Erdoğansız AK Parti isteyenlerin son umudu Abdullah Gül. Peki Abdullah Gül'ün tercihi kimden yana olacak?
Abone olGezi olaylarında da hükümet-cemaat geriliminde de Erdoğan'a alternatif arayanların ön plana çıkardığı isim Abdullah Gül. Zaman zaman ılımlı açıklamalar yapsa da genel olarak hükümet politikalarına zıt görünmeyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyasete dönüp de Erdoğan'ı devirebilir mi?
Alternatif arayanların ürettiği senaryoları Vatan si yazarı Ruşen Çakır masaya yatırdı. Çakır'a göre bütün bu senaryolar boşuna çünkü Gül hakkında bu yorumları yapanlar onu yeterince tanımıyor ve Gül son tercihini yol arkadaşları tarafından yapar.
Çakır yabancı gazetecilerin Erdoğan ve Gül'ü ayrılmış olarak gördüğünü ve kendisine bunun sorulduğunda 'abarttıklarını' söylediğini belirtti.
GÜL HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATSA DA...
Fakat ne kadar kesin konuşursanız konuşun, içeride ve dışarıda Gül ile Erdoğan’ın yollarının ayrılmasını bekleyenlerin sayısı, üstelik Gül birçok durumda kendilerini hayal kırıklığına uğratmış olsa da azalmıyor, hatta arttığı bile söylenebilir. Çünkü:
1) İçeride ve dışarıda değişik nedenlerle, genel olarak AKP iktidarından, ama özellikle Başbakan Erdoğan’dan rahatsız olanların sayısı katlanarak artıyor;
2) Ama bu çevreler AKP’ye alternatif bir parti ve Erdoğan’a alternatif bir lider bulmakta hayli zorlanıyorlar;
3) Bu noktada devreye “Erdoğan’sız AKP” formülü devreye giriyor;
4) AKP içinde Erdoğan’ın yerini alabilecek ilk (ve belki de yegâne) isim olarak da akıllara Gül geliyor.
TAKAS FORMÜLÜ
Eğer akla ilk gelen formül gerçekleşir, yani Erdoğan cumhurbaşkanlığı için aday olup kazanır, parti liderliği ve hemen olmasa da milletvekili seçildiğinde başbakanlığı Gül’e bırakırsa, “Erdoğan’sız AKP” beklentisi içinde olanlar büyük ölçüde tatmin olabilirlerdi. Fakat ilkin, çok arzulamasına rağmen başkanlık ya da yarı-başkanlık sistemi getiremeyeceğini anlayan Erdoğan’ın başbakanlıkta “güçlü” bir Gül yerine, denetlemekte çok zorlanmayacağı “düşük profilli” bir ismi tercih edeceği yorumları işleri karıştırdı.
Ardından Gezi direnişi ve 17 Aralık süreci gibi iki kritik meydan okumaya muhatap olan Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmak yerine, parti tüzüğünü değiştirip başbakanlıkta devam etmeyi (buna bağlı olarak da Gül’ün ikinci kez cumhurbaşkanı adayı olmasını) tercih edebileceği analizleri ön plana çıkmaya başladı.
GÜL TERCİHİNİ YOL ARKADAŞLARINDAN YANA YAPAR
Yaptıkları bir diğer hesap hatası da, bana göre, düşük de olsa, Gül’ün de bu projenin içinde yer alma ihtimali bulunduğunu sanmaları. Daha önce de yazdım, ama tekrarlamak istiyorum:
1) Gül, hükümet ile cemaat arasındaki savaşta olabildiğince tarafsız kalmaya çalışır ancak son tahlilde tercihini (eski) yol arkadaşları lehine yapar;
2) “Erdoğan’sız AKP” senaryolarının bir yerine Abdullah Gül’ü monte etmeye çalışmak inandırıcı değil. Gül’ün, öncelikle Erdoğan’ı, ama aynı zamanda AKP’yi ve bağlantılı bir şekilde Türkiye’yi de zayıflatmayı hedefleyen bu türden senaryolara prim verebileceğini düşünmek onu hiç tanımamak anlamına gelir.