcalan hakkında söylediği "Şimdi Tapu Kadastro Lisesi'nin yurdunda çok iyi anlaşan 3 arkadaş, namazı beraber kılan, orucu beraber tutan, iftarlara sahurlara beraber kalkanların hayatlarının nerede kesiştiği nerede ayrıştığını Türkiye'nin son 50 yılını bu tablo içerisinde görebiliriz" sözleri gündeme oturdu.

Hürriyet gazetesi güzel bir habere imza attı. Gazete, Arınç'ın bahsettiği 3 arkadaştan ikisine ulaşıp öğrencilik yıllarını manşetten okurlarına duyurdu. O isimlerden Durmuş Yılmaz, Taha Akyol'a Yakup İnce de Fatma Aksu'ya konuştu.

Arınç'ın şimdi "Medine'de mühendislik yapıyor" dediği Yakup İnce, bugün Konya'da yaşıyor. İnce, terör sorunun mimarı Öcalan ile ilgili anısını Fatma Aksu'ya böyle anlattı:

NURCULARIN EVİNE GİTMEK İSTEDİ AMA

"Sakin sessiz, içine kapanık bir çocuktu. O da namaz kılarmış. Annesi bir gün okula oğlunu aramaya kara çarşafın içinde gelmişti. Bir gün İnşaat Mühendisi Risale-i Nur talebesi Mustafa Ağabeyimiz (Yeşilyurt) bizi evine ‘Birer bardak çay içer misiniz?’ diye çağırmıştı. Öcalan da bu davete gelmek istedi. Ama ben kendisine ‘Hadi sen okula git’ dedim. Keşke demeseydim. Eğer o gün Mustafa Ağabeyin çayına gelseydi, o da bizim gibi Risale-i Nur talebesi olacaktı. Mustafa Ağabey bize evinde çay içerken Risale-i Nur’u anlatmıştı. Eğer o gün onu, Nurcuların davetine çağırsaydım, Nurcular onu bir daha kimseye kaptırmazlardı. Onu da bizimle birlikte götürmediğim için  o gün bugündür vicdan azabı çekiyorum.

İnce, Nurcu evine gitmek isteyen Öcalan'ı okula yönlendirince, ileride kanlı bir yola girecek olan Türkiye'nin yolu çizilmiş oldu. İnce, o günkü tavrından ötürü büyük pişmanlık içinde olduğunu söylüyor. Öcalan'ın diğer arkadaşı da bir önceki Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'dan başkası değil. Yılmaz da yazar Taha Akyol'a konuştu. 

NAMAZINI KILARDI, ÇEKİNGEN BİRİYDİ

Öcalan'ın halini tavrını soran Akyol'a Yılmaz, "Evet dindar biriydi. Namazını kılardı. Hemen hepimiz gibi Anadolu’dan, köyden büyük şehre gelmiş bir öğrenciydi. Mütevazı, çekingen biriydi. Hatta pasif diyebilirim.”  diye cevap veriyor