Gül, "AB ile yaşanan tıkanıklığın aşılması için kimsenin Türkiye'den Kıbrıs konusunda jest beklememesi gerektiğini" söyledi ve AB'ye rest çekti.
Abone olTürkiye'den Kıbrıs konusunda jest beklenilmemesini söyleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den Avrupa Birliği'ne örtülü rest gibi sözler geldi...
İngiltere'nin önde gelen düşünce kuruluşu, Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House'un, "Yılın Devlet Adamı" ödülünü almak üzere Londra'da bulunan Gül, BBC Türkçe Servisine mülakat verdi.
BBC Türkçe Servisinin internet sayfasında yer verdiği mülakatta Gül, Türkiye'nin, AB ile yürüttüğü müzakerelerdeki başlıkların açılıp kapanması her ne kadar özellikle Kıbrıs tarafından engelleniyor olsa da hazırlıklarını tamamlayacağını ve başlıkları fiilen kendisinin açıp kapatacağını vurguladı.
Bazı AB üyelerinin Türkiye'nin üyeliği konusunda referandum yapacaklarını kaydeden Gül, sonuçlara saygı duyacaklarını, ama aynı konuda Türk halkının da söyleyecek bir sözü olduğunu, belki de zamanı geldiğinde Türklerin, "Reformları yaptık, standartlarımızı AB düzeyine yükselttik, bu bizim için yeterli" diyerek birliğe üye olmaya gerek duymayabileceklerini ifade etti.
Abdullah Gül, "tıkanıklığın aşılması için Türkiye'den jest beklenmemesi" gerektiğini belirterek, "Ben bu işi bilirim. Her gelen Türkiye bir jest yapsa der. Türkiye jest yapıyor ama eğer jestlerinizin bir karşılığını görmüyorsanız yeni bir jest yapmaya gerek kalmaz. Türkiye'nin yeni bir jest yapacak hali yok. En büyük jest 2004 yılında o zamanki Annan ve AB Planına Türkiye'nin 'evet' demesi. Bu plan daha sonra referanduma kondu. Kıbrıs Türkleri bu referandumu destekleyerek en büyük jesti gösterdiler, ama karşılığında hiçbir şey alamadılar" diye konuştu.
Gül, 24 Ocak 2006'da dışişleri bakanı olduğu dönemde "Ada'da bütün ambargoların kaldırılması" çağrısı yaptığını hatırlatarak, "Ona bile yok dediler" dedi.
Türkiye'nin sırtını batıya, yüzünü de doğuya döndüğü eleştirileri çerçevesinde gelişen eksen kayması tartışmalarını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, "Bunu, Türkiye'ye dönük bir baskı unsuru olarak kullanmak istiyorlar. Türkiye, AB ile bütünleşmek için hukukunu, anayasasını değiştirip bütün standartlarını yükseltirken, bu tip soruların sorulması bizde şüphe yaratıyor" diye konuştu.
İran'ın Türkiye'nin komşusu olduğunu ve iki ülke arasındaki ticari ve kültürel ilişkileri teşvik etmeye devam edeceklerini kaydeden Gül, yaptırımların herhangi bir yarar getirmediğini ve İran'ın nükleer programı konusunda barışçıl çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
Gelecek hafta Lizbon'da yapılacak NATO zirvesi ve füze kalkanı projesinin hedefinin İran olacağı haberlerinin anımsatılması üzerine ise Gül, şöyle konuştu:
"NATO savunma amaçlı bir organ. NATO üyelerinin dışında kimde balistik füze varsa, bütün onlara karşı bir savunma sistemi geliştiriliyor. Dolayısıyla kategorik olarak bir ülke, İran demek yanlış. Böyle de olmayacak. Herhangi bir ülke hedef alınmayacak. Bunu kesinlikle kabullenmeyiz.
NATO savunma sistemidir. Kendi üyelerini savunmak için kendi üyesi olmayan balistik füzelere sahip bütün ülkelere karşı. Bugün olmayıp da yarın sahip olacaklar da çıkabilir."