Türkiye'nin İsrail saldırısı altındaki Gazze'ye asker göndermesi tartışılırken, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail-Hamas savaşına gönderme yaparak Türkiye'nin bölgeye asker göndermesine üstü kapalı olarak karşı çıktı.
Abone ol11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Abdullah Gül Üniversitesi’nin (AGÜ) düzenlediği ‘Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Sürdürülebilir Kalkınma Süresinde Türkiye’ etkinliğinde, İsrail-Hamas savaşına gönderme yaparak Türkiye'nin bölgeye asker göndermesine üstü kapalı olarak karşı çıktı. "Evin içinde demokrasiyi, hukuku güçlendiren Türkiye bir zamanlar olduğu gibi ilham kaynağı haline gelmelidir" diyen Gül, "Bu yıldönümünün, geçmişi değerlendirme, gerekli dersleri çıkarma ve çok daha önemlisi geleceğe ışık tutup yok gösterici olma bağlamında; daha anlamlı ve yaygın faaliyetlerle değerlendirilmesinin ve bunlardan uygulamaya dönük politikalar üretilmesinin çok faydalı olacağını düşünüyorum" dedi.
Yeni bir anayasaya ihtiyaç var
"Bugün hepimiz görüyoruz ki Türkiye’ye yakışan, yeni yüzyıla modern, demokratik devlet anlayışını ruhunda ve lafzında taşıyan, yeni bir Anayasa ile girmektir" diyen Abdullah Gül, "Millet olarak mutabık olduğumuz, birlik ve bütünlük ile demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetin temel ilkelerinden taviz verilmemelidir. Şüphesiz ki modern demokrasilerin şeffaflık ve hesap verilebilirlik kavramlarını, güçler ayrılığı ilkesi ile fren ve denge sistemlerini içinde barındırmalıdır." ifadelerini kullandı.
Sadece askeri gücümüzle işbirliği yapmak...
"Etkili ve inandırıcı bir dış politika öncelikle evin içinde başlar" diyen Abdullah Gül, "Evi demokratik ve ekonomik olarak güçlü olan ülkelerin dışarda da eli daima güçlüdür. Sadece, gurur duyduğumuz askeri gücümüzle ulusal çıkarlarımızı korumak, komşularımızla ve yakın çevremizle işbirliğini güçlendirmek mümkün değildir." diyerek Türk askerinin Gazze'ye gönderilmesine üstü kapalı olarak karşı çıktı.
Bölgesel çatışma ve krizlerin bir parçası olmayalım
Gül şöyle devam etti: "Türkiye tarihi itibarıyla köklü ilişkiler içinde olduğu bölgesinde, yumuşak gücüyle öne çıkmalı ve her bakımdan bir zamanlar olduğu gibi ilham kaynağı haline dönüşmelidir" diyen Abdullah Gül, "Uzun vadeli hedeflerimize ulaşabilmek için kendisine tehdit olmadığı süre içinde, Türkiye bölgesel çatışma ve krizlerin bir parçası olmamalıdır. Bununla birlikte ahlaki sorumluluklarımızı güçlü siyaset ve etkili diplomasi yolluyla yerine getirmeliyiz. Bilelim ki istikrar içinde geçen zaman bizim lehimize çalışır."
ÖNCEKİ HABERLER
