BIST 9.660
DOLAR 34,57
EURO 36,35
ALTIN 2.908,96

Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan'ı birbirine düşürme hesabı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bunu bildiği için, yeni İnternet Yasası'nı eksiklerini ayıkladıktan sonra veto etmiyor.

İnternet Yasası'nı veto etmediği için,  Twitter'da kendisine karşı "unfollow" kapmanyası başlatılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün benim de içinde olduğum bir grup gazeteciyle buluştu. 

Gül'ün "takipçi kaybı" yaşadığı muhakkak!

Ancak bu kayıp, devletin tepesinde olan bir kişinin popülist olmasını gerektirmiyor. Cumhurbaşkanı, "veto baskısı" altında en doğru kararı verdiğini düşünüyor.  5651 Sayılı İnternet Yasası'ndaki yanlışları bir bir sıraladıktan sonra soruyor:

- 2007 yılında çıkan bu yasayı Anayasa Mahkemesi'ne neden kimse götürmedi?

Haklı bir soru!

Sabah teknoloji yazarı Timur Sert'in da belirttiği gibi, 20014 yılında muazzam bir tekneloji ile yol alıyoruz. 2007'nin şartları bugünkü gibi olmasa da, 5651'e karşı o zaman da sesler yükseltildi. Eksik olan politikacıların tepkisiydi. Onlar da 2007 yılında İnternet'ten anlamıyordu. "Çocuk pornosu" söz konusu olunca hepsi birden el kaldırdı ve Türkiye'yi 5651 Sayılı ucube yasayla tanıştı. 

5651 hepimizin canını yaktı, yakıyor!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bunu bildiği için, yeni İnternet Yasası'nı eksiklerini ayıkladıktan sonra veto etmiyor. 


*
 
Abdullah Gül döneminde 6 yasa Çankaya'dan geri dönmüş. 

Demirel 14 yasayı veto etmiş.

Sezer ise veto şampiyonu! 




Gül, 
veto etmek yerine önüne gelen yasayı inceledikten sonra, eksiklerini eski kabine arkadaşlarıyla paylaşmayı tercih etmiş! İnternet Yasası'nda da bildiğiniz gibi, herkesin "sakıncalı" bulduğu (Trafik bilgileri ve TİB Başkanı'na mahkeme kararı olmadan site kapatma yetkisi verilmesi) iki maddenin düzeltilmesi için uyarıda bulundu. 

Gül'un uyarıları jet hızıyla dikkate alındı, değişiklik yapıldı ve İnternet Yasası Çankaya'nın onayına mazhar oldu. 


*

Abdullah Gül'den beklenen bu değildi!

Topyekün bir kampanyayla "veto" baskısı yapıldı günlerce.

Twitter'daki "unfollow" kampanyası da bu baskının bir parçası.  

Beklentiler boşa çıkınca...

Abdullah Gül, "sansürcü başı" oluverdi!


*

Kimi kalem erbabı, Gül'ün baskıların altında kalmamasını, insafsızca yorumluyor:

-Gelecek hesabı yaptı!

Öyle miydi?

-Ben bir popülerite  peşinde değilim, bir hesap peşinde  değilim. Doğru olduğunu düşündüğüm, doğru olduğuna inandığım şeyleri  yapmak peşindeyim ve kendi usulümce  yapmaya çalışıyorum.

Gül'den veto bekleyenlerin aksine, yapılan değişiklik Cumhurbaşkanı'nı tatmin etmiş. 

Diyor ki:

-Kanunlar çıkar, değişiklikler yapılır. Önemli olan zihniyetin değişmesidir. Avrupa ülkelerinde mahkeme kararı yok ama mahkeme kararı yok diye istismar da yok. 

Haksız mı? 


*

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya'da son dönemini yaşıyor. 7 yıl boyunca hep aynı şeyi yapmış. İnternet Yasası'nda da o iki maddeyi değiştirme gücünü kendinde gördüğü için veto silahını kullanmayı tercih etmedi. 

Abdullah Güll, İnternet Yasası'nı iade etmiş olsaydı, bugün kendisini acımasızca eleştirenlerin kahramanı olacaktı! 

Abdullah Gül, doğru karar vermesine rağmen, hedefte ise eğer, bunun nedeni İnternet Yasası değil. 

Mâlum nedenler!

Gül, kurulan tuzağın farkında!

Rahat olması bu yüzden...

Ben şahsen dünkü buluşmamızda Abdullah Gül'ü gelecek hesabı içinde görmedim.

Asıl gelecek hesabı yapanlar belli!

Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan'ı birbirine düşürme hesabı!