Cumhurbaşkanı Gül, Zirve Yayınevi katliamcılarının tahliyelerine böyle tepki gösterdi.
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül; Malatya'da Zirve Yayınevi davasında 3 kişinin boğazlarını keserek öldüren 5 sanığın tahliyesini değerlendirdi.
Diyarbakır eski milletvekili Birdal, Cumhurbaşkanı Gül ile görüşmesine ilişkin açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Diyarbakır eski milletvekili, Halkların Demokratik Kongresi İnsan Hakları ve Adalet Komisyonu üyesi Akın Birdal'ı kabul etti. Birdal görüşme sonrası yaptığı açıklamada, cezaevinde yatamayacağına dair Adli Tıp Kurumundan raporu olan hasta mahpusların derhal serbest bırakılmaları konusunda girişimde bulunacağını söylediğini kaydetti.
Adli Tıp Kurumundan "yatamaz" şeklinde rapor çıkmasına rağmen 14 mahpusun cezaevinde yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Birdal, Cumhurbaşkanı Gül'ün konuyla ilgili değerlendirmelerini de şöyle aktardı:
"Cumhurbaşkanı da gerçekten bu yasal kargaşadan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Suç ve ceza ilkesinin esas olduğunu ancak bir eylemin suç olup olmadığına hüküm verebilmek için 5 ila 7 yıl beklenmesinin rahatsızlık ve kargaşa yarattığını, insanların dillerini kesenlerin 7 yıl sonra tahliye edilmesinin elbette ki vicdanları rahatsız ettiğini ve bu düzenlemelerin giderilmesi gerektiğini söylediler. Adli Tıp raporu olanların da derhal serbest bırakılması konusunda girişimde bulunacaklarını ifade ettiler."
ZİRVE YAYINEVİ KATLİAMI SANIKLARI NASIL TAHLİYE OLDU? (TIKLA OKU) |
Birdal, yaptığı açıklamada, değişik kimlik, kültür ve inanç gruplarından 47 kuruluşun oluşturduğu Halkların Demokratik Kongresinin İnsan Hakları ve Adalet Komisyonu heyeti olarak Cumhurbaşkanı Gül ile Çankaya Köşkü'nde görüştüklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Gül'e, özel yetkili mahkemeler, Terörle Mücadele Kanunu, hasta mahpuslar ve cezaevleriyle ilgili şubat ayında yaptıkları toplantının sonuç bildirisini sunduklarını ve bu konulardaki düşüncelerini aktardıklarını ifade eden Birdal, görüşmede, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması sürecinde Terörle Mücadele Kanunu'nun korunmasının ve son yasal düzenlemelerin haklar ve özgürlükler açısından doğuracağı sonuçlardan duydukları kaygıyı dile getirdiklerini söyledi.
İNSANLARIN DİLLERİNİ KESENLERİN TAHLİYESİ RAHATSIZ EDİCİ
Türkiye'deki cezaevlerinde 202'si ağır olmak üzere 620 hasta mahpus olduğunu vurgulayan Birdal, "Bunların durumu çok vahim. Yedisi Adli Tıp Kurumunun 'yatamaz' şeklindeki raporuna karşı, terörle mücadele şubesi ve savcılığın 6411 sayılı yasa gerekçesiyle 'toplum güvenliğini tehdit edebilir' rezerviyle tahliye edilmiyorlar" diye konuştu. Prosedür gereği yapılan yazışmaların uzun sürdüğüne, Adli Tıp Kurumundan "yatamaz" şeklinde rapor çıkmasına rağmen 14 mahpusun cezaevinde yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Birdal, Cumhurbaşkanı Gül'ün konuyla ilgili değerlendirmelerini de şöyle aktardı:
"Cumhurbaşkanı da gerçekten bu yasal kargaşadan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Suç ve ceza ilkesinin esas olduğunu ancak bir eylemin suç olup olmadığına hüküm verebilmek için 5 ila 7 yıl beklenmesinin rahatsızlık ve kargaşa yarattığını, insanların dillerini kesenlerin 7 yıl sonra tahliye edilmesinin elbette ki vicdanları rahatsız ettiğini ve bu düzenlemelerin giderilmesi gerektiğini söylediler. Adli Tıp raporu olanların da derhal serbest bırakılması konusunda girişimde bulunacaklarını ifade ettiler."