Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Özden Örnek, 15 Temmuz'u ilk duyduğunda "Bu imamın darbesi" dedi. Bu darbenin göz göre göre geldiğini belirten Örnek, "Gül ve Davutoğlu yargılanırsa şaşırmam" ifadesini kullandı.
Abone olDeniz Kuvvetleri eski Komutanı Özden Örnek, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve Fetullahçı Terör Örgütü soruşturmaları hakkında açıklama yaptı.
Günlükleri Ergenekon kumpasına bahane yapılan Örnek, 15 Temmuz için “Bu bir imam darbesidir” dedi. Örnek, “ABD, 1980’li yıllardan beri Gülen’i kullanıyor. Üst akıl dedikleri CIA” dedi ve ekledi:
"Her tarafta gelişip yerleştiler. Sağı da solu da bunu bildiği halde görmezden geldi. Gül ve Davutoğlu yargılanırsa şaşırmam."
"BU DARBE İMAMIN DARBESİ"
Sözcü'ye röportaj veren Özden Örnek, darbe girişimini nasıl öğrendiğiyle ilgili soruya "Evde film seyrediyordum. Oğlum aradı İstanbul'dan “Baba, acayip şeyler oluyor” dedi. Tam o sırada bir iki isim geçti televizyonda, onları görünce dedim ki “Bu darbe ve imamın darbesi.” cevabını verdi.
"MİSYONERLİK GÖREVİ ÜSTLENMİŞLER"
FETÖ darbesi hakkında sert ifadeler kullanan Örnek, "Fethullah'ın 1980'li yıllardan beri bir iktidar hırsı var. O zamanlar söylemiş zaten; “Adliye, Harbiye ve Mülkiye.” Bir nevi misyonerlik görevi üstlenmişler, Türkiye'yi İslami bir devlet haline getirmek istiyorlar." ifadesini kullandı.
"KOPUŞUN BAŞLANGICI: 7 ŞUBAT"
7 Şubat 2012'de yaşanan MİT krizinde AK Parti ile Gülen'in yollarının ayrıldığını belirten Örnek, "FETÖ, 7 Şubat hamlesi ile MİT'in yönetim kadrosunu ele geçirmek istedi. Başbakan bunu gördü. O tarihte Başbakan boş bulunsa, ya da ameliyat sırasında narkozlu olsa, Fidan'ı tutuklayacaklardı ve biz bugünkünden çok daha kötü bir noktada olacaktık. İşte 7 Şubat, kopuşun başlangıcıdır" dedi.
"İLK KUMPAS YÜKSEL'E…"
Türkiye bunu daha fazla demokrasiyle çözebilir miydi? sorusuna Özden Örnek, şu şekilde yanıt verdi:
"O kadar önemli bir soru ki bu! TSK'nın içinde diyelim ki 10 bin Fethullahçı var. Bunu öğrendikten sonra temizlemek zor! Yapacağınız iş ne? O rakamı 10 bine getirtmemek. Bir aslan çıktı; Nuh Mete Yüksel, Gülen hareketinin terörle yargılanması gerektiğini söyleyen o iddianameyi yazdı. Ne oldu peki? Yüksel, bir kasetle davayı bırakmak zorunda kaldı, hiçbir siyasetçi de arkasında durmadı. İlk kaset kumpasıdır işte bu. Sonra Baykal, MHP… Hep aynı yöntem. Zaman geçtikçe FETÖ iyice yerleşti. 2006 yılında da AKP hükümetinin yaptığı bir yasa değişikliği ile Gülen, o soruşturmadan beraat etti!
AKP 2001 yılında kuruldu, 2002'de erken seçime gidildi. AKP bu seçime hazırlıksız yakalandı, elinde para yok, kadro yok, bir devlet bürokrasisi yok. Baktılar Gülen'de bunların hepsi var, bu yüzden işbirliği yaptılar, biraz da mecbur kaldılar. Ta o zaman da beri tek sandalyede iki kişi oturuyordu aslında. Ve bu iş ortaklık bozulana kadar devam etti."