BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,69
ALTIN 2.970,06
HABER /  GÜNCEL

Abdullah Gül eski AKP'yi temsil ediyor!

Abdullah Gül'ün eski AK Parti'yi temsil ettiğini iddia eden Etyen Mahçupyan, "Erdoğan 'Yeni AKP'yi kuruyor" dedi.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
AK Parti'ye yakınlığı ile tanınan Etyen Mahçupyan El Cezire için kaleme aldığı analizde Abdullah Gül ile sarsılan dengeleri ve AK Parti'nin geleceğini değerlendirdi. Gül'ün eski AK Parti'yi temsil ettiğini iddia eden Mahçupyan, "Erdoğan 'Yeni AKP'yi kuruyor" dedi.

İşte Mahçupyan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

MKYK İÇİNDEN GÜL'E HABER GİTTİ

Yani eğer bu rastlaşmada bir iradi müdahale aranıyorsa, Gül’ün kongre tarihine tepkisinden bahsetmek lazım. Muhtemelen MKYK içinden birileri, tarih belirlenir belirlenmez Gül’e haber gönderdiler ve belki de bu açıklamanın iyi olacağını düşündüler. Çünkü açıktır ki böylece Gül’ün adı, kendisi hiçbir şey yapmasa bile, önümüzdeki iki hafta ve sonrasında siyasetin asli bir aktörü olarak geçecek.

Öte yandan meseleye Recep Tayyip Erdoğan kanadından baktığımızda, çok başka bir hikaye görüyoruz. AKP'nin kongre tarihi olarak daha cumhurbaşkanlığı seçiminden önce bile 24 Ağustos tarihi telaffuz ediliyordu. Gül zaten kongrede olmayacaktı ve parti başkanı olma ihtimali de yoktu. Tarihin ileri alınmasının ise tek bir yorumu olabilir: Erdoğan hiçbir boşluk bırakmak istemiyor. Kendisinin genel başkanlık istifasını son ana bırakarak, 'Yeni Cumhurbaşkanı' ile 'Yeni Başbakanı' neredeyse aynı 'doğum anına' denk getiriyor. Böylece o Başbakanı, kendisi henüz Cumhurbaşkanı olmamışken 'yalnız' bırakmak istemiyor.

ERDOĞAN SESSİZ KALMAYACAK

Dolayısıyla şunu görmek lazım: AKP içinde ve dışında birçok kişi için tüm bu yaşananların odağında Gül olabilir. Fakat Erdoğan açısından bakıldığında, bu yaşananların odağında müstakbel Başbakan var. Söz konusu kişi, Erdoğan ile 'doğal işbirliği' içinde bulunan ve esasta aynı doğrultuda düşünen biri olacak. Üstelik bunun, 2015 genel seçimlerinde bir zaaf teşkil etme ihtimali zor; zira Erdoğan o dönemde sessiz kalmayacak.

Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başbakan’ın yerini alarak meydanları çıkması yakışık almasa da, sözünü duyurma konusunda herhangi bir eksiklik çekmeyeceği açık. 2015 seçimlerinde AKP, yüzde 90 katılım varsayımı altında, asgari yüzde 46 oya sahip. Yeni anayasa için 330 milletvekilliği sınırının aşılmasının Kürtler için ne denli hayati olduğunu düşünürsek, bu oranı yüzde 48 gibi de öngörebiliriz.

YENİ TÜRKİYE'YE YENİ AKP

AKP bugün sadece yeni bir Başbakan seçmiyor. Çözüm Süreci'nin devam ettirilmesini, Hizmet Hareketi’nin bürokrasi içindeki kadrolarının temizlenmesini ve yeni anayasanın hayata geçirilmesini garanti edebilecek yeni bir kadro ve çalışma modalitesi oturtmaya çalışıyor. Parti içinde, tabanında ve seçmenler arasında Gül’ün bu 'zorunlu hareketler' bağlamında yetersiz kalabileceği kuşkusunu taşıyan epeyce geniş bir kitle var.

GÜL'ÜN ÇEVRESİ YAŞLI KUŞAK, ÜÇ DÖNEME TAKILAN İSİMLER

Ona karşılık Gül’ün çevresinde, onun teşvikçileri arasında ise daha ziyade yaşlı kuşağı, alaylı siyasete daha yakın olanları ve üç dönem kuralı nedeniyle 2015'te yeniden aday olamayacak milletvekillerini bulmak mümkün. Ancak Gül’ün gerçekten de ihtiyaç duyulan Başbakan olduğuna inananların ve Erdoğan’ın sert üslubunun ardından uluslararası camiada daha olumlu bir figür olarak Gül’ü elzem görenlerin de az sayıda olmadığını eklemek lazım.

YETKİ TARTIŞMASIZ ŞEKİLDE ERDOĞAN'DA

Ne var ki karar yetkisi tartışılmaz bir biçimde Erdoğan’ın elinde. Bu sadece liderlik veya karizma meselesi değil. Erdoğan, geçilen süreçte neredeyse tüm riski tek başına yüklendi ve her risk anında kendisini öne attı. Kısacası, eğer bugün Erdoğan AKP'de kararların son mercii anlamında bir tür 'tek adam' olabilmişse, bunu performansıyla kazandığı içindir. Erdoğan, sahip olduğu gücünü, AKP'yi gençleştirmek ve kurumsallaştırmak için kullanma niyetinde. Öte yandan üç dönem kuralı nedeniyle milletvekili olamayacakların en az üçte birinden, çok daha işlevsel konumlarda yararlanma şansı var.

ERDOĞAN ANAP'LAŞMIŞ BİR PARTİ İSTEMİYOR

Yeni Cumhurbaşkanı, "ANAP’laşmış" bir parti istemiyor. Aynı kadroların belirli yerlere demir atarak partiyi köhneleştirmesine izin vermeyecek gibi görünüyor.

AKP YENİDEN KADROLAŞACAK

AKP, esasen bir kadro hareketi olarak başladı, büyük badireler atlattı ve şimdi yeniden ama bu kez daha güvenli sularda geleceği kurmak üzere kadrolaşacak. Toplumun sosyolojisi de zaten bu yöne, yani gençleşmeye, içerde farklılaşmaya, sınırları aşmaya davet ediyor. Erdoğan’ın bu daveti reddetmeyecek, hatta onu kimseye bırakmayacak kadar siyasetten anladığı konusunda kuşkumuz olmamalı.

YAZININ TAMAMI İÇİN BURAYA TIKLAYIN...